Hazır dört günlük bir tatil yapıyoruz... Dünyada ne oluyor ne bitiyor diye geçtim internetin başına, yabancı memleketlerin gazetelerini okuyorum...
En ilginçlerinden biri "Patagonya Daily News" gazetesiydi.
Patagonya'da çok ünlü bir işadamı bir cinayete kurban gitmiş, ülke bununla sarsılıyor.
İnsan avı başlatmışlar, bütün polis teşkilatı onun peşinde...
Patagonya İçişleri Bakanı da oranın gerçekten saygın ve ünlü bir gazetecisiyle yaptığı görüşmesinde...
Diyor ki:
"Ya bu adam (bütün polisin peşinde koştuğu cinayet zanlısı) çaresiz kalır da bir eve gidiverip birini rehin alırsa. Ben böyle bir çılgınlık yapacağından korkuyorum. Kaç gündür yüreğim ağzımda."
Aman yarabbi... Demece bakın!
Lakin...
İnsan bir anda seviniyor, biz ne kadar gelişmiş bir ülkede yaşıyoruz diye!
Bizde böyle bir durum olsa, o bakan hemen görevinden istifa ettirilir.
Bakan, kaçak adama taktik verir gibi demeç verebilir mi?
Zaten bizde olsaydı, "Yakalanmasını sağlayacak bilgi verene 100 milyar verilecektir" diye bir duyuru yapılır, adamın en kısa zamanda ele geçmesi için bütün vatandaşlar teşvik edilirdi.
Allah'tan Patagonya'da yaşamıyoruz.
Bakanın röportajının gerisini okudukça, insan küçük dilini yutacak gibi oluyor...
Firari, bankamatik kartını kullanmış. Bir bankadan para çekerken kart sıkışmış ve polis bu sayede adamın en azından o gün hangi şehirde olduğunu tespit etmiş.
Bakan diyor ki:
"Kart neden makineden çıkmıyor, çünkü biz kartı bloke ettirmişiz."
"Bravo! Çok iyi akıl etmişsiniz, isterseniz akşama da nerelerde arama tarama yapacağınızı ilan etseydiniz" diyesi geliyor insanın.
Hadi diyelim ki, Patagonyalı bakan da insan, dalgın anına geldi söyledi...
Demecin şu bölümüne ne demeli?..
"Bir çok olay telefon izi sürülerek ortaya çıkarılıyordu. Bu olayda da aynı şekilde telefon sayesinde mesafe alındı. Mısır'daki sağır sultan bile suç işlendikten sonra telefon kullanılmaması gerektiğini duydu, öğrendi. Kimse telefon makinesinin takip edildiğini bilmiyordu. Karttan takip edildiğini zannediyordu. Arkadaşlar iyilik yapalım derken kötülük yapıyorlar. Şimdi başka bir şey daha, ikinci el telefon piyasası kalktı, buyur... İnsanlar ikinci el telefon alıyordu, kullanıyordu. Şimdi ikinci el telefonu kim alır. Acaba önce nerede kullanılmıştı diye merak eder."
Oh oh oh! Meğer karttan değil makineden takip ediliyormuş telefonlar...
Söyleyen kim?
Patagonya İçişleri Bakanı...
En yetkili ağız!
Vallahi helal olsun.
Halk arasındaki söylentiye resmi doğrulama geldi. Bu arada ikinci el telefon piyasası da zarar görecekmiş... Maşallah her ihtimal düşünülüyor, her akla gelen söyleniyor.
Patagonya'da bundan sonra neler olacak, iyi takip etmek gerek...
Belki bakan, bundan sonraki demecinde, kan lekesini tespit edilemeyecek şekilde çıkartan kimyasal formül nedir, onu da açıklar!
Dahası da var!
Sevilen işadamının öldürülmesinin ardından, her kafadan bir ses çıkarken ülkenin İçişleri Bakanı:
"Şimdi bazıları 'O kişi bilmem ne miydi' diye soruyor. Otopsi raporunda hepsi çıkar. Ama beni ilgilendirmez ki. O, bir cinsel tercihinden ötürü cinayete kurban gitmişse o zaman açıklarız. Yoksa cinsel yaşamı beni ilgilendirmez" şeklinde bir açıklama yapıyor.
Aman ki aman...
Bakar mısınız...
Ortada fol yok yumurta yok. "Bazıları" soruyormuş da...
"Cinsel tercihmiş..."
"Kimseyi ilgilendirmezmiş..."
Madem kimseyi ilgilendirmiyor...
Madem "bazıları" diye cümleye başlıyor...
Madem böyle bir şey varsa açıklanır...
Ve madem kimseyi ilgilendirmez...
Ne demeye İçişleri Bakanı tarafından telaffuz edilir?
Bu Pataganya garip bir ülke.
İnsan hakları, insana saygı, soruşturma gizliliği...
Bu kavramlar orada yok anlaşılan.
Bizde böyle bir şey olsa -olmaz ya- adamı tefe koyarlar.
Patagonya Daily News gazetesi, Patagon İçişleri Bakanı'nın bundan evvel sadece bir kez konuyla ilgili açıklama yaptığını, onu da piyasayı yatıştırmak için yaptığını. Bunun kendisi tarafından yapılan ikinci açıklama olduğunu yazıyor.
Herhalde bu açıklamadan sonra Patagonyalılar'ın yüreklerine su serpilmiştir, "İş ne derece ciddi tutuluyor. Ne kadar bilinçli açıklamalar diye."
Bu arada başka haberler arasında, Patagonya'da Bayındırlık Bakanı'nın inşaat işleri yaptığı...
Sağlık Bakanı'nın "Benim bakanlığımda da yolsuzluk oluyor" dediği şeklinde haberler var.
Okudukça insana bir huzur geliyor, "Ne memleketler var şu dünyada, biz ne şanslıyız" diye!
Bizde olsa o bakanlar koltuklarında bir gün oturmazlar.
En azından böyle bir iddia bile varsa "Soruşturmanın selameti için bakanlık koltuğunu bırakıyorum" derler.
Bizim demokratik teamüllerimiz böyle.
Memleketimizin kadrini bilelim, böyle yöneticilerimiz olduğu için yatıp kalkıp dua edelim.
Gül gibi ülkemiz var, kadrini bilelim.