kapat
06.08.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

www.limasollu.com
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

www.euronet-tr.com
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Şeffaflık dersi


Şifo Mehmet'in görkemli jübilesiyle gündeme gelen Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı, çığ gibi büyüyen bağışların "eğitime" harcandığını göstermek için tam bir şeffaflık örneği gösteriyor. Vakfın tüm gelir-giderini denetleyen Arthur Andersen bu bilgileri kamuoyuna açıklayacak
Futbol yalnızca bir oyun değildir... Futbol aslında hayattır.. Bazen bir topun peşinden koşan 11 kişi, aslında 1 milyon çocuğun geleceğini oluşturan en önemli adımları atıyordur. Ve bazen, yalnızca "veda" gibi görünen bir organizasyon, aslında inançla her şeyin başarılabileceğini gösteren bir başlangıçtır...

ŞEFFAFLIĞIN GÜCÜ
Önceki akşam, İnönü Stadyumu'nu dolduran binlerce kişi aslında ne gol atmanın, ne maç kazanmanın ne de şampiyonluğun peşindeydi.

Önceki akşam, tribünlerdeki yaklaşık 30 bin kişi, bir vatanseverliğe tanık olmanın, daha da ötesi, onun içinde yer almanın heyecanını yaşıyordu.

Geliri, Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı'na bırakılan Milan-Beşiktaş maçında jübilesini yapan Şifo Mehmet, gecenin onlarca kahramanından yalnızca bir tanesiydi. Kim bu vakıf? Bu kadar çok insanı nasıl bir hedef doğrultusunda harekete geçirebiliyor? Nasıl oluyor da bir sivil toplum örgütü böyle bir güç gösterisine imza atabiliyor.

ULUSLARARASI DENETİM
Konuya yakın kaynakların söyledikleri tek bir cümle bunu açıklamaya yetiyor: "Şeffaflık ve adam gibi yönetim"

Konuyu araştırırken, bir vakfın, toplanan bağışlara nasıl da kutsal bir emanet gibi baktığının izlerine de rastladık.

Örneğin, şirketin tüm hesapları ve gelir gideri, dünyanın en önemli bağımsız mali denetim şirketi Arthur Andersen yapıyor. Nitekim bu şirket, bağışların yerine ulaştığının halka anlatılması için, vakfın tüm gelir giderini bu hafta kamuoyuna açıklayacak.

Arthur Andersen da bu hizmeti karşılıksız yapıyor.Vakıf, elindeki kaynağı daha iyi kullanabilmek için bir ay önce bir reorganizasyon sürecine girdi. Bunun için de McKinsey şirketiyle anlaşma yapıldı. McKinsey, yaklaşık 400 bin dolarlık bu işi ücretsiz olarak yapmayı kabul etti.

Beş yılda 63 milyon dolar
Vakıf beş yıla yayılmış "Bir Milyon Çocuk" eğitim kampanyası için 63.8 milyon dolar tutarında bir kaynağa gereksinim duyuyor. Buna ek olarak genel faaliyetler için gerekli olan kaynak tutarı ise 7.6 milyon dolar. Bu yatırım seviyesi ile vakıf 5.5 milyon dolarlık mevcut faaliyet bütçesini 2006 yılında çocuk başına 17 dolar maliyet ile 121.5 milyon dolara çıkartmış olacak. Vakıf bu yıl kampanyanın duyurulması amacıyla NTV'de yayınlanan programda 7 bin 520 kişiden 2.6 milyon dolarlık bağış taahhüdü aldı. Vakfın hazırladığı 5 kitap, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda okutuluyor.TEGV, yılda 100 bin anne-babayı okuma-yazma ve benzeri programlarla eğitiyor. Vakfın şeffaflığı, www.tegv.org adlı sitede yayınlanan denetim raporlarıyla da görülüyor.

"Şifo tartışmasız bir vatansever"
Eğitim Gönüllüleri Vakfı Yönetim Kurulu Üyelerinden ve organizasyonun sorumlularından biri olan Cengiz Solakoğlu ile geceyi konuştuk.

Ekonomik krize rağmen Şifo Mehmet'in davranışının büyük takdir topladığını anlatan Solakoğlu, "Ben bugüne kadar Şifo'yu centilmen ve hiç kırmızı kart görmemiş bir futbolcu olarak tanırdım. Bu olayla, bir vatansever ve kafası çalışan bir birey buldum karşımda.

Biz bu jübilede, inançla, kararlılıkla yapılan tüm organizasyonların başarıya ulaşacağını gördük" dedi. Solakoğlu, geceyi şöyle anlattı:

"Bu gece bize gösterdi ki böyle bir ekip çalışmasıyla çok şeyler yapılabilir. Kendimize güvenimizi çok arttırdı. Bu jübilenin dünyada bir benzeri yok. Organizasyonu hazırlarken 'Öyle bir jübile yapalım ki, bu ilk olsun son olmasın.

Mehmet'i örnek alanlar sivil toplum örgütlerine yardımcı olsun' istemiştik. Öyle de oldu. İtalyan televizyonu da maçı yayınladı ve onlar da bu işi heyecanla izledi.

Şifo'nun davranışı çok asildi. Fatih Terim'in Milan'ı buraya bir kuruş bile almadan getirmesi de önemliydi. Çünkü Milan ismini bile parayla satar. Eğitim Gönüllüleri'ne bağış yapanlar da bunların yerini bulduğuna inandı. Çünkü bugüne kadar verilen paralar yerine ulaşmıyordu. Türk halkı verdiği paranın nerede kullanıldığını bilince inanılmaz cömert oluyor. İtalya'dan da önemli destek aldık. Fiat İtalya merkezi ve Telecom Italia bizi arayarak sponsor olmak istedi. Yerli firmalar da krize rağmen kayıtsız kalmadı. Biz bu organizasyon gücü ile olimpiyatları da yaparız. Bu çok farklı değildir."

Vakıf Başkanı İbrahim Betil'in canla başla çalıştığı "1 milyon çocuk" kampanyası, Solakoğlu'na göre 5 yılda değil 3 yılda tamamlanabilecek kadar hızlı benimsendi.

İbrahim Betil, yurtdışındaki eğitim fonlarını da olaya dahil etmek için bugün ABD'ye hareket ediyor.

Maliyet 350 bin $
*Havai fişek gösterileri de dahil tüm masraflar hayırseverlerin bağışlarıyla karşılandı.

*Stadyumdaki muhteşem görsellik, bu işin duayenlerinden Ali Üstündağ tarafından yaratıldı.

*Organizasyonu Koç Holding şirketi Setur üstlendi.

*Gecenin maliyeti, Milan'ın Türkiye'ye geliş masraflarıyla birlikte 350 bin dolara ulaştı.

*Gelirinin toplam 750 bin dolar (1 trilyon lira) olduğu tahmin ediliyor. Ancak kesin rakam Arthur Andersen tarafından açıklanacak.

*Fiat'ın İtalya merkezi stadı çevreleyen reklam panolarını gönderdi.

*Lowe-İntas para almadan reklam filmini çekti.

'Evde ağlayacağım'
Şifo Mehmet, maçtan sonra bir imzalı formasını Suna Kıraç'a gönderirken, diğerini de maçı izleyen Rahmi Koç'a verdi. Rahmi Koç, yakınındakilere, "Bu formayı müzede sergileyeceğim" dedi. Organizasyon sürecinde Burham Karaçam ve Cengiz Solakoğlu ile sık sık görüşen Şifo Mehmet, maç sonrasında Solakoğlu'nun boynuna sarılırken, "Söz verdim abi ağlamayacağım, eve gidinceye kadar dayanacağım" dedi.

Jübileden sonra pek çok vatandaş ve sanatçı Solakoğlu'nu arayarak destek vermek istediklerini söyledi. Solakoğlu, bir süre sonra ünlü bir sanatçının konserini düzenleyeceklerini açıkladı.

Teşekkürler Suna Kıraç
Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı, 1995 yılında Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Suna Kıraç tarafından kuruldu. O tarihte 2.5 milyon dolar sermayeyle hayata geçen vakfın amacı şöyle belirlendi:

"Cumhuriyet'in ilke ve değerlerine bağlı, akılcı, sağduyulu, özgüven sahibi, düşünen, sorgulayan, barışçı, farklı düşünce ve inançlara saygılı, insan ilişkilerinde cinsiyet, ırk, din, dil farkı gözetmeyen bireyler yetiştirmeye katkıda bulunmak." Hedef kitlesini 7-16 grubu çocukların oluşturduğu vakıf, çocukların okul sonrası zamanlarında onların fiziksel ve beyinsel eğitimlerini sağlayacak mekânlar açmak ve bilgi teknolojilerinin en son geldiği noktaları onlarla tanıştırmaktı.

200 BİN ÇOCUK
Özgüven sahibi, iç yaratıcılığını kendi içinde harekete geçirebilen bireylerin oluşumuna katkıda bulunmaktı.

Bu amaçla 56 öğrenim birimi Ğbunların önemli bir bölümü Güneydoğu'da- oluşturuldu. Suna Kıraç, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ni gezerek, Cizre, Şırnak, Lice, Kulp, Eruh, Van, Hakkari, Yüksekova gibi bölgelerde yerler saptadı. Altı eğitim parkı oluşturuldu. Ve vakfın bünyesindeki 200 bin çocuk buralarda okul dışı zamanlarını değerlendirmeye başladı.

Koç Holding Tüketim Grubu Başkanı Cengiz Solakoğlu, kurucusu olduğu vakfın öyküsünü şöyle anlattı: "Suna Hanım bu işe başından beri çok gönül verdi. Şu anda vakfın Yönetim Kurulu Başkan Vekili olan Suna Kıraç, sağlık sorununa rağmen evden vakfın çalışmalarını sorgulayıp, izliyor. Vakfın sermayesi bağışlarla her yıl arttı. Deprem sonrasında halktan toplanan paralarla Ğhiç de görevi olmadığı halde- 300 deprem evi yaptırdık."

Solakoğlu, bu jübilede en büyük payın Suna Kıraç'a ait olduğunu belirterek, "Vakfı bu jübileye yönlendiren de Suna Hanım'dır. Kendisi gelemedi ama kızını ve eşini gönderdi. Kendisine teşekkür ederiz" dedi.

Esen PİŞİRİCİ

www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır