İnsan bu ülkede ne kadar yaşarsa yaşasın "artık hiç bir şey beni şaşırtmaz," diyemiyor. Önceki gün İstanbul'da İtisadi Kalkınma Vakfı'nın (İKV) Genel Kurulunda Türkiye'ye demokrasi idealleri konusunda söylev verirken Mesut Yılmaz'ın cebinde ne vardı biliyor musunuz?
Anavatan Partisi'nden (ANAP) bakanların istifaları vardı.
Devlet bakanları Mehmet Keçeciler, Yılmaz Karakoyunlu, E. Safder Gaydalı, İşişleri Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen, Maliye Bakanı Sümer Oral, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Yılmaz'ın talimatı üzerine istifalarını genel başkanlarına yolladılar.
Bu gibi şeyleri yakından izleyen bir dostuma sordum.
"Neden Yılmaz bakanların istifasını topladı?
"Çünkü 4 Ağustos'ta ANAP kongresi toplanıyor da ondan," diye cevap verdi dostum.
"Ne alâkası var?"
Dostum gülümsedi.
"Kongreye katılanlara 'sen de bakan olabilirsin,' demek istiyor. 'İstiflar cebimde. Bakanlıklar boş. Efendi gibi davranırsan kabineye girebilirisin,' mesajı veriyor."
Vay canına dedim. Nerdeyse 35 senedir gazetecilik yapıyorum, bir türlü "vay canına" demekten kurtulamadım.
Bakanların bu şeklide istifa ettirilmesi hem bakanlara hem de kongreye bir saygısızlık sayılabilir mi? İstifası genel başkanının kasasında bulunan bir bakan ne kadar özgürdür?
Siyasette değişim taleplerinin arttığı bir dönemde bu eski moda ayak oyunlarının rantı kongrede çok olabilir ama seçimlerin kazanılıp kaybedildiği halk sathında azdır.
Çünkü -hâlâ püskürtülüyor olsalar bile- erdem, saydamlık ve dürüstlük ordusunun erleri, birer ikişer, Türkiye kalesinde açtıkları gediklerden içeriye girmeğe başladılar.
Türkiye siyasette alaturkadan, ekonomide ahbap çavuş göz kırpışlarından kurtulmayı talep ediyor. Bugünkü Türkiye'nin yükselen değerleri ile Özal Türkiye'sinin yükselen değerleri aynı değildir. Siyasi cinlikler artık kâr getirmiyor.
ANAP koalisyondaki tek liberal, batı eğilimi, yabancı dostu partidir. Türkiye'nin yaşadığı tek ekonomik reformasyon akımın yapıcısı ANAP'tan çıktı. Bu parti, istikameti geri değil ileri çevrilirse hem kendine hem de Türkiye'ye iyilik edecek.
Fetvasını okuduğunuzfulu değerlerin ardından önce kendiniz gideceksiniz ki başkaları ardınızdan gelebilsin.
Magazin
