kapat
01.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.iku.edu.tr
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
OKAY GÖNENSİN(ogonensin@sabah.com.tr )

CHP'nin dramı

Bir kurultayını daha yapıyor CHP. Bugün yapılacak seçimler bölümünde bir sürpriz de beklenmiyor; Deniz Baykal tekrar CHP Genel Başkanı olacak. Baykal'ın dünkü konuşmasında, parti içindeki bütün gruplara klasik "kucaklaşma" çağrısı da vardı.

1994 yerel seçimleriyle başlayan siyasi istikrarsızlık ve "sürekli kriz" ortamında, CHP'ye iyimser yaklaşanlar, hep bu partinin toparlandığı zaman güçlü bir alternatif olacağını savunurlardı. Böyle olmadı, tam tersi oldu.

CHP 1999 seçimlerinde yüzde on barajının altına düşerek Meclis dışında kaldı. Son kamuoyu yoklamalarında ise oy oranı yüzde 4-5 dolayında görünüyor.

DYP yürüdü, SHP baktı
1987'de, askeri dönem sonrası ilk "serbest" seçimde yüzde 25 oy alan SHP ikinci parti ve ana muhalefet olmuştu. 1989 yerel seçimlerinde ise SHP'nin oy oranı yüzde 29'a yakındı ve bütün büyük şehirlerde partinin adayları seçilmişti.

1991'de ise Bülent Ecevit'in DSP'si yüzde 11'lik bir oy oranına ulaşırken SHP'den de oy götürdü.

Ve 1991'de SHP-CHP'ye yeni bir "kader" çizilmeye başlandı. Seçim sonrası kurulan DYP-SHP koalisyonunda Demirel yürüdü, SHP arkadan izleyen ve varlık gösteremeyen parti oldu.

Kavgaların partisi
Bu döneme parti içi hizip kavgalarının yanı sıra SHP'li bazı belediyelerdeki yolsuzluk olayları da damgasını vurdu. SHP-CHP, geleneksel sosyal demokrat bir parti olarak varlığının en önemli parçasını, "temizliği"ni bu dönemde kaybetti.

Bundan sonra SHP-CHP birleşme kurultayında yaşananlar dahil her gelişme, bu partiyi sadece "kavga eden" bir partiden ibaret hale getirdi. Parti iktidar ortağıyken diğer ortakla kavga ediliyordu ama sürekli olarak da partililer kendi içlerinde kavga ediyorlardı.

CHP 1995 seçimlerine bu görüntüyle girdi ve barajı zorlukla aştı. Aynı anda DSP'nin başındaki Ecevit, ağırlığını iyice koymaya başlamıştı. 1995-1999 arasındaki dönemde CHP Ankara'daki iktidar oyunlarında hep kaybeden, hep eleştirilen taraf oldu.

Artık ne dediğinin bir önemi kalmamıştı. Kamuoyu CHP'yi "sadece kavga eden" parti olarak gördüğü için sözlerine dikkat eden de olmuyordu.

1999 seçim yenilgisinin üzerine, Genel Başkan Deniz Baykal bir süre düşündükten sonra diğer "mağlup" genel başkanların yapmadığını yaptı ve genel başkanlıktan istifa etti. Bundan sonra CHP'de canlanma bekleyenler yine yanıldılar. Bitmez tükenmez itiş kakışların ardından genel başkan seçilen Altan Öymen döneminde CHP yine sadece kendi iç işleriyle uğraştı.

Uzaklaşan hayal...
Sonra Deniz Baykal tekrar geri döndü. Bu da inandırıcılığın son zerrelerinin yok edilmesi oldu. Partisini tarihindeki en zayıf noktaya düşüren, Meclis dışında kalmasına neden olan ve bu sorumluluğu kabul ederek istifa eden Baykal'ın tekrar genel başkanlığa dönüşünü açıklamak mümkün olmadı. Baykal'ın seçim sonrası istifasını çağdaş bir politikacının örnek davranışı olarak gören herkes bir kez daha fena oldu.

Baykal bugün tekrar CHP genel başkanı seçilecek. Ama hiçbir inandırıcılığı kalmamış kadrolarla, CHP'nin çağdaş bir sosyal demokrat parti olarak canlanmasını ve siyasete ağırlığını koymasını beklemek bir hayal olarak biraz daha uzaklaşacak.


Bu sayfa MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.. ile
Yöre Elektronik Yayımcılık A.Ş. işbirliğiyle hazırlanmıştır.