kapat
01.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.iku.edu.tr
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
ŞELALE KADAK(skadak@sabah.com.tr )

Hyundai Assan'ın sigorta savaşı

Belki yaşanan son depremden sonra 'kâr kaybı' gibi Türkiye için yeni sayılabilecek sigorta türlerinden yaptıran iş yerlerinin sayısı artmış olabilir. Sigorta yaptırmak iyi güzel de, sonu her zaman güzel olmayabiliyor.

Deprem bölgesi İzmit'teki fabrikasını her türlü riske ve ayrıca kâr kaybına karşı sigortalatan Hyundai Assan'ın sigorta şirketlerinden alacaklarını tahsil edemeyince dava açtığını öğreniyoruz.

Biliyoruz ki, sigorta şirketlerinden alacak tahsil etmek öyle kolay bir iş değil. Ama yine biliyoruz ki, sigorta şirketlerinin de haklı olduğu pek çok konu da mevcut.

İş kaybı sigortalanmıştı
Herşeyden önce, Hyundai Assan'ın pek öyle olmayan hasarı varmış gibi göstererek iş ahlakına uymayan davranışta bulunabileceğini tahmin etmiyoruz. Çünkü, Hyundai otomobillerinin üretildiği fabrikada meydana gelen hasar nedeniyle tesisin bir süre kapalı kaldığını ve o günlerde Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar'ın tesisleri sigortalı olduğu için derin bir 'oh' çektiğini hatırlıyoruz.

Hyundai'nin İzmit tesisini Yapı Kredi ve Garanti Sigorta müşterek olarak sigortalamış ve sigorta riskinin tamamını da yurtdışına satmışlardı. Hyundai, hem olası hasarını hem de Türkiye'de yeni uygulanan iş kaybını sigortalayan iki poliçeye sahipti. Gelen bilgilere göre, deprem sonrası yurtdışından uzmanlar geliyor, inceliyor. Zarar raporları yazılıyor. Hyundai de PriceWaterhouse'a zararı tespit ettiriyor. Mahkemeden bilirkişi raporu çıkarıyor. Ancak sigorta şirketleri "Bu zararı ödemeyiz" diyor.

İddia ediliyor ki, Türkiye'deki sigorta şirketleri, Milli Reasürans'a depremden hemen sonra 24 Ağustos tarihinde bir karar aldırtıyor ve hasar poliçelerinde deprem öncesinden geçerli olmak üzere aynı mekandaki ayrı ayrı poliçelerinin tamamının birleştirilmesi suretiyle muafiyet rakamını yükselterek zarardan tazminata yol açmama yoluna gidiyorlar. Buna göre, sigorta şirketleri, Hyundai'nin üç tesisindeki hasarı birleştirilince herhangi bir tazminat söz konusu olmadığını ileri sürüyor. İşin garip tarafı, Milli Reasüranslar Birliği, bu kararı Kasım ayında düzeltiyor. Ancak sigorta şirketleri geçmişe dönük olarak bunu kabul etmiyor.

20 milyon dolar zarar
Hyundai iddia ediyor ki, tesislerde 7.8 milyon dolarlık hasar oluştu. O dönemde yeni modelin üretimine de deprem yüzünden geçemediler ve tesislerde hasar nedeniyle bir süre üretim de yapamadılar. İşte bu yüzden kâr kaybı zararı da 9.8 milyon doları buldu. Yani şirketin toplam 18 milyon dolara yakın bir zararı oluştu.

Sigorta şirketlerine her tür primi vaktinde ödeyen Hyundai Assan'nın iki yıldır parasını alamadığını henüz yeni öğreniyoruz. Şimdiye kadar hep alacaklarını tahmin ederek sessiz kalmışlar. Anlaşılıyor ki, artık işi mahkemenin çözmesi şart olmuş.

1.4 milyon müşteriyle başa çıkmanın sırrı
Mutlaka başınıza gelmiştir. Kredi kartınızla ilgili yaşadığınız bir sorunu çözmek için müşteri hizmetlerini aramış, ancak o an size yardım edilememiş, 'sonra arayın' denmiş ya da notlar alınmış, çözüleceği söylenmiş aradan bir zaman geçmiş yine aramak durumunda kalmış ve tekrar baştan olayı anlatmaya başlamıssınızdır. Benim başıma çok geldiği için biliyorum. Sinir bozucu bir süreçtir. Bunu anlatmaktaki sebebim şu:

Geçen günkü yazımda, bankacıların Boyner Grubu'nun 1 milyon 400 bin müşteriye ulaşan Advantage Card ile ilgili kuşkularına değinmiştim. Deniyordu ki, bu kadar müşteriyle ilgilenmek zor. Kredi kartı ödemelerinde geri dönmeme oranı yüzde 13'lerde, ki bu oran Merkez Bankası'nın son açıklanan verilerine göre yüzde 17'ye çıktı, taksitli satışa imkân veren Advantage Card'ta bu oran yüzde 20'lerde olmalıydı. İşte bu yüzden yeni ortak iki şubeli Fibank'la bu iş zordu.

Herşeyden önce, Benkar Genel Müdürü Levent Ersalman ile birlikte gezdiğim Advantage Card'ın 70 genç insanın çalıştığı müşteri hizmetleri biriminden (call-center) ne kadar etkilendiğimi söylemeliyim. Hani yukarda bahsettiğim konu var ya, sorununuzu defalarca anlatma olayı burada yok. Çünkü öyle bir sistem kurulmuş ki, müşterinin yaptığı bütün konuşmalar müşteri hizmetlerinde çalışan herkesin bilgisayarında anında görünüyor. Dolayısıyla olayların tekrar tekrar anlatılması, ya da vakit kaybedilmesi söz konusu değil. Sistem örneğin riskli müşteri grubu hakkında da uyarı verebiliyormuş. Dolayısıyla 1 milyon 400 bin müşteriyle ilgilenmek pek de zor olmuyormuş.

90 günde kanuni işlem
Gelelim ödemelerde geri dönmeme oranına. Ersalman, Benkar'ın karşılık ayrılmış alacağının toplam alacaklarının içindeki payının yüzde 6.2 olduğunu söylüyor. Üstelik son kriz yüzünden rakam bu seviyelere çıkmış. Sadece eskiden ödemede geciken müşteriyi 20 kişilik bir ekip ararken, krizden sonra 40 kişi aramaya başlamış. Bir de, eskiden 120 gün bekleyip kanuni işlem yapıyorlarmış. Şimdi bu süreyi 90 güne indirmişler.


Bu sayfa MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.. ile
Yöre Elektronik Yayımcılık A.Ş. işbirliğiyle hazırlanmıştır.