kapat
01.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.iku.edu.tr
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
MURAT BİRSEL(mbirsel@sabah.com.tr )

Meğer hangi projemiz varmış?

Hangi bakanlığın, teknoloji içeren hangi projesi, hangi aşamada" diye sordum... Cevap Sanayi Bakanlığı'ndan geldi. Sanayi Bakanı Kenan Tanrıkulu'nun uzun mesajını kısaltarak yayınlıyorum...

Keşke "proje proje döküm" gelseydi bütün bakanlıklardan!

Ama anlaşılan devlet de durumun farkında:

Bu oluşum henüz yok!

Aşağıdaki tespitleri incelerken bir de "Şunlar yapılmalı" bölümlerini "Bunlar henüz yok" şeklinde algılayacak olursanız, tablonun ne derece vahim olduğu ortaya çıkıyor.

Allah'tan altyapı için bu hazırlık yapılmış!

İşte bir Türkiye tablosu:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 26 Haziran 2001 tarihli birleşiminde sanayimizin teknoloji seviyesini ve rekabet gücünü artırarak ülke gelişmesine gerekli katkıyı sağlayacak, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu Tasarısı kabul edilmiştir.

Sanayileşme ve teknoloji ilişkisi dikkate alındığında sanayileşmenin temelinde milli teknoloji birikiminin ve teknoloji yaratma çabalarının olduğu görülür. Çağımızda bir ülke bilim ve teknoloji alanında gösterdiği yeterliliği inovasyonda(*) da gösterilebiliyorsa, ancak o zaman dünya pazarlarında rekabet üstünlüğü sağlayabilmekte; küresel süreçlerde söz ve karar sahibi olabilmektedir.

Türkiye'nin, imalat sanayiinin geldiği noktada, önünde duran teknoloji eşiğini aşması gerekmektedir. Teknoloji, sanayileşme ilişkisi bağlamında, sanayileşmeye dönük teknolojik yeteneğin artırılması için gerekli teknoloji üretimi ile teknoloji politikaları belirlenerek milli inovasyon sisteminin kurulmasının önemi dikkate alınmalıdır.

Son yıllarda gelişmiş ülkelerin firma stratejileri; yeni teknolojilerin etkin kullanımları ve bunların Ar-Ge faaliyetleri ile harekete geçirilmesidir. Temel amaç, Ar-Ge'ye toplam üretim değerinden artan miktarlarda bir değer aktarmaktır. Önemli olan; teknolojik uyumun sağlanması ve ar-ge faaliyetlerinin küçük firmalarda güçlendirilmesi ve bu firmaların rekabet üstünlüğünün artırılmasıdır.

Bu nedenle, özel kesim, kamu kesimi ve üniversiteler arasında yakın işbirliği sağlanarak, geniş kapsamlı ve pazara yönelik Ar-Ge, yüksek ve ileri teknoloji programlarının uygulamaya konulması ve bu üç kesimin birbiri ile etkileşeceği platform ve mekanizmaların oluşturulması gerekmektedir.

Üniversite ve sanayi arasındaki işbirliği, ileri teknolojileri yakalamada büyük önem taşımaktadır. Ancak ülkemizde Ar-Ge faaliyetleri yeterince kurumsallaştırılamamış, teknoloji üretme konusunda istenen düzeye ulaşılamamıştır.

Ülkemizin kalkınması ve firmalarımızın aday olduğumuz Avrupa Birliği'nin gelişmiş ülkeleri sanayileriyle rekabet edebilmesi, sanayimizin teknoloji ihtiyacının karşılanması, üniversitelerimizden en etkin bir şekilde yararlanılması, yetişmiş kalifiye gençlerimize bilgi ve becerilerini gerçek anlamda kullanabilecekleri katma değeri yüksek iş imkânları sağlanması ve beyin göçünün önlenmesi, ekonomimizin önünün açılmasına yardımcı olunarak kısa aralıklarla krize girilmesinin önünün alınması için çok kısa bir zaman içerisinde bizim de teknoloji geliştirme bölgelerini kurup etkin bir şekilde faaliyete geçirilmelerini sağlamamız gerekmektedir.

Teknoloji geliştirme bölgeleri kanunu ile getirilenler özetle şöyle sıralanabilir:

Bölgeler, değerlendirme kurulunun uygun görüşü ve bakanlığın teklifi üzerine bakanlar kurulu kararı ile tespit edilir ve resmi gazetede yayımlanır.

Bölgelerdeki planlama sürecinde imar planları ve değişiklikleri, parselasyon planları ve değişiklikleri bölgenin yönetici şirketince hazırlanır ve bakanlık tarafından onaylanarak yürürlüğe girer.

Arazi kullanımı, yapı ve tesislerin projelendirilmesi, inşası ve kullanımı ile ilgili ruhsat ve izinler yönetici şirket tarafından verilir.

İhtiyaç duyulacak araziler 2942 sayılı kamulaştırma kanunu hükümlerine göre sağlanabilir.

Yabancı özel hukuk tüzel kişileri yönetici şirkete iştirak edebilirler.

Bölgelerde yabancı uyruklu yönetici ve vasıflı ar-ge personeli çalıştırılabilir.

Kamu kurum ve kuruluşları ile üniversite personeli bölgelerde sürekli veya yarı zamanlı olarak çalışabilirler.

Öğretim elemanları yaptıkları araştırmaların sonuçlarını ticarileştirmek amacı ile bölgelerde şirket kurabilir, kurulu bir şirkete ortak olabilir ve/veya bu şirketlerin yönetiminde görev alabilirler.

Yönetici şirket, bu kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.

Bölgede yer alan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin yazılım ve Ar-Ge'ye dayalı üretim faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları 5 yıl süre ile gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır. Bakanlar Kurulu seçilen, hedef alınan, belirli teknolojik alan ve ürünler için 10 yıla kadar süreyi uzatabilir.

Bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve ar-ge personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri, bölgenin kuruluş tarihinden itibaren 10 yıl süre ile her türlü vergiden istisnadır."

(*) Yenilenme, yeniden yapılanma (M.B.)


Bu sayfa MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.. ile
Yöre Elektronik Yayımcılık A.Ş. işbirliğiyle hazırlanmıştır.