kapat
01.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.iku.edu.tr
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
AHMET TAN(tana@sabah.com.tr )

Sıkıntı yazısı

Bugün temmuzun 1'i. Temmuz, güneşin parlaklığının, göğün mavisinin, bulutların beyazının, toprağı örten her türlü yeşilin en hâreli olduğu ay.

Temmuz sıcağında her şey daha çok soyunmaya, kendini daha çok ortaya koymaya eğilimlidir.

Hele sıkıntı!..

Zaten sıkıntı kolay gizlenemez. Hatta hiç gizlenemez.

"Dünyada tek korkulacak şey sıkıntıdır" diyen Oscar Wilde çok haklı.

Ama yine de sıkıntı hayatın özüdür.

Bayramların, düğünlerin icadını; sevinçlerin, eğlencelerin keşfini; şiirlerin, romanların, bestelerin yazılmasını, hatta aşkı bile insanlık, sıkıntıya borçludur.

***

Epiktetos der ki, "sen istedikten sonra karga bile uğur getirir sana".

Sıkıntıya dayanmanın tek çaresi, hiç kuşku yoktur ki, sıkıntıyı hoş görmektir.

Zaten mutsuzluk felsefesi üzerine yazanların, tanısı da şu:

- Mutsuz olduğum için sıkılmıyorum. Sıkıldığım için mutsuz oluyorum.

Her şey gibi tüm ruh hallerinin altyapısı düşünsel.

Yeni moda ifadeyle :

"Başarıya ulaştığınız için mutlu olmuyorsunuz, mutlu olduğunuz için başarıya ulaşıyorsunuz," durumları...

Uykunuzun gelmesini istiyorsanız, uykunuzun geleceğine inanınız. Uyuyamayacağını düşünen bir kimsenin uyuyabildiği görülmemiştir.

Sıkıntının geçici olduğuna inanmadan sıkıntının geçmesi kolay değil, mümkün de değildir.

"Bu sıkıntılar geçmez!" diyecek yerde, "kanımda akyuvarlar azaldı" demek, acaba daha mı bilimsel olurdu?

Geçen yüzyılın önemli tıp felsefecilerinden Emile Chartier'in bu konuda söyledikleri var:

- Hastanelerden birinde Marie adında bir hasta yatıyormuş. Marie şaşmaz bir pusula düzeniyle bir ay sıkıntılı, bir ay neşeli oluyormuş. Neşeli olduğu ay her şey ona güzel ve hoş görünüyormuş. Sıkıntılı ayında ise aynı şeyler içini daraltıyor, onu bunaltıyormuş. Aynı şarkı, aynı söz neşeli ayında ona sevinç, sıkıntılı ayında ise hüzün veriyormuş. Profesörlerin dikkatini çekmiş. Denemeler sırasında bakmışlar ki, kızın sıkıntılı ayında kanındaki akyuvarların sayısı çok düşüyor, neşeli aya girerken yükseliyor. Sonunda tanı konulmuş: Can sıkıntısının kandaki yuvarlarla yakın ilişkisi var.

Açık havada, kırlarda uzun yürüyüşler ve dağ gezintileri, aslında kandaki alyuvar ve akyuvarlar üzerinde; dolayısıyla can sıkıntısını dağıtmakta kendisini gösteriyor. Kandaki alyuvarların görevi oksijeni hücrelere ve beyne taşımak. Daha çok oksijen, daha çok ferahlama demek.

Özetle; içimizdeki daralma, çoğu zaman ruhsal değil fiziksel.

Ama yine de insanın kafasına takılıyor.

- Acaba IMF ve ABD, 15 milyar dolar borç vermek için, Türkiye'den "bazı yasalar ve zalim zamlar" istemek yerine, tıpkı Yugoslavlar'dan Sırp Kasabı'nı istediği gibi; bizden de "Hortum Kasaplarını" talep etseler ve alsalardı, bu temmuza daha mutlu girmez miydik?


Bu sayfa MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.. ile
Yöre Elektronik Yayımcılık A.Ş. işbirliğiyle hazırlanmıştır.