Win-Türkçe
ASCII

SEDAT SERTOĞLU(ssertoglu@sabah.com.tr )

Gündem..

Geçenlerde Ankara'da bir devlet kurumunun yaptırdığı kamuoyu yoklaması ile ilgili, bize ulaşan bilgiler, çok ilginç..

Birinci parti DYP.. Oy oranı yüzde 18 gözüküyor.. Özellikle Anadolu oyları DYP'ye gidiyor.. Büyük kentlerde ise, hâlâ sorunu var DYP'nin..

Hemen ardından Fazilet geliyor.. Yüzde 14'lerde.. Ancak bu yoklama, Fazilet kapatılmadan önce yapılmış..

Bir başka ilginç oy oranı da HADEP'in.Yüzde 8 gözüküyor.. Barajı aşması için yüzde 2 oya daha ihtiyacı var..

Kararsızlar ise yüzde 40..

MHP barajın üzerinde gözüküyor..

ANAP ve DSP de yüzde 10'un üzeri..

Bu tablo, ilk seçimde Türkiye'de siyasetin, siyaset arenasındaki isimlerin değişebileceğini gösteriyor.. Herkes hesabını, kitabını ona göre yapsın..

Türkiye'de siyaset yapan insanlar, çevrelerindekilerin kendilerine doğruları söylemesini sevmez... Liderler kendilerini yağlayıp yıkayanları tercih ederler.. Ama yalanlarla nereye kadar gider bu işler?

İktidara sorarsanız, kim olursa olsun o koltukta, "İşler hep gayet iyi gidiyor" lafını duyarsınız..

Halka sorarsanız ise "Durum bir felakettir.."

Bu yüzden de Türk insanı, yıllardır, "Ne olacak bu memleketin hali?" sorusunun cevabını aramış ve sonuçta bu soruyu, dünya edebiyat literatürüne sokmayı bile başarmıştır..

Sorunun cevabı halen daha bulunabilmiş değil.. Bulunması da mucizelere bağlı kalmış durumda..

Geçenlerde, Türkiye'yi çok yakından izleyen yabancı dostlarla sohbet ediyorduk. İlginç bir nokta üzerinde durdular. Özetle şunu söylediler:

"Türkiye inanılmaz bir ülke.. Adeta tımarhaneye benziyor. Ama o kadar önemli bir ülke ki, onu kendi kaderi ile başbaşa bırakamayız. Sizinkilere rağmen, Türkiye'yi mutlaka düzlüğe çıkartacağız.. Sizi, size emanet edemeyiz..."

Gerçekten de bir tımarhaneye benziyor ülkemiz.. Şu son birkaç aydır yaşadıklarımıza bakınca açıkça görülüyor bu.. Allah selamet versin, krizsiz bir haftamız bile geçmiyor.. Bu kadar krize bir başka ülke girseydi, garanti batmıştı şimdiye kadar.. Hem de 10 kere batmıştı..

Şimdi yeni bir haftaya başlıyoruz.. Derviş yurt dışında.. Parlamento tatil.. Bu durumda, yani siyaset tatilde iken, kriz olmaz mı diyorsunuz?

Sizlere garanti ederim ki, biz yeni bir kriz yaratırız.. Ne yapar, ne eder birşey buluruz mutlaka..

Unutmadan hatırlatalım.. Hükümet yeni vergiler koyarken ikisini unuttu. Birini Fatih Altaylı yazdı ve önerdi.. Seks vergisi..

İkincisini de biz önerelim; oldu olacak, nefes almak da vergiye tabi olsun .. 60 milyon insan, artı ülkemize gelen 10 milyon turist.. Paraya bakın paraya..

Yurt dışındaki paralara da af gelecekmiş.. Bu haber de bize, rahmetli Özal'ın para politikasını hatırlattı.. Hey gidi günler.. Rahmetli, Çırağan'da başbaşa yaptığımız bir konuşmada, bu politikayı neden uyguladığını anlatmıştı bize..

Tüm okurlarımıza hayırlı Pazarlar diliyoruz..