kapat
01.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.iku.edu.tr
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
HINCAL ULUÇ(uluch@sabah.com.tr )

Aşkımızdı o, Jose.. Aşkımızdı o!..

İstanbul Festivaline paralel bir başka festival daha yürüyor, yıllardır.. Boğaziçi Festivali.. Cemal Reşit Rey'in üretken Genel Sanat Yönetmeni Arda Aydoğan'ın eseri.. Bu yıl dördüncüsü, harika bir Kafkas gösterisi ile açılmıştı.. Abhazya Devlet Halk Dansları ekibi, atalarımın ülkesinden gelmişti.. Beni aldı çocukluğuma, çerkes düğünlerine götürdü.. Coşkulu, fıkır fıkır bir müzik.. Tam maço erkekler ve adım atmayan, adeta kayan, zarafet yarışındaki kızlar.. Harika bir şovdu..

Sonra sıra Jose Feliciano'ya geldi..

Bu üçüncü canlı izleyişim Jose'yi.. İzmir Fuarında, zamanın belediye başkanı Burhan Özfatura'nın başlattığı, ama arkasından gelenlerin unuttuğu, ya da unutturduğu İzmir Şarkıları Festivali final gecesi ilk buluşmamızdı.

Sonra geçen yıl, yağmur altında Yağmur'u (Rain) dinleyerek geçirdiğimiz o rüya gibi romantik gece..

Ve nihayet üç gece evvel, gene Açıkhava'da.. Bu defa yağmursuz, yıldızların altında..

Jose, daha pöpüler bir repertuar yapmıştı bu yıl.. Hitlerini bol bol söyledi.. Romantik parçaları başa aldı, sona yaklaştıkça hızlandı.. Finalde seyirciyi ayağa fırlattı..

Bu güzel gecede, bana da bir sürpriz vardı..

Jose "Once there was a love.. Deeper than the ocean" diye başlayınca, daldım, 70'li yıllara gittim..

Tam bir yıl kaldığım hastaneden yeni çıkmışım.. Dostlar sağolsun beni pek yalnız bırakmıyor.. Nöbete bindirmiş gibi gelip benim Çankaya'daki evimde kalıyorlar..

Sıra Ali Kocatepe'de imiş.. O sıralar 1 Numara adlı gerçekten her plağı 1 numara olan bir şirketi var..

Harika sesli Lale Akat'a bir plak yapmaya karar vermiş.. Lale, sesi kadar üne kavuşmadı. Çünkü hemen evlendi, Almanya'ya gitti. Müziği hobi olarak yaptı, ondan..

Bizde çalışıyorlar.. Ali de gene zamanın modası, Lale için seçtiği ingilizce şarkıya söz yazmaya uğraşıyor.. Ben de dinledim tabii.. Evden pek çıkacak halim yok.. Yapacak başka şey de yok.. Laflar çok hoşuma gitti.. "Ben yazayım bunun sözlerini Ali" dedim..

Yazdım.. Aslında yazdım da sayılmaz.. Orjinal sözlere ve temaya sadık kalarak tercüme ettim desem daha doğru olur..

Lale de, Ali de bayıldılar.. Derhal stüdyoya girildi ve plağa okundu..

İşte o şarkı, tahmin ettiniz, Jose Feliciano'nun "Once there was a love"ıydı..

Yani..

Aşkımızdı o!..

***
Düşünebiliyor musunuz?..

Müzik: Jose Feliciano.. Söz: Hıncal Uluç..

Vay be!..

***
Aşkımızdı o

Okyanuslardan derin

Bir sevgiydi o, senin ve benim

Bütün bir hayat yetmezdi bize

Doymadık sevgimize

Sonra sen gittin

Bilmem ki niçin

Aşkımız bitti

Sensiz ve yalnız yaşamak zor

Yalnızım, yapayalnız

Bilsem neydi hatamız

Aşkımızdı o

Geri dönmek imkansız

Unutmalıyız

Aşkımızdı o

Şimdi herşey anlamsız

***
Plak mı?.. Sahaflarda bulursunuz belki.. 45'lik!..

Ali yahu.. Nostaljik derlemeler yapıyorsun, son zamanlarda..

Koysana birine, Lale'yi.. CD'leştir de gene çalalım!..

Pazar Neşesi
Bu hafta Pazar neşemiz, gazeteci arkadaşım Özgen Acar'dan..

Beş ingiliz, bir Audi Quatro ile İtalya sınırına gelirler. İtalyan gümrük memuru yollarını keser.

"Quatro'ya beş kişi binmek yasa dışıdır."

"Ne demek yasa dışı" diye itiraz eder İngilizler.

"Quatro, dört demektir" diye yanıt verir, gümrük memuru..

"Ne diyorsun sen" diye bağırır, İngiliz sürücü.. "Quatro bu modelin adı.. İşte arabanın ruhsatı.. Bak 'Beş kişilik' yazıyor.."

"Bu kağıtlarla beni kandırmazsın" diye ısrar eder İtalyan.. "Quatro, dört demektir. Siz bu arabaya beş kişi bindiniz ve yasayı ihlal ettiniz.."

İngiliz sürücü çıldırır..

"Seni gerzek herif.. Ne laf anlamaz adamsın sen.. Defol git başımdan, bana şefini yolla.. Daha akıllı, daha işi bilen birisi ile konuşmak istiyorum.."

"Özür dilerim bayım" diye yanıtlar, İtalyan.. "Şefimin gelmesi mümkün değil.. Şu anda, bir Uno içindeki iki Fransızla uğraşıyor!.."

Tele-Pazar'da..

Televole kültürüne alternatif olarak hazırladığımız Telepazar TRT1'de bugün 16.00-19.00 arasında devam ediyor.

Yaz sporlarından özenle seçilmiş haberler, görüntüler, canlı yayınlar yanında, İstanbul'un kültür ve sanat yaşamından da ilginç derlemeler var..

Bu haftanın müzik konukları, unutulmaz Alpay, yeni CD'si ile yeniden koşmaya başlayan Mirkelam ve İstanbul festivalinde alaturka müzik adına yer alan Melihat Gülses.. İstanbul'dan Atina'ya adlı anlamlı ve güzel CD'sinden seçmeler sunacak..

Geçen haftaki gösterileri büyük ilgi gören, İstanbul Üniversitesi Konservatuarı Müzikaller Gurubu, Hisseli Harikalar Kumpanyası'nın en güzel şarkılarını söyleyecekler..

Uğurkan Erez'in top modellerle hazırladığı Telepazar defilesi ve Alev Baymur Dans Okulunun Telepazar dansları da, programın ilginç görüntüleri arasında..

Hakan&Utku'dan Tatil Keyfi

Derviş Özal Rüyası
Kemal Derviş yorucu bir günün ardından Cathy yengeye "Biliyorum yarın Enis kıl etmek için gene beni seçecek. Çok çalışmam gerekiyor Cathy çok" diyerek yatar. Rüyasında onu çok önemli biri beklemektedir.

ÖZAL - Aferim sana Kemal. Bakıyorum da erkenden yatmışsın. Hatti zatında erken yat ki erken kalkıp IMF'nin izniyle erken yol alasın. Onu da ifade edeyim.

DERVİŞ - Oh my God. Bu ses. Targıt Bey sizsiniz.

Ö - Hakkaten de benim. Duydum ki bana hayranmışsın. Hazır rüyaya giriş vergisi de konmamışken şunun rüyasına bir gireyim dedim. Geçen kulağını çekeyim diye Bülent Bey'in rüyasına da girdim. Beni tanımadı.Ben Turgut dedim, O Tagor anladı. Sabaha kadar şiirlerinden okudu. Ne kabustu.

D - Çok yalnızım be Targıt Bey. Kimse bana yardımcı olmuyor be Targıt Bey.

Ö - Hemen panik yapma. Sakin ol. Onca kımıl zararlısı herifle uğraşmak kolay değil ama unutma ki sen de Kemıl yararlısısın. Üstelik eşin da güzel. Benim bir Cathy'm bile yoktu netice itibariyle. Anlıyor musun, hadi gülümse.

D - Nasıl gülümseyebilirim ki. Sizden sonra bu ekonominin canına okumuşlar Turgut Bey. Enflasyon Canavarını bile bali çekerken yakaladım geçende. Bu arada ayakta kaldınız.

Ö - Oturmayayım. Sen de oturma. Ama başkalarını kıç üstü oturtmaya devam et. Ben de öyle yapardım zamanında bakınız. O vakitler otomatik telefon bile hayaldi. Biz o devrimi gerçekleştirdik, şimdi neredeyse yukarısı bile aranıyor

D - Telefon dediniz de o konuda da çok dertliyim Turgut Bey. Biliyorsunuz tenise bayılırım. Ama son aylarda tenis maçından çok "Enis maçı" yapıyorum. Sattırmıyor adam bir türlü Telekom'u.

Ö - Dert etme. Bir zamanlar Necdet Calp da "Köprüyü sattırmam" diye tutturmuştu. O zaman da Calp Krizi geçirmiştik canlı yayında. Hey gidi günler. Ahh.. ah her şey ne çabuk değişiyor. Bizim zamanımızda Tarkan kolasından fal baktırırdı. Şimdi plajlarda başka yerlerine baktırıyor. Tarkan dedim de, sen de arkana dikkat et. Mesut'a sakın güvenme. Adamın arkasından kuyusunu kazar. Benim de kazdı oradan biliyorum.

D Ğ Çok bunalıyorum Targıt Bey. Yani Şeytan diyor ki...

Ö Ğ Biliyorum. Kemal'le konuştum dedi geçenlerde. Rahat bırak dedim çocuğu, çalışıyor. Aklından geçirme öyle şeyler Kemalim. Hattizatında bırak Küçük Kemal'le oynasınlar. 1 koy 3 al. Onlar da 3'ün 1'ini alsınlar.

D - Ama olacak şey değil. Biz böyle mi gördük Sam Amcamızdan, ele güne rezil olduk. Cumhurbaşkanı Başbakan'ın kafasına bir anayasa daha atarsa Targıt Bey mahvolduk.

Ö Ğ Ah be Kemalim. Anayasa öyle bir iki kere fırlatılmakla bi şey olmaz. Sen işine bak. Benim Kemalim işini bilir. Bu arada senden bi ricam olacak. Bizim Semra'nın da rüyalarına gireyim diyorum ama kadının 4'den 5'den önce uyuduğu yok. Senin şu DJ oğlunla bi konuş da Laila'dan içeri almasınlar bizimkini de. Haa bi de söyle oğlan da koysun bi Samanyolu CDsi, hep beraber neşemizi bulalım. Hadi sana iyi uykular. Ben yarın gece gene gelirim, yeni parti işini konuşmaya başlarız. Erdal bey de particiliğe döndüğüne göre sıra bana da geldi demektir, onu da açık seçik söyleyeyim.

hakanutku@hotmail.com

BİZİM DUVAR
Fazilet kapandı. DYP Ana muhalefet oldu. Çiller bir şekilde yeniden ANA olmayı becerdi.

Hakan&Utku

EĞER
..ev aletlerinizden sadece birini muhafaza etmeniz istenseydi, hangisini seçerdiniz?..

..dünyaya yeniden bir hayvan olarak gelseniz, ne olmak isterdiniz?.

..ölmüş bir akrabanızın ruhuna bir tek soru sorma fırsatı bulsanız, kime, ne sorardınız?.

SEVDİĞİM LAFLAR
İhtiyarlık, gençliğin bütün zevklerini ölüm tehdidiyle yasak eden bir zorbadır...

La rochefoucauld (Teşekkürler Ahmet)


Bu sayfa MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.. ile
Yöre Elektronik Yayımcılık A.Ş. işbirliğiyle hazırlanmıştır.