kapat
01.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.iku.edu.tr
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Kocamın en büyük aşkı Afife'ydi


Atıfet Hanım ölümünden birkaç gün önce konuştu: Şu gerçeği hep kabullendim. Kocam en güzel şarkılarını Afife Jale için yaptı. Benim için yaptıklarını da beğendiği kadınlara ithaf ederdi
Ünlü besteci, Tamburi Selahattin Pınar'ın eşi Seyyare Atıfet Pınar, önceki gün Antalya'nın Demre ilçesinde vefat etti. Atifet Hanım ölümünden birkaç gün önce verdiği röportajda 41 yıl önce ölen eşi Selahattin Pınar'ın ilk ve unutulmaz aşkı Afife Jale ile ilişkisini, evliliklerini ve anılarını anlattı.

AİLEM VERMEDİ, BEN DE ONA KAÇTIM
Eşinin ölümünün ardından 39 yıl İstanbul'da yaşayan ve 2 yıl önce Demre'ye yerleşen Seyyare Atıfet Pınar, Selahattin Pınar'ın şarkılarına ilham kaynağı olan iki aşkından, ikincisi ve nikahlı hanımı. Babası, II. Adülhamid tarafından Yemen'e sürülen, daha sonra Kurtuluş Savaşı'na katılan bir subay olan Seyyare Atıfet Pınar, 5 yaşındayken Atatürk tarafından Fransız Mektebi'ne yazdırıldı ve piyano eğitimi aldı. Selahattin Pınar'ın, Afife Jale ile olan fırtınalı ilişkisinin sonlarına doğru tanıştılar.

Atıfet Hanım, o günleri şöyle aktarıyor: "Ben onun hayatına giren ikinci kadındım. İlk aşkı efsane isim Afife Jale'ydi. Onunla uzun süre birlikte yaşamışlar ama resmi nikah yapmamışlar. Onun için, (Anladım sevmeyeceksin sen beni nazlı çiçek) şarkısını besteleyerek, aşkını ilan etmiş. Bu aşk çıkmaza girince, (Nereden sevdim o zalim kadını) şarkısıyla duyduğu acıyı anlatmış. O sıralar ben 19 yaşındaydım. Bir gün Taksim'de bulunan Panorama Gazinosu'nda, matineye gittim. İlk kez orada bakıştık. Program bitince bana, 'Münir Nurettin Selçuk'la Yeşilköy'e plak yapmaya gidiyorum. Sizi de götürmek istiyorum' dedi. Ben de gittim. Sonra bana evlenme teklif etti. O sırada hâlâ Afife Jale ile birlikte idi. En güzel şarkılarını da onun için yazıyordu. Ama mutlu değillerdi."

Selahattin Pınar, Atıfet Hanım'ı evliliğe bir şarkıyla ikna etmiş: "İlk tanıştığımızda ben 19, Selahattin Bey ise 37 yaşındaydı. Bu yaş farkı nedeniyle ailem evlenmemize izin vermedi. O sıralar bana bir şarkı yaptı. (Aylar geçiyor sen bana hâlâ geleceksin / Yetmez mi bu hasret, daha yıllarca mı sürsün / Hülyalarımda memba taze bir çiçeksin / Bekletme yazık, sen de solar, bir gün sen de sürünürsün) diye... Bu şarkıyı duyunca, anne-babamın sözünü dinlemeyip, ona kaçtım."

GÜZEL KADINLARA ÇOK DÜŞKÜNDÜ...
Seyyare Hanım Selahattin Pınar'la büyük bir aşk yaşadıklarını söylüyor ama kocasının güzel kadınlara, özellikle de ilk aşkı Afife Jale'ye olan düşkünlüğünü gizlemiyor: "Şu gerçeği her zaman kabullendim. Kocam en önemli şarkılarını Afife Jale için yaptı. İlk ve unutulmaz aşkıydı o. Benim için yaptığı şarkıları da gazinolarda beğendiği kadınlara ithaf ederdi. Her zaman şık ve güzel kadınlara düşkündü. Böyle bir sanatkârın yaşamı boyunca bir kadına bağlanarak, şarkı yazmasını beklemek hayaldir. Zaman zaman başka kadınları düşünürdü. Ama ölümünden kısa süre önce yaptığı bir röportajda, 'Bu dünyada Allah'tan sonra en çok karımı sevdim' demişti. Bu sözler benim uzun yıllar sağlık içinde yaşamamı sağladı."

Evliliklerinin 20. yılında Selahattin Pınar kalp krizi geçirir ve kısa bir süre sonra da vefat eder. Atıfet Hanım 40 yıl onun anılarıyla yaşar: "Selahattin Pınar'a 22 yıl ilham verdim. Onun eşi olmaktan hep gurur duydum." (A.A)

TİYATRODA BİR EFSANE AFİFE
Afife Jale (1902-1941): Cumhuriyet'ten önce sahneye çıkan ilk Türk ve Müslüman kadın sanatçı. 16 yaşında Darülbedayi'ye girdi, 1920'de ilk kez sahneye çıktı. Tüm baskılara direnerek.. O sahneye çıkınca zabıtalar tiyatroyu basıyordu. Bakırköy Akıl Hastanesi'nde öldü. Her yıl adına tiyatro ödülleri veriliyor.

BU EVLİLİĞİ İCAT EDENİN...
"Selahattin ölümünden önce yaptığı bir röportajda 'Bu dünyada Allah'tan sonra en çok karımı sevdim' demişti. İşte bu sözler uzun yıllar yaşamamı sağladı."

Atıfet Hanım, kocası Selahattin Pınar'ın çapkınlıklarına da, bitmek tükenmek bilmez hırçınlıklarına da tatlı bir sevecenlikle katlanmış...

"Mutluyduk... Ama evde hep onun dediği oldu. Kavga etmedik de değil. Zaten o hep sinirliydi. Bir defasında, 'Bu evliliği icat edenin de...' diyerek, sinirlendi, söylendi, bağırıp, çağırdı. Bunun üzerine eşyalarımı alıp bir yakınımın yanına gittim. Onu terk ettim. Sonraki gün öğle vakti kapı çaldı, gelen oydu. Eve dönmeyeceğimi kendisinden boşanacağımı söyledim. 'Mahkemeye başvur. Bu iş bitti!' dedim. O da 'Hakim bizi boşamaz' cevabını verdi. Kızgınlıkla nedenini sorduğumda (Ayrılık yarı ölmekmiş / O bir alevden gömlekmiş) şarkısını okudu. O gece bestelemişti bu şarkıyı.... Bu şarkıyı duyunca yelkenleri suya indirip, o gün eve döndüm."


Bu sayfa MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.. ile
Yöre Elektronik Yayımcılık A.Ş. işbirliğiyle hazırlanmıştır.