Win-Türkçe
ASCII

YENİLİKÇİLER KARARLI
Genel İdare Kurulu toplantısında alınan kararlar, Erdoğan'ın başkanlığında toplanan yenilikçiler tarafından da değerlendirildi ve bölücü görüntüsü vermemek için, gelecek tekliflere olumlu yaklaşma kararı alındı. Yenilikçiler, ortak parti teklifine, "Kamuoyu ve taban bizi istiyor. Taban kimi isterse, yönetimde de onların olması gerekir. Yeni partinin gövdesini ve çatısını biz oluşturalım" yanıtı verecekler. Gelenekçiler tarafından kabul edilmesi mümkün olmayan bu teklif sonucu birarada yürümenin mümkün olmayacağını tabana göstermeyi amaçlayan yenilikçiler, daha sonra da yollarını ayırmayı planlıyor. Erdoğan, kurmaylarına da yeni parti için biraz daha beklenileceğini belirterek, "Cenaze evinde düğün olmaz. Duygusal ortamın dağılmasını bekleyelim. Ancak yeni oluşum çalışmalarını hızla sürdürelim" dedi.

İLK GÜNDEN DAĞILDILAR
Kapatılan FP'nin genel başkanı Recai Kutan, ayrı ayrı yapılan değerlendirmelerin sonunda, dün tüm milletvekillerini Bilkent Otel'de toplantıya çağırdı. Yenilikçiler'in katılmayacaklarını bildirmesine rağmen, Abdullah Gül başta olmak üzere 15 yenilikçinin bu toplantıya katılması sürpriz oldu. Ancak, buna rağmen toplantıya katılan milletvekili sayısı 54'te kaldı. Parti yöneticilerinin defalarca telefonla aramasına rağmen, 48 milletvekili toplantıya gelmedi.

ÖZAL KAVGASI ÇIKTI
7 saat süren toplantıda sert tartışmalar da yaşandı. Söz alan Nevzat Yalçıntaş, Turgut Özal'ın büyük bir devlet adamı olduğunu ve toplumun bütün kesimlerini kucaklayan bir anlayış sergilediğini söyledi. Bu sözlere sinirlenen Oğuzhan Asiltürk "Bize Özal'ı övme, biz onu iyi tanırız" dedi. Yalçıntaş, "Önce dinlemesini öğrenin. Oturduğunuz yerden laf atmayın" diye tersledi. Kürsüye gelen Asiltürk'ün "Türkiye'ye ahlaksızlığı ve faizi getiren adam Turgut Özal'dır" sözlerine Ali Coşkun ve Cemil Çicek sert tepki gösterdi. Coşkun, "Sen ölü adamın arkasından böyle konuşamazsın. Diriler yetmedi şimdi ölülerle mi uğraşıyorsun" diye bağırdı.

Kutan, toplantı sonunda yaptığı açıklamada herkesin en samimi görüşlerini dile getirdiğini belirterek, "Herkes birlikte hareket edilmesi genel kabul içindedir" dedi.

İZGİ DÜZELTTİ: FP'LİLER DÜŞTÜ
Fazilet Partisi'nin kapatılması kararıyla FP'lilerin TBMM'deki grubu, komisyon üyelikleri ve Başkanlık Divanı üyeliklerinin düşüp düşmediği konusundaki tartışmalar TBMM Başkanı Ömer İzgi'yi de şaşırttı. Önceki gün Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararı Resmi Gazetede yayınlanana kadar FP'nin TBMM çalışmalarına devam edebileceğini bildiren İzgi, dün ise "Mahkeme tüzel kişiliğin sona erdirilmesini de kararlaştırdı.Bu nedenle FP grubu sona ermiştir" dedi.

ARTIK BAĞIMSIZLAR
İzgi, Anayasa mahkemesi kararını incelediğini ve bu kararın 5'inci maddesinin "Tüzel kişiliğin karar tarihinde sona ermesini emrettiğini" belirtti. FP milletvekillerinin artık bağımsız olduğunu söyleyen İzgi, iki milletvekilinin milletvekili sıfatının sona ermesi için ise gerekli kararı bekleyeceğini, o zamana kadar vekilliklerinin süreceğini kaydetti.

Ilıcak: Merve'ye söz vermiştim
Anayasa Mahkemesi'nin FP'nin kapatılması kararına söz ve eylemleriyle neden olduğu gerekçesiyle milletvekilliğini düşürdüğü Nazlı Ilıcak, dün basın toplantısı düzenledi. Ilıcak, yazarı olduğu Yeni Şafak Gazetesi'nde düzenlediği ve gazete yöneticilerinin de katıldığı toplantıda, Merve Kavakçı'nın yarattığı türban krizini desteklemesi nedeniyle suçlanmasına şöyle karşılık verdi: "Acaba Merve Kavakçı'yı kim aday olarak gösterdi? Merve Kavakçı Meclis'e gökten zembille mi indi? Aday olarak gösterilmesinde Genel Başkan ve Başkanlık Divanı'nın hiç mi rolü olmadı?"

İHANET ETMEDİM
Kavakçı ile TBMM Genel Kurulu'na girmekten üzüntü ve pişmanlık duymadığını söyleyen Ilıcak, şöyle devam etti: "Seçmenlere, Merve Kavakçı'ya sahip çıkacağıma söz verdim. Sözüme ihanet etmektense yasaklı olmayı tercih ederim. Merve Kavakçı, parlamentoda yanıma geldiğinde 'gel seninle birlikte Genel Kurul'a gireyim' dediği vakit, 'hayır kızım, sen başörtülüsün, sen vebalısın, benim yanıma yaklaşma mı deseydim?' Bundan dolayı sözüm ona cezalandırıldıysam, beni cezalandırdıklarını, beni susturabileceklerini sananlar varsa yanılıyorlar."