kapat
25.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi


Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

www.hyundai.com.tr
 

Huysuz Virjin uysallaştı


Sahnedeki Huysuz kimliğimi özel hayatıma taşımadığım için başarılı oldum. Sahne dışında agresif değilim. Yaşım icabı daha da uysallaştım
Gün geçtikçe değiştiğini anlatan ünlü sanatçı Huysuz Virjin, bir taraftan iddialı laflar kullanmayı da ihmal etmiyor: Hiçbir kadın benimle yarışamaz

Evinin üst katına çıktığımızda "Burası benim yaşam odam. Burada rahat ediyorum" dedi. "Hayatınız bir odanın içinde geçiyorsa böyle büyük eve ne gerek var?" diye sordum. Sonra anladım ki; o yaşam zevkinin ürünleri başka bir eve sığmazmış zaten. Huysuz Virjin'le ve en çok da Seyfi Dursunoğlu ile sohbet ederken işi gücü bırakıp evimin kadını olmayı istedim. O nasıl bir ince zevk, o nasıl bir yaratıcılık... Her şeye dokundum. Her defasında "Bunu da mı siz yaptınız?" sorusunu sordum. Onun diktiği perdeleri, işlediği yastıkları, battaniyeleri, işe yaramaz bir kumaş parçasından nasıl şaheserler yarattığını görüp gözlerim kamaştıkça ve biraz da kıskandıkça, "Takma kafana hayatım. Her kadın bunları görünce bunalıma girer" dedi... Huysuz işte...

EVİ 800 METREKARE
* Kaç metrekare bu ev?

Bunu söylersem ayıp olur. (800 metrekare olduğunu öğrendim.) Bu biraz açgözlülük galiba. Bu evin dönmesi için bile acayip bir para gerekiyor. Bir gün satmak zorunda kalırsam iyi para etsin diye biraz büyük tuttum.

* Sadece bunun için mi?

Ne yani? Görgüsüz mü demek istiyorsunuz... Ben büyük evi severim. Evde yaşamayı severim. Mesela şurada gördüğün bez parçasını bulup değerlendirdim ve evime yakışacak bir şey yarattım. (Sehpanın üzerindeki muhteşem örtüden söz ediyor.) Başka hiçbir yerde, 5 yıldızlı otelde de rahat etmem. Acaba çarşafları orada çalışan müstahdem donunla beraber mi makineye atıp yıkadı? Onu bilmiyorum.

* Bu tutumunuz titizlik mi, hastalık mı?

Hastalık değil. Ama titizim. Belki de bu yaşıma kadar sıhhatli olmamın nedenlerinden biridir titizliğim. (Maşallah... Huysuz 70 yaşında...)

ÜSLUBUM RAHATSIZ ETMEZ
* Şovlarınızda son derece sivri dillisiniz. Bazen müstehcen konuşmalarınız da oluyor. Halk Huysuz'u nasıl kabul etti?

'Bizim söylemek isteyip, söyleyemediğimiz şeyleri söylüyorsunuz' diyorlar. Benim üslubum kimseyi rahatsız etmez.

* Sivri sözlerinizi algılayamayıp sizinle tartışanlar olur mu?

Sizin bu sivri sözünüzü kabul etmiyorum. Sivri olması için namusa taalluk etmesi lazım, dine taalluk etmesi lazım. Ben böyle şeylere hiç takılmam. Boyu kısa ise ona takılırım, kadına, 'sen kocanın yanında bodrum katı gibi kalıyorsun' derim. Bu sivrilik değil. Üstelik insanların hoşuna da gidiyor.

* Niye şöhretinizin popülaritesini omuzlarınıza apolet olarak takıp gerçek hayatın içinde dolaşmayı tercih etmediniz?

Geçenlerde pazara gittim, birisi yanıma geldi 'sen televizyondaki gibi değilsin' dedi. 'Ne yapayım? Başıma peruk mu takayım?' dedim. Beni böyle gördükleri zaman şaşırıyorlar. Ama ben bu halimle çok rahatım. Çok saygı gösteriyorlar. Özel yaşantımla sahnenin çok farklı olmasından ileri geliyor bu. Beni görenler 'bu adam bu halden o hale nasıl geliyor?' diye soruyorlar. Yaptığım işin sanatsal bir değeri var. Ben işimi, şovumu sahnede bitiririm.

* Eğlence hayatını sevmez misiniz?

Bana göre değil. Bir gece gittim bir yere ama oturamadım. Beynim o gürültüye tahammül etmiyor.

* Sizi ne eğlendirir?

Doğaçlama olan her şeyi severim. Yazılmış çizilmiş, önceden tasarlanmış şeylere gülemem.

BAŞARIMIN SIRRI
* Genç kuşaktan kimleri beğeniyorsunuz?

Ama onlar doğaçlama yapmıyorlar. Tekstle çalışıyorlar. Benim 32 sene yaşayabilmemin nedeni şovumda doğaçlamanın ağırlıklı olması. Sahneye çıkarken bir kadeh içkimi içer, 'bismillah' deyip çıkarım. Ne yapacağımı hiç bilmem, her şey sahnede gelişir.

* Bunun adı yetenek mi oluyor?

Evet, bu doğuştan gelen bir şey. Ama okuyacaksınız, günlük olayları izleyeceksiniz. Bunlar çok önemli.

* Güldüremediğiniz insanlar olur mu?

Olur tabii. Ama hiç kafama takmam. Çünkü eğlenemeyen insanların bir problemleri olduğunu biliyorum. Ailevi bir problemi vardır, arabasını park ederken biri ile münakaşa etmiştir, siniri bozuktur... Eğer sahnenin önünde bu durumda üç beş masa varsa zor program yaparım. Onları kendi istediğim havaya sokmak için şovun neredeyse yarısı geçer. Bu ben iyi olmadığım için değil, onların durumları eğlenmeye çok müsait olmadığı içindir.

Pasaklı kadın beni deli eder
* Neden yalnızlığı tercih ettiniz?

Ben tercih etmedim, hayat böyle yaptı. Uzun süre memuriyet, uzun süre parasızlık, bir sürü mücadele... 20 yıl süren bir beraberliğim oldu. Sonra da bitti.

* Huzurlu musunuz böyle?

Huzurluyum. Tabii ki çoluk çocuğumun olmasını isterdim. Ama yapacak bir şey yok. Evlat da edinemem. Zaten bu yaştan sonra bir çocuğum olsa, 'oraya dokunma, oraya oturma' diyerek titizliğimle onu öldürürüm.

* Sonra para kazanmaya başladınız...

Tabii. Onun için bana cimri derler. İşe çok geç başladım ve bunun ne kadar süreceğini bilmediğim için çok tutumlu davranıp bir ev aldım. Sonra da bonkör oldum.

* Nelere para harcamazsınız?

Marka giyeyim diye paralar vermem.

* Hiçbir şeyinizi atmaz mısınız?

En küçük parçaya kadar değerlendiririm. Artık kullanamıyorsam şömineyi yakarken kullanırım.

* Sizin evinizden hiç çöp çıkmaz mı?

Karpuz kabuğu falan çıkıyor. Bu memuriyetten gelmemden kaynaklanıyor. En küçük kumaş parçasını bile değerlendiririm.

BİR MAKİNE BANA YETMEZ
* Bir kadın bile sizin gibi olamaz...

Olamaz. Bu beceride az insan vardır. Pasaklı ve beceriksiz kadın beni delirtebilir.

* Siz kadın olsaydınız erkekleri delirtirdiniz herhalde...

Manasız bir titizliğim yok. Nasıl anlatayım size? Mesela bir sürü havlum ve iç çamaşırım vardır. Bunların hepsi (25-30 tane) kirlenir ve beraber yıkanır. Aşağıda kaç çamaşır makinesi var biliyor musunuz?

* Kaç tane?

Hayır söylemem... Toz bezlerinin yıkandığı makinede havlu yıkar mısınız?

* Toz bezleri için ayrı makineniz mi var?

Evet.

BENİM YAŞIMDA BU ENERJİDE KİM VAR Kİ?
* Huysuz kimliğini özel hayatınızda da taşısaydınız büyü bozulur muydu?

Tabii ki... O iş sahnede başlar ve biter. Sahne dışında agresif değilim. Ayrıca yaşım icabı daha uysal oldum.

* Yaşınıza takmışsınız?

Hiç takmıyorum. Benim yaşımda bu sıhhatte

kaç kişi var ki?

* 70 yaşında bir insan

nasıl bu kadar hoplayıp zıplayabilir?

Sağlıklı yaşıyorum. Masamda her şey yeşillik.

* Zamanınız hep evde mi geçer? Dışarılar size göre değil gibi geliyor bana?

Dışarıda çok sinirleniyorum. Vitrine

bakıyorum sinirleniyorum. Çünkü bir ayakkabı 80 milyon lira...

Şengül Balıksırtı

www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır