kapat
12.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
ALİ BAYRAMOĞLU(abayramoglu@sabah.com.tr )

Hangi siyaset?

Siyasi parti yandaşlarının beklentileri ile gerçekler her zaman birbirini tutmaz. Belki de bu nedenle kamuoyu araştırmalarının sonuçlarına, daha doğrusu bu sonuçların gazetelerde yayınlanmasına en sert tepkiyi de, onlar gösterir. ANAR'ın "Mayıs 2001 Türkiye Gündemi Araştırması"nın bazı sonuçlarına bu sütünda yer verilmesi de benzer bir duruma yol açtı. Özellikle Besim Tibuk'un yandaşları "liberaller", "öfkeli partizan" mesajları gönderdiler.

Ama unutmamaları gereken bir şey var: Gazetecileri siyasi başarının lojistik desteği olarak gören, bir partinin güçlü olarak sunulmasını başarının ana kriteri olarak kabul eden siyasi algı, sorunlu ve başarısızlığa mahkum bir algıdır.

Siyaset yapmak ciddi bir iştir, toplumu anlamayı, dünyayı ve siyaseti sorgulamayı gerektirir...

Denebilir ki; "siyasi başarı"nın, diğerlerinin başarısızlığına endeksli olduğu bir sistemde buna ne gerek vardır. Ya da denebilir ki; başarının, 1950 DP, 1974 CHP, hatta 1983 ANAP örneklerinde olduğu gibi tanımsız, programsız ve popülist "değişim söylemleri"nden ürediği bu ülkede, "bu tür sorular" hemen hiç sorulmamıştır.

Bu, belki doğrudur. Ancak ne var ki, 1990'ların başından itibaren yaşanan, partiler açısından "siyasi küçülme ve bölünme" gerçeğinin altında biraz da bu soruların sorulmaması yatar.

Vahim olan bu durumun hâlâ sürüyor olması...

Nitekim bugünün siyasi tartışma ve hareketleri "mevcut siyasi algının iflası"ndan yola çıkmakla birlikte, hiçbir şekilde söz konusu mevcudun ötesine geçme çabası göstermiyorlar. Mevcut siyasete ve siyasetçiye yönelik tepkilerden besleniyorlar, başarı kazanmak, yeni oluşumlar kurmak için ortamın pek elverişli olduğunu düşünüyorlar...

Ancak gerçek tam olarak böyle değil...

ANAR'ın anketinden birkaç örnek verelim...

Bu ankete göre en başarılı siyasi aktörler Sezer ve Derviş. Ancak bu oranlar şubattan bu yana izlenirse, gerek Sezer'in gerek Derviş'in başarı oranında düşüşler yaşandığı, Cumhurbaşkanı'nın yüzde 70'lerden yüzde 60'lara, Devlet Bakanı'nın ise yüzde 60'lardan yüzde 40'lara gerilediği görülüyor. Birkaç ayda gelen 10-20 puan kayıp anlamlıdır, "kamuoyunun tepkisel ve uçucu özelliği"ni ortaya koyar, hepsinden önemlisi "destek verilen kişilerden çok, desteğin kendi iç anlamı"nı öne çıkarır. Bu anlam genel bir beklentidir, "desteğin yöneldiği kişiden çok, beklentinin kendisine dönük"tür.

Bu tür beklentileri ele alırken de olabildiğince dikkatli davranmak gerekir...

Bugün ülkede "toplumun yerini, uçucu ve geçici kamuoyuna bıraktığı bir ortam" vardır ve bu ortam çok farklı, hatta çelişkili beklentilerin oluşturuduğu bir havuzdan beslenmektedir. Bu havuzun görünen tek özelliği ise, mevcut siyasetçinin yerine yenisinin gelmesi ve muğlak bir değişim arzusudur.

Örneğin ANAR'ın anketine bakıldığında; "üniversitelerde türban yasağı kalksın" diyenler yüzde 65; "1982 Anayasası değişsin" diyenler yüzde 76; "AB'ye girelim diyenler" yüzde 72'dir.

Ne var ki, aynı deneklerin yüzde 50'si "AİHM kararlarına güvenmemekte"dir, aynı deneklerin yüzde 65'i "Beyaz Enerji ve Mavi Akım soruşturmalarının jandarma tarafından yürütülmesini desteklemekte"dir. "MGK'da mevcut statünün sürdürülmesini isteyenler", yüzde olarak diğerleri arasında birinci sırayı almaktadır, "MGK'nın yetkileri sınırlandırılsın ya da kaldırılsın" diyenlerin toplamı yüzde 20'lerde dolaşmaktadır.

Bu tabloyu anlamadan, yorumlamadan, ayrıştırmadan siyaset yapılır mı dersiniz?

Unutmamak gerek, "kamuoyu bileşik bir havuz"dur; toplumun talep ve ittifaklarını yansıtan seçim ise "bu havuzun elementlerine ayrışması, beklentilerin farklılaşması" demektir.

Siyaset de burada devreye girer, beklentilerden yönlendiği oranda, toplumsal projelerle beklentiyi yönlendirir...

Siyasete soyunanlara duyurulur...

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır