kapat
12.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
MEHMET TEZKAN(mtezkan@sabah.com.tr )

Tarkan olayına küçük bir katkı..

Tarkan'ın fotoğrafları 'özel hayat gizli kalmalı mı' sorusunu yeniden gündeme getirdi..

Yeniden diyorum. Çünkü kendimi bildim bileli bu konu tartışılıyor..

Tartışılmaya da devam edecek.

Cevap aranan soru şu..

Tarkan'ın özel eşyaları arasından çalınan bu fotoğrafları yayınlamak doğru mu, değil mi?

Fotoğrafları yayınlamak ahlaki mi, değil mi?

Ünlülerin özel hayatının gizemli bölümü olmalı mı, olmamalı mı?

Ian McEwan'ın Amsterdam'da Düello adlı romanı bir genel yayın müdürünün başından geçenleri anlatarak bu sorulara bir anlamda yanıt arar..

Kısaca aktaralım..

The Judge Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni muhafazakâr dışişleri bakanının kadın kılığında çekilen fotoğrafını ele geçirir.. Fotoğrafı çeken kadın bu sırrı ölene kadar saklamış.. Fotoğraf ölümünden sonra kocası tarafından bulunmuştur.. Fotografı çeken kadın aynı zamanda bakanın eski sevgilisidir..

Genel yayın yönetmeni ne yapmalıdır?.

Altı ay önce bu öyküyü yazıp; siz olsaydınız ne yapardınız diye sormuştum..

Gazeteci neyi yazmalı, neyi yazmamalı?

O günlerde tartışmaya Okay Gönensin de katılmıştı.. Bakın o ne diyor:

"Gazeteciliğin birinci sorumluluğu 'yazmak'; ulaştığı, doğruladığı, inandığı her bilgiyi diğer insanlara aktarmaktır. Ancak bazen asıl sorumluluk 'yazmamak' olabilir. Yazmamayı gerektiren kıstas ya da kaygılar değişebilir. Bu kaygılar bazen 'yüksek'tir, ulusal çıkardır bazen de basit ve 'insani' olabilir."

Gönensin'in belirttiği iki şık da önümüzde..

Dışişleri bakanının kadın kılığındaki fotoğrafını yayınlamamayı gerektiren kıstas veya kaygı ulusaldır..

Tarkan'ın fotoğraflarının yayınlamamayı gerektiren kıstas ise insanidir..

Dönelim öykümüze..
Judge Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni farklı düşünür..

Dışişleri bakanı geleceğin başbakan adayıdır.. Kamuoyu onu aile değerlerinin fanatik bir savunucusu; göçmenlerin, akıl hastalarının, marjinallerin korkulu rüyası olarak bilmektedir..

Kamuoyunun bakanın bu yüzünü bilmeye hakkı vardır der ve fotoğrafları tam sayfa basar..

Gazete tıraj alır.. İlgi büyüktür..

Ancak beklenenin tersi olur..

Bakanın eşi kocasına sahip çıkar.. İddiaları reddeder.. Fotoğrafı çeken kadının da sevgili değil, aile dostu olduğunu açıklar.. Televizonlardan canlı yayınlanan basın toplantısında fotoğrafları yayınlayan Genel Yayın Müdürü'ne şöyle seslenir:

"Sevgi düşmanlıktan daha büyük bir güçtür."

Kamuoyunda hava bir anda döner..

Kişi ünlü de olsa özel hayatın 'özel bölümleri' sadece onu ilgilendirir diyenler kazanır.

Genel Yayın Müdürü görevinden istifa etmek zorunda kalır..

Şimdi her gazetecinin yanıt vermesi gereken soru şu...

Hangisinin fotografını yayınlardınız?

Bakanın mı, Tarkan'ın mı ?

İkisininkini de mi, hiçbirini mi?

Aralarında fark var mı, yok mu?

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır