kapat
12.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
ŞÜKRÜ KIZILOT(skizilot@sabah.com.tr )

Emlak'ta neler oluyor?

Şu anda, gündemin ilk sırasında Emlakbank yer alıyor. Emlakbank'ın lisansının iptali, üç liderin de imzaladığı niyet mektubundaki taahhütler arasında yeralmasına rağmen, bankanın kapatılması konusundaki tartışmalar yoğunlaşıyor...

Atatürk'ün talimatı ile inşaat teşebbüslerini desteklemek ve gerekli krediyi sağlamak amacıyla, 1926'da kurulan Emlak Bankası'nın, 403 şubesi ve 10 bin personeli var. 70 trilyon lira olan sermayesi, Nisan 2001'de 750 trilyon TL.'ye yükseltilmiş. Türkiye'nin dokuzuncu büyük bankası ve 3 katrilyon liralık mevduat hacmi var. Banka şimdiye kadar, 1 milyon kişiyi konut sahibi yapmış.

Siyasilerin maliyeti
Emlak Bankası'nın uğradığı zararların büyük bir kısmı siyasilerin müdahalesinden kaynaklandığını farkediyoruz. Örneğin;

- 1994 krizi sonrasında, dövize endeksli olarak kullandırılan konut kredilerinde, yapılan iyileştirmenin maliyeti 31.12.2000 itibariyle 650 trilyon TL. Daha açık bir anlatımla, 5 Nisan 1994'deki devalüasyonla birlikte, Emlak Bankası'ndan döviz kredisi kullanan onbinlerce kişinin, baskısına dayanamayan siyasi iktidar, döviz kredilerinin, devalüasyon öncesi kurdan ödenmesine karar almış, Emlakbank'da, bundan dolayı 650 trilyon lira zarara girmişti. Oysa, aynı dönemde, özel bankaların kullandırdığı döviz kredilerinde, iyileştirme yoluna gidilmedi ve vatandaş özel bankalara olan döviz cinsinden borcunu, yükselen kur üzerinden ödedi.

- Bankaya maliyeti 90 milyon dolar olan Galeria-Otel Marina'daki banka payı, Özelleştirme İdaresi'ne "bedelsiz" devredilmiş. Payın bugünkü değeri 200 trilyon TL. 3 katrilyon lira değerindeki arsalar da, Toplu Konut İdaresi'ne 1 katrilyon liraya devrettirildi.

- Bir başka zarar da, prenslerin verdiği zarar. O dönemde siyasi iktidarın Amerika'dan getirdiği bazı prenslerin, bankacılık sektörüne verdiği milyonlarca dolarlık zarardan, Emlak Bankası'da nasibini aldı.

- Bankanın, tasfiye olunacak alacaklar hesabı 600 trilyon TL. Bunun yüzde 24'ü denizcilik sektörüne kullandırılmış. Geriye kalan alacakların ise, önemli bir kısmı gayrimenkul ipoteğine bağlı... Görüldüğü gibi, banka alacaklarının büyük kısmı tahsil edilebilir durumda...

Bazı gerçekler
IMF'ye verilen "niyet mektubu"nda, "Ödeme gücü kalmamıştır. Varlığını sürdüremez" denilerek, bankanın kapatılması öngörülmüş. Oysa, banka yetkililerinin açıklamasına göre, bankanın sermaye yeterlik rasyosu yüzde 9 seviyesinde, bu rasyo için yasal alt sınır ise yüzde 8. Yani bu açıdan ortada bir sorun gözükmüyor. Bankanın Mayıs 2001'de ihtiyaç fazlası 50 trilyon lirası var. Bu da, bankalar arası piyasada satılıyor ve önemli bir gelir sağlanıyor. Bankanın üç katrilyon liralık mevduat hacmi var. Kapatılırsa, bu para bankadan çekilecek. Bankanın 10 bin çalışanı, ailesi birlikte sosyal bir problem olacak...

Emlak Bankası, şubeleriyle çalışanı ile teknolojik altyapısı ile bir şebeke-ağ değerine sahip.

Bankanın konut sektöründe misyonunu tamamladığı iddiası da doğru değil. Almanya'da konut bankacılığı yapan 12 banka var. Birkaç milyon nüfusu olan İsrail'de dahi, 131 şubeli bir banka konut bankacılığı yapıyor. Emlak Bankası'nın tasfiyesiyle birlikte, Ziraat ve Halk Bankası da, şube kapatmalarıyla küçültülüp, özelleştirilmek isteniliyor. Böylece, kamu finans sektöründen çekilecek ve finans piyasalarının birkaç yıl içinde büyük kısmının yabancı sermayenin kontrolüne geçmesi sözkonusu olacak. Finans sektörü yabancı sermaye tarafından kontrol edilen bir ülkede, ulusal ekonomiden sözetmek, herhalde çok zor olsa gerek....

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır