 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
Magazin |
|
Astroloji |
|
|
|
Para Durumu |
|
Hava Durumu |
|
|
|
Bizim
City |
|
Sizinkiler
|
|
|
|
Sarı Sayfalar |
|
İstanbul |
|
|
| Cumartesi Eki |
|
Pazar Eki |
|
|
|
Künye
|
|
E-Posta |
|
Reklam |
|
Arşiv |
 |
  
Ustam nerede, ben nerede?
- Seçimi kazanırsam Başbakanlık görevini sürdürmeyeceğim.
Ve "yerine kimin geleceğini de" söylemişti:
Wolfgang Schauble.
Kohl'ün partisi (CDU) seçimi kaybetti.
Ve Schauble, başbakan olamadı.
Kohl'ün "müstakbel Başbakan" diye övgüyle söz ettiği, itibar gösterdiği Wolfgang Schauble, dün olduğu gibi bugün de "Almanya'nın en saygın devlet adamlarından biridir."
İçişleri Bakanlığı dahil olmak üzere "çeşitli bakanlıklarda" bulunmuştur.
İktisatçıdır.
"İki Almanya'nın birleşmesi" projesinin mimarıdır. Ona yakın kitabı vardır.
Partisinin "fikir üretim merkezidir."
Ve "sakattır."
Bir suikastte kurşun yarası almıştır.
Omuriliği zedelendiği için "belden aşağısı tutmamaktadır."
Parlamentoya "tekerlekli iskemle ile" gitmektedir.
"Berlin Toplum Bankası" sekiz milyar mark açık verdi. Banka yönetimi "derhal görevden alındı." Bu bankaya "belediye de ortaktı." "Yüzde 55" oranında. Kent yönetimi "bu işin suçu, kusuru, ihmali, faturası sadece bürokrasiye kesilemez" dedi. "Siyasi sorumluluğu" kendiliğinden üstlendi. Ve kent yönetimi "görevden çekildi."
Klaus Wowereit. Wowereit, adaylığı kesinleşince, Berlin halkına bir açıklamada bulundu: - Ben bir eşcinselim... Bunu, seçimden önce açıklamayı, siyasi ahlak ve sorumluluğun gereği sayıyorum.
Partisinin yetkilileri ile konuştu. Ve sonunda... "En uygun adayı" buldu: Wolfgang Schauble. Yani Helmut Kohl'ün "Başbakanlık için düşündüğü" isim.
Milletvekilliğinden de önemli. CDU istiyor ki, "böylesine önemli bir post için yapılacak seçimi kaybetmesinler." Onun için de... "Çok güçlü... Sevilen... Saygı duyulan bir aday" lazım. "Günlerce araştırıldıktan sonra" düşünülen aday ise... Belden aşağısı tutmayan Schauble. Eğer Schauble Berlin Belediye Başkanlığı seçimini kazanacak olursa... Milletvekilliğinden istifa edecek.
Almanya "Berlin Belediye Başkanlığı için" düşünüyor. Yine Almanya'da, pek çok kamu kuruluşunun duvarında "eski Cumuhurbaşkanı Weiszacker'in şu sözü" asılı duruyor: "Bir toplumun demokratiklik yapısı o ülkenin özürlülere gösterdiği ilgi ile ölçülür." İngiltere'de ise... BBC, özürlüler için "kota" ayırıyor.
Şimdi söyler misiniz, nüfusunun yüzde 12'si özürlü olan Türkiye "demokratikleşmenin neresinde?" | ||
 |
 |
 |
 |
 |
|||
 |
 |
 |
|