kapat
12.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
HINCAL ULUÇ(uluch@sabah.com.tr )

Çavdarhisar.. Ya da Aizanoi diye hazine!.

2 bin yıla dayanmış.. Binlerce depreme dayanmış.. İstilacıya, çapulcuya dayanmış.. Bu nasıl bir mimari dehadır?.. Ve de bu ne güzelliktir?..

Frigya Vadisinde uçtu Sıtkı Usta'nın jipi ve bizi Zeus Tapınağının önüne getirdi.. Bu tapınağın değme sanat tarihçisine taş çıkartan bir bekçisi var.. Alnından öpülesi Nazım.. Herkesi o karşılıyor ve herşeyi o anlatıyor..

Azan bir mitoloji kahramanı.. Azanoi kentinin adı ondan geliyor.. Bugünün Çavdarhisarı burası.. Selçuklular zamanında Çavdar Tatarları üs diye kullanmış burayı. Çavdarhisar da ordan geliyor.

İsa'dan 3 bin yıl öncesinden yaşam katmanları var. En eski yerleşim yerlerinden birisi.. Guiness Book of the World Records'da kaydı var.. Dünyanın en eski köprüleri de burada..

Kocaçay öylesine yemyeşil bir vadide öyle nazlı akıyor ki.. Antik dönemde üzerine yapılan dört köprüden ikisi bugün dahi ulaşıma hizmet ediyor. Biz de onun üzerinden geçtik öte yana.. Köprü mermer taşlardan. Üzerinden geçen at arabalarının tekerlekleri taşı oya oya iz açmış.. İki oluk akıyor köprü üzerinden ve günümüz insanları hoşlanmıyor bundan.. Otomobilleri sallanmasın diye tarihi mermer döşemenin üzerine haince asfalt döküyorlar.. 2 bin yıllık bir hazine, 21. Yüzyılda bir döküntü haline getiriliyor.

Nazım anlatıyor..
İkinci Yüzyılda İmparator Hadrian'ın çabaları ile yapılmış bir tapınak bu.. Dikdörtgen.. Kısa kenarlarda 8'er, uzun kenarlarda 12'şer sütun var.. Nasıl nazlı, nasıl uzanıyor o sütunlar göğe doğru..

Şimdi diyorlar ki..

Bu ilk ve tek.. Dışardan görünen tapınak Zeus'a adanmış.. İçeri girip alt kata iniyorsunuz.. Orada bir tapınak daha var.. Kibele adına.. Neden?.. Bir kadın büstü var, tapınağın tepesinde (Şimdi yerde duruyor.. Medusa..).

Tanrıların babası Zeus ve ana tanrıça Kybele.. Kybele altta.. Zeus üstte..

Hala tartışmalar var.. Bir tapınak iki tanrıya adanmaz.. Tapınak Zeus'un.. Alttaki kat ise, kurban kesme ve kehanette bulunma yeri..

Öyle ya da böyle.. Zeus Tapınağı olağanüstü bir güzellik..

Nazım Usta ile gezi devam ediyor.. Az ilerde Roma Hamamları.. Mermer hamamlar ve su ısıtma kanalları hala görülebiliyor. Hamam önünde spor yapmak için küçük bir alan var. Az ötede gene dünyada ilk ve tek bir stadyum/tiyatro kombinasyonu..

İsa'dan 160 yıl sonra başlamış inşaat, 300'de bitmiş.. Ali Sami Yen'den biraz daha uzun sürmüş anlayacağınız.. Güneşin izleyenlerin gözünü almayacağı düzende kurulu bir şeref tribünü var.. Önünde de, burada yapılan Olimpiyat Oyunlarının zafer kazananlarının adlarının yazılı olduğu "Onur Duvarı!.."

"Tamam mı, Nazım Usta" dedik.. "Çavdarhisar böyle kolay biter mi" dedi.. "Daha çok var.. Hadi gidiyoruz.." Hepsi yürüyüş mesafesindeki Çavdarhisar hazinesine keşfe devam ediyoruz..

Devamı "Yarın!.."

İstanbul'da keyifli geceler..
"Saray burda.. Müzika-i Hümayun da burda.. Bir Donizetti Paşa eksik" dedim, Şakir Beye.. Bastı kahkahayı.. "Nasıl iyi oldu değil mi" diye..

Jandarma Bandosunu İstanbul Müzik Festivali açılışı için Dolmabahçe avlusuna getirmek harika bir fikir.. Bandodan çok Armoni Müzikası bu.. Coşku ile çalıyor, çalarken de bir koreografi içinde yürüyüş gösterisi yapıyorlar.. Avrupa'da defalarca yarışmış, ödüller almışlar..

Beethoven'den Neşeye Çağrı diye klasik çalıyorlar.. Papatya Gibisin diye tango çalıyorlar.. Çöketme diye Anadolu ezgileri çalıyorlar.. Konuklar nasıl ilgi ile izliyorlar.. Bana sorarsanız en görkemli açılış kokteyli bu oldu.. Ne var ki, bu keyfi sonuna dek yaşayamadım..

Yapı Kredi Bankasının Festivali de devam ediyor o gece.. Açık Hava'da Adamo var.. Bizim üniversite yıllarının en ünlü aşk şarkıcılarından.. Bu nostaljiyi yaşamam gerek..

Koşarak çıkarken, Can ağabeye rastladım.. Can Kıraç.. Dünya tatlısı bir adamdır..

"Hıncal dur, bunu sana anlatmam gerek" dedi. Eşini gösterdi..

"İnci geçen gece bahçede bir davet verecekti.."

"Dur Can" dedi İnci Hanım.. "Bunu da anlatma artık.."

"Anlat ağbi anlat" dedim.. Ben kaşındım yani..

Efendim bu eski İstanbul kadınları arasında bir inanç varmış.. Hani kuraklıkta yağmur için duaya çıkarsınız ya.. Peki ya yağmur istemiyorsanız..

Hava da o günlerde netameli.. Bir açıyor, bir kapıyor..

"Tanıdığın beş kelin adını ver" demiş, İnci Hanım..

"Niye" demiş Can ağabey.. "Beş kelin adını bir kağıda yazıp ağaca asarsan o gece yağmur yağmazmış.."

Bilin bakalım Can Ağabeyin aklına kimin adı gelmiş önce?.. Ağaçtaki kağıdın tepesinde kimin adı var?..

Kendi adını yazamamış. Çünkü ev ahalisinden olmazmış.. "Sen merak etme Can Ağbi" dedim.. "Benim bahçeye dostlarımı çağırdığım gece, liste başısın!.."

Açık Hava Tiyatrosu tıklım tıklım dolu.. Gençler var.. Ama benim yaşımdakiler çoğunlukta.. Adamo yavaş başladı.. Sonuna doğru açıldı ve milleti yerinden fırlattı.. "Millet" dediğim 50-60'lıklar.. Çocuklar gibi tepiniyor.. Hepsi gençliğini yeniden yaşıyor.. Gençler Adamo'dan çok onlara bakıyorlar..

Heryerde Kar Var, Karlar Düşer, türkçesi, fransızcası ile tekrar tekrar ve binlerce gırtlaklık korolarla söylendi.. 40 yıl öncenin aşkları yeniden yaşandı.. 40 yıldır bekleyen kurtların hepsi döküldü.. Adamo, harikaydı..

Yapı Kredi'ye binlerce teşekkür.. Binlerce..

Bir keyifli gece de Hammam'da idi.. Peugeot, yeni modeli 307'yi bir ışık ve elektronik ustalığı ile sundu.. Yeni model, gökten uçan daire ile indi. Önce, öncü uzay adamları, uzay gemisinin ineceği alanı güvenceye aldılar. Sonra gemi kondu ve 307'yi bıraktı..

"Uzay Adamı gördüm" haberleri, tüm medyada bir numara iken, 307'nin uzay gemisi ile gelmesi, harika bir tesadüf..

Ya da.. İster misiniz, Peugeot, köylülerin, uzay adamlarını taşlamalarını da organize etmiş olsun?..

İşte PR diye buna derim ben..
Bu ses, ışık ve elektronik şovunu, Serkan Bilgin ve arkadaşları, Dynamic Events düzenlemiş.. Bizimkiler yani.. Bravo..

Gecenin devamında Mazhar Fuat Özkan konseri vardı. Yıllarca Modern Folk Üçlüsü'nün menecerliğini yaptım. Çok iyi bilirim.. Böyle gecelerde müzik dinlenmez.. Müzisyenlere de yazık olur, geceye de.. Ben Peugeut'nun yerinde olsam, MFÖ yerine bir Crazy Horse şovu koyardım, seyreyle sen şenliği ve seyreyle, medyadaki sütunlar ve dakikalar boyu yer almayı.. Otomobil ve kadın güzelliği hep yan yana anılırken..

Peugeot 307 "Kız" gibi araba!..

Teşekkürler Mersin!..
Mersin Gazeteciler Cemiyeti beni "Yılın En İyi Köşe Yazarı" seçmiş.. Geceye katılamadım. Oysa cennet Mersin bu ülkede en sevdiğim yerlerden biridir. Kaç yıl oldu gitmeyeli.. Çok istiyordum Mersin'i yeniden görmeyi.. Kısmet işte..

Benim adıma Adana temsilcimiz Temel Eren gitti. Harika bir gece olmuş.. Başkan Nadir Sucurlu ve arkadaşları, güneyin gurur duyacağı bir organizasyon yapmışlar.

Benim adıma, törene katılıp ödülümü alan (Ödül de o kadar şık ki.. Dizayn edeni kutlamalıyım..) ve bana gönderen Temel geceyi anlata anlata bitiremiyor..

Teşekkürler Temel.. Teşekkürler Nadir Başkanım..

Bir Mersin tatilinde en kısa zamanda buluşmak umudu ile..

Bir leyla memleket!..
Kokain kullandığı biri Alman, öteki Amerikan iki ülkede belgelenmiş, sonunda kullandığını kendisi de kabul etmiş, bu yüzden şampiyonluğa götürdüğü kulübünden kovulmuş, milli takımla sözleşmesi iptal edilmiş, hakkında ülkesinde dava açılmış Daum'a çalışma izni veren Türk polisi (ki tersi olsa, böyle bir Türk'ü sınırdan sokmazdı Almanlar, ama biz sömürge kafalıyız ya..), bir ihbar üzerine bu ülkenin ünlü kişilerini "Vay sen kokain kullanmışsın" diyerek baskın gibi yakalar, medyaya da haber vererek ve teşhir ederek, DGM'ye sevkeder..

Şefik Öztek gibi saygın bir iş adamı, sırf bir ihbar yüzünden, (Baskın suçüstü falan yok, ihbar var. O yetiyor, konu Türk olunca, Almanın önünde el pençe duran polisimize) kamuoyu önünde aşağılanıyor. Rezil ediliyor..

"Bu nasıl hukuk devleti" diye ayağa kalkıyoruz..

Bu kadar keyfi hukuk olur mu?..

Sonra oturuyoruz.. Çünkü oluyor..

Çünkü Şefik Öztek'in de onu gözaltına alan polisten kafaca farkı yok..

"Cem Özer benim dükkanıma giremez" diyor..

Niye?.. Cem ünlü bir sanatçı.. Niye kapıdan dönüyor?..

Efendim eski eşi koydurmuş yasağı.. Hayır o koydurmamış.. Falanca hanım, Şefik Beyin yakın arkadaşı imiş. Cem bu hanımın kızına "Sarkmış!.." Şefik de ceza veriyormuş..

Yok yahu..

Ortada suç yok, dava yok.. Elle tutulur, gözle görülür bir şey yok.. Polis Şefik'i nasıl tutmuşsa, Şefik de Cem'i öyle durduruyor..

Şimdi bir hanımla tanışırsak, ondan bir belge isteyeceğiz, annesinin Şefik'in arkadaşı olmadığına dair..

Böyle hukuk olur mu?.. Böyle işletmecilik olur mu?..

Ben en iyisi Laila'nın önünden bile geçmeyeyim bu yıl.. Bakarsın içerdeki birisi Şefik'e "Hıncal'ı alma" demiştir. Der a.. Sevmeyenlerimiz, hatta nefret edenlerimiz o kadar çok ki!.

TEBESSÜM

Fıkra Melih Aşık'tan
Nikah gecesi kayınpeder damatla dalga geçiyormuş:

-Bakalım, demiş, aslanlar gibi bu gece mi gerdeğe

gireceksin yoksa fareler gibi yarını mı bekleyeceksin?

Damat sırıtarak cevap vermiş:

-Ben tilki gibiyim efendim, dün gece girdim bile.

BİZİM DUVAR
Herkes Tarkan'ın eşcinselliğine taktı. Hoca yaşasa şöyle derdi: Hırsızın hiç mi suçu yok..

Hakan&Utku

SEVDİĞİM LAFLAR
Eğer yalnız kalmak istemiyorsan,haklı çıkmaya çalışma.

Jules Renard

(Teşekkürler Mustafa)

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır