kapat
12.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

www.itsakiss.com
 

Gözleri açık öldü


Timothy McVeigh ölüme giderken sakindi. Konuşmadı. Elleri ve ayakları bağlıyken kendisini izlemeye gelenlere tek tek baktı. Gözlerini tavana dikti ve hiç kapamadı
Tarih 11 Haziran 2001... Yer Terre Haute Hapishanesi... Timothy McVeigh yerel saatle 07.00'de (15.00 TSİ) ölüm odasına getirildi. Çok sakin görünüyordu. Son konuşmasını yapmadı. Doğru idam yatağına yöneldi. Yatağa kendisi çıktı. Elleri ve ayakları kayışlarla bağlandı. Bu arada idamı izlemek üzere gelenler yerlerini almış, tüm hazırlıklar tamamlanmıştı.

McVeigh ile izleyiciler arasında bir perde mesafesi vardı. İzleyicilerin bulunduğu bölmelerin önündeki perdeler kaldırıldı. 33 yaşındaki idam mahkumu yattığı yerden başını kaldırdı. Önce avukatlarına baktı, onlara gülümsedi. Ardından diğerlerini başıyla tek tek takip etti. Önce gazetecilere, sonra kurban yakınlarına ve son olarak da hükümet görevlilerine... Hepsiyle göz göze gelmeye çalışıyordu. En sonunda tavandaki kameraya gülümsedi.

Yanındaki görevliye "Başlayalım mı?" dedi. Görevli "Son sözün nedir?" diye sordu. McVeigh 1 dakika boyunca ağzını açmadı. O sırada gazetecilere yazılı olarak veda şiiri dağıtıldı. Şiir İngiltere'de Victoria dönemi muhalif şairlerinden William Ernest Henley'e aitti: 'Invictus'. Şiirin son dizelerinde, "Kapı ne kadar dar olsa da, cezam ne kadar ağır olsa da, kaderimin efendisi benim, ruhumun kaptanı benim" yazıyordu.

SON BAKIŞ VE 3 İĞNE
Daha sonra başını arkaya yatırdı ve gözlerini tavana dikti. Bedeni boynuna kadar gri bir örtüyle örtülmüştü. 07.10'da sağ bacağına ilk iğne vuruldu. Önce sodyum pentotal enjekte edildi. McVeigh hiç kıpırdamadı, ses çıkarmadı. Gözünü bile kırpmadı. Renginin biraz sarardığı görüldü. Bir dakika sonra ikinci iğne vuruldu. Bu sırada derin bir nefes aldı. Ve 07.13'te son iğne vuruldu. Bir an bütün vücudu titrer gibi oldu. Ve hareketsizleşti. Gözleri hâlâ açıktı ve tavana bakıyordu. 07.14'te son nefesini verdi...

Oklahoma Bombacısı Timothy McVeigh'in idamına tanık olan medya mensupları o anı böyle anlattılar. McVeigh'in ölümü tüm dünyaya resmi açıklamayla duyuruldu. ABD'nin 34'üncü idam mahkumunun ölümü yerel saatle 07.28'de haber verildi ve 6 yıl önce Oklahoma kentinde 168 kişinin ölümüyle başlayan trajedi bitmiş oldu.

SON 24 SAATİ
McVeigh'in ölümüne 24 saat kala bile hayranlarından mektuplar gelmeye devam etmişti. İçlerinden en ilginç olanı kendisinden çocuk sahibi olmak istediğini söyleyen bir kadından geldi. Kadın "Bir yolunu bulup spermlerini hapishaneden kaçır. Senin çocuğunu doğurayım. Erkek arkadaşım da bu işe karşı çıkmıyor" diyordu.

SON YEMEĞİ DONDURMA
McVeigh son gününde kendisini ölüme tamamen hazırlamış görünüyordu. Garip bir neşe vardı üzerinde. Öğlene doğru son yemeğini açıkladı... Çikolotalı dondurma istemişti. Donduması saat 13.00'te geldi ve McVeigh sakin sakin yedi. Başka bir şey isteyip istemediğini soran görevlilere "Artık bu dünyayla ilgili şeylere ihtiyacım ve isteğim kalmadı" yanıtını verdi. Günün geri kalanını televizyon izleyerek, arkadaşlarına mektup yazarak ve ailesiyle telefonla görüşerek geçirdi. Avukatlarıyla görüştü. 4 saat süren görüşmede McVeigh yine neşeliydi. Hatta avukatlara bol bol şaka yaptı. Oysa daha önce hapishane arkadaşlarına ölüme giderken sakin ve güçlü görünmek istediğini ama korktuğunu söylemişti.

SON UYKU... DELİKSİZ
McVeigh o gece önce ölüm odasının bulunduğu binadaki gözaltı hücresine nakledildi. Bütün hapishane görevlileri McVeigh'i görebilmek için toplandı. McVeigh nakil sırasında hiçbir sorun çıkarmadı. Aksine son kez gökyüzünü ve ayı gördüğü için mutlu olduğunu söyledi. Bu sırada her anı hapishane görevlileri tarafından videoya kaydedildi. McVeigh sonra hücresine götürüldü... Bu hücre ertesi sabah vücuduna enjekte edilecek zehirli iğnelerin bulunduğu odanın hemen yanındaydı. Bütün bunları bile bile hücresinde deliksiz bir uyku çekti.

SON SÖZÜ 'BİTSİN BU İŞ'
Sabah 04.00'te hapishane görevlileri tarafından uyandırıldı. Avukatlarıyla görüştürüldü. Avukatları bir kez daha af için başvurup başvurmayacağını sordular. McVeigh "Hayır. Artık bu iş bitmeli" dedi. Saat 05.00'te avukatlar çıkarıldı. Kendisine idamı hakkındaki son talimatlar okundu.

McVeigh idam prosedürüyle ilgili bilgileri sükunetle dinledi. Üzeri arandıktan sonra idam elbiseleri giydirildi. Saçları kazınmıştı. Üzerinde haki renkte bir pantolon, bir tişört ve bağcıksız bez ayakkabılar vardı. Artık ölüme gidebilirdi....

KÜLLERİ SIR OLACAK
Timothy McVeigh'in külleri de idamı gibi tartışma konusu oldu. Ailesi ve avukatlarıyla yapılan görüşmelerde McVeigh'in cesedi yakıldıktan sonra küllerinin nereye savrulması gerektiğine karar verildi. McVeigh en çok üç yer üzerinde durdu.

Arizona çölleri; Michigan'daki ormanlar ve her zaman görmek istediği ama bir türlü gidemediği Mısır piramitleri... Ancak McVeigh görüşmenin bir yerinde sinirlenerek küllerinin 168 kişiyi öldürdüğü Oklahoma'daki Murrah Binası'na serpilmesini istedi. Ama kısa süre sonra sakinleşti.

"Bu çok saygısız bir davranış olur" dedi ve vazgeçti. Son karar ise McVeigh'in isteği üzerine açıklanmadı. McVeigh "Beni sevenlerin ve nefret edenlerin küllerimin döküldüğü bölgede olay çıkarmasını istemiyorum" dedi.

168 dakika saygı duruşu
Cezaevi dışında idam karşıtlarıyla 19 Nisan 1995'teki bombalama olayında yakınlarını kaybedenler sessizce beklediler. Oklahoma'da hayatını kaybedenler için birer dakika saygı duruşunda bulunuldu

McVeigh'in öldüğü dakikalarda dışarıda da protestolar yapılıyordu. Protesto gösterilerinde binden fazla kişinin katılması bekleniyordu. Polis aylar öncesinden gösteriler için hazırlanmaya başlamıştı. Çevre kentlerden gelen destek birliklerle güvenlik için önlem alan polislerin sayısı 800'e çıkarılmıştı.

Ancak beklenen gösteriler gerçekleşmedi. Sadece 20 idam taraftarı ve 75 idam karşıtının gösterisi vardı. İdam cezası taraftarları ellerinde "Öleceksin. Artık öldüremeyeceksin", "Güle güle bebek katili" pankartlarıyla gösteriler yaptılar. Yaklaşık 400 metre ötede ise idam karşıtlarının gösterisi vardı. Şarkılar söyleyen ve "Adalet değil intikam" sloganları atan idam karşıtlarının ellerindeki pankartlar arasında bir tanesi dikkat çekti: Üzgünüm Tim...

KAPALI DEVRE YAYIN
Katılımın düşük olmasının nedeni kurban yakınlarının idamı ölen yakınlarının mezarlarının başında karşılamak istemeleriydi. Oklahoma kenti sabah erken saatlerden itibaren büyük hareketliliğe ve duygusal anlara sahne oldu. Katliamdan sağ kurtulanlar ve ölenlerin yakınları sabah erken saatlerde idamı kapalı devre televizyon sisteminden izlemek üzere toplandılar. Ancak bu 230 kişi arızadan dolayı idamı 3-4 dakika gecikmeli izledi. Kurbanların mezarlarının başında ve hayatını kaybedenler için dikilen anıtın önünde de binlerce kişi toplandı. Ölen 168 kişi için 168 dakika saygı duruşunda bulunuldu.

REYTİNGİ YÜKSEK İDAM
İdam öncesi 61 bin nüfuslu Terre Haute halkı çıkabilecek olaylar nedeniyle günler öncesinden kenti terk etmişti. Onlardan boşalan sokakları 1.600 kişilik medya ordusu doldurdu. Medya mensupları için hapishane yakınlarındaki boş bir alana dev bir çadırkent kuruldu.

İdamı izlemek için Norveç, Hollanda, İngiltere, Japonya, Fransa, Belçika ve Almanya'dan bile gazeteciler ve televizyoncular kente akın etti. Kentteki ve 50 km. çevresindeki bütün oteller günler öncesinden doldu. Oda fiyatları 3-4 katına fırladı. İnsanlar evlerinin bahçelerini günlüğü 25 dolardan televizyonların canlı yayın araçlarına kiraladılar.

Televizyonlar idamın gerçekleştiği dakikalarda sık sık yayın akışlarını keserek Terre Haute ve Oklahoma'ya bağlanarak hapishane çevresindeki ortamı izleyicilere aktardılar.

Kent halkı da bu hareketlilikten yararlanmasını bildi. Restoranlarda özel McVeigh mönüleri hazırlandı. Üzerinde McVeigh'in resmi ve "Die! Die! Die!" (Geber) yazısı olan tişörtler peynir ekmek gibi satıldı.

McVeigh şimdi cehennemdedir
İdamı izleyen kurban yakınları ve katliamdan canlı kurtulanlar karışık duygular içindeydi. Kimileri "Artık rahat edebilirim" derken, kimileri de hiçbir şey hissetmediğini söyledi. Bazı tanıklar salondan çıkarken idamı medyadan önce öğrendiği için gülüyordu...

Kathleen Treanor (Kızını ve kayınpederini kaybetti)
İdamı izlerken çok sakindim. Hiçbir şey hissetmedim. Yarın bu olayı hatırladığımda adaletin yerine geldiğini düşüneceğim.

Janice Smith (Kardeşini kaybetti)
Artık bitti... McVeigh'in kimseyi öldüremeyeceğinden emin olduk. Şimdi onu ardımızda bırakabiliriz.

Marthe Ridley (Kızını kaybetti)
Ardından sadece şunu söyleyebilirim: Öldüğü için memnunum. Bir asker bekliyordum, bir ödlek çıktı.

Larry Whicher (Kardeşini kaybetti)
Ekranda birden McVeigh'i görünce şoke oldum. Sanırım kardeşim mutludur şimdi. McVeigh öldüğü için değil ama bir ulusun bir bütün olarak gösterdiği kararlılık ve adalet duygusu yüzünden.

Renee Findley (Arkadaşını kaybetti)
Biraz rahatladım. Ama bu bir şeyi değiştirmiyor. Acı devam ediyor. Yarın da dün olduğu gibi acı çekmeye devam edeceğiz.

Bush'tan idam yorumu: İyilik kötülüğü yendi
ABD Başkanı George Bush Avrupa gezisine çıkmadan önce Beyaz Saray'da McVeigh'in idamıyla ilgili kısa bir açıklama yaptı. İdamın "intikam" değil, "adaletin yerine getirilmesi" olduğunufsöyleyen Bush şöyle konuştu:

"Bu genç adam bugün 6 yıl önce seçtiği kaderiyle karşılaştı. Elbette ölenlerin yakınlarının ve sağ kurtulanların acıları devam edecek. McVeigh'in ölümü kayıpları geri getirmeyecek. Ancak artık herkes rahat edebilir. Oklahoma'da yapılanların, kötülüklerin hesabı görüldü. İyilik kötülüğü yendi ve Amerikan yasalarına göre mesele kapandı."

İHD'den protesto yürüyüşü
McVeigh'in idamı, insan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi üyeleri tarafından da protesto edildi. İHD İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin'in de aralarında bulunduğu bir grup, idamı protesto amacıyla ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu önünde toplanmak istedi.

Güvenlik gerekçesiyle başkonsolosluk önüne gitmelerine izin verilmeyen İHD üyeleri, bir basın açıklaması yaparak hiçbir hukuk sisteminde öç alma mantığı olmaması gerektiğini savundu.

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır