kapat
21.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

ciceknet

Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
YAVUZ DONAT(ydonat@sabah.com.tr )

Siyasi meteoroloji

Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın ile ekonomi, siyaset, kamuoyu gibi konularda sohbet ediyorduk.

Koray Bey "toplumdaki karamsarlık, umutlu bir bekleyişe dönüştü" dedi.

Ve ekledi:

- Bu beklentiye cevap verilmeli.

"Nasıl" diye sorduk.

Koray Aydın:

- Öncelikle reel sektör canlandırılacak.

Bakan'a göre kriz bulutları yavaş yavaş dağılıyor.

Dağılmanın hızlanması ise...

İki lokomotifin performansına bağlı.

Birincisi:

- İhracat... Gerekli teşvikler verilmeli ve ihracat artmalı.

İkincisi:

- Turizm... Çok iyi gidiyor... Daha da iyi gitmesi için ne lazımsa yapılmalı.

Sohbette bir ara söz Kemal Derviş'ten açılınca...

Koray Aydın şunları söyledi:

- Derviş Türkiye'de siyaset kurumunun varlığını kavradı.

***
Ve Bakan'la bir süre Derviş'i konuştuk.

İşte Koray Bey'in sözleri:

- Derviş şunu gördü... Ne olacaksa, siyaset kurumu ile olacak... Bu temel ilkeye dikkat ederse... Hal ve hareketini ona göre düzenlerse... Kendisinden teknokrat olarak yararlanmak kolaylaşır... Risk alan, halka karşı sorumlu olan kurum, siyasettir... Tabii bir husus da unutulmamalı... Medya rüzgârlarının doldurduğu yelkenler çabuk boşalır.

***
Koray Aydın'a teşekkür ediyoruz.

Düşündüklerini "açık seçik söylediği için."

Zira...

"Tek kişilik parti" görünümündeki ve "koalisyonun dördüncü ayağı" konumundaki Kemal Derviş, "ne çelik gibi sert, ne de hamur gibi yumuşak" kişiliği ile, siyaset gemisinde "ufak da olsa" delik açtı.

Trabzon'da bir söz vardır:

- Küçük bir delik, koca bir gemiyi batırır.

Gemi su aldıkça, siyaset "Derviş'e kızıyor."

Ama düşencesini... Eleştirisini "yüksek sesle söylemekten de çekiniyor."

Koray Aydın ise...

"MHP olarak kimseden çekinmemiz söz konusu değil" diyor.

Fakat "muhtemel rakip" Derviş ile ilgili görüşlerini de "kulislerde... Kapalı kapıların ardında" değil, kamuoyu önünde seslendiriyor.

***
Siyaset kurumu, Derviş'i "köşeye... Bir dairenin içine" itmek istiyor.

Kamuoyu da Derviş'in "köşede... Bir daire içinde kalmasını" istemiyor.

Siyaset, bu gelişmeyi içine sindiremiyor.

Ancak Derviş'e "açıktan karşı çıkmak da işine gelmiyor."

Zira "Derviş'in özgül ağırlığı giderek artıyor."

"Derviş'e tavır koymak" bir risk halini alıyor.

Sonuç:

Derviş'in gölgesinde kalan... Bu gölgeden kurtulmak için hamle etmesi halinde "kızgın kamuoyu güneşiyle karşılaşmaktan çekinen" siyaset hırçınlaşıyor.

***
Yazımızı "siyasi meteoroloji" ile bitireceğiz.

Kemal Derviş "Anadolu'yu dolaşmaya başlayınca" siyaset denizi daha da dalgalanacak.

Haziranda, Fazilet'le ilgili Anayasa Mahkemesi kararı açıklanınca...

"Bir büyük dalga" daha gelecek.

Açıkçası...

Bu yaz "siyaseten" çok sıcak geçecek.

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır