kapat
21.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

ciceknet

Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

iste yatirim
 

Derviş Bey son şans


Derviş'in şapkasını alıp gitmesi halinde dünya finans çevrelerinin Türkiye'ye kapılarını kapatacağını söyleyen Rahmi Koç, "Başaramazsak 3. dünya ülkesi olacağız" dedi
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç, "Bu program Türkiye'nin son şansı. Başaramazsak 3. dünya ülkesi haline geliriz" dedi. Koç, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'i eleştirenlerin de dikkatli olması gerektiğini belirterek "Kemal bey bu programı hasbelkader tatbik etmek için Türkiye'de bulunuyor. İstemeyerek çağırmadık adamı, severek çağırdık. İşini gücünü bırakıp geldi. Şimdi fazla da ısrar edilirse, tenkit edilirse, söz verilenler yapılmazsa, bu adam şapkasını alır 'allahaısmarladık' der ve gider. Dünyanın finans kapıları bize kapanmış olur. Dolayısıyla Kemal Derviş'in başarılı olması, yani programın başarılı olması şarttır. Buna herkesin destek vermesi gerekir." uyarısında bulundu.

Koç, Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da Ramstore'un açılışına katıldıktan sonra bir basın toplantısı düzenledi. Koç, Kemal Derviş'in Türkiye'ye gelme sürecine ilişkin ilginç değerlendirmelerde bulundu. Koç'un gazetecilerin sorularına verdiği yanıtlar özetle şöyle:

DERVİŞ MEMUR KILINDI
* Derviş'in Türkiye'ye gelmesi sadece Ecevit ile dostluğundan kaynaklandığını sanmıyorum. IMF dedi ki: "Bunlar bunlar çıkacak. Derviş diye bir arkadaşı gönderdiler. Kendisinin pozisyonu itibariyle Dünya Bankası Başkan Yardımcısı olması, Türk olması çok önemli. Belki başka birini müşavir olarak gönderirlerdi. Onlar dedi ki; 'Birisi gidip Türkiye'ye şartlarımızı izah etmeli. Kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılmalı. Ancak ondan sonra biz parayı veririz.' Onun için 'Kemal Derviş bu işe memur kılındı' diyorum. Muhakkak ki Amerika Derviş Bey'in arkasındadır. Muhakkak onlar mühim bir misyon bekliyorlar. O da elinden geldiği kadar uğraşıyor.

* Bu program hakikaten son şans. O nedenle iş ciddi tutuluyor. Amerika: 'devamlı para veriyoruz, siz parayı çarçur ediyorsunuz. O bakımdan ben Amerikan vatandaşının ödediği vergiden artık mali kaynak aktarmam' dedi. O bakımdan bu defa iş daha da ciddi.

DENİZ BİTTİ UYARISI
* Kaldı ki artık Türkiye'nin sırtı duvara gelmiştir. Politikacıların geri gidecek, oynayacak yeri kalmadı. Eski tabuları yıkıp, yeni bir sayfa çevirip dünya nasıl kaynak yaratıyorsa, nasıl ilerliyorsa, nasıl masraflarına dikkat ediyorsa, bizim de öyle olmamız lazım.

* Şu 20 senede bizim devletin ekonomisini rahat idare etseydik, bugün 8-10 bin dolar milli gelirimiz olurdu. Söz sahibi olurduk. Biliyorsunuz, züğürte ne adamın, ne şirketin, ne de ülkenin lafı geçmez. Niye gidelim Amerikalılara, IMF'ye şuraya buraya avuç açalım. İdaresizlikten bu hale geldik. Bunu yalnız politikacılar için söylemiyorum, hepimiz böyle idik.

SEÇİM KANUNU DEĞİŞMELİ
* Seçim ve partiler yasasının behemehal değişmesi gerekiyor. Bizdeki büyük boşluklardan bir tanesi de seçilen milletvekilinin seçmene karşı mesul olmayıp, kendisini o liste sırasına göre koyan parti başkanına sorumlu görmesi. Bence en büyük sakatlık burada. Parti başkanı ne derse adam onu yapmak durumunda kalıyor.

* Gerek Odalar Birliği, gerek TÜSİAD seçim kanunu ve partiler kanunu hakkında raporlar yazdı. Sayfalarca dokümanlar hazırladılar, müzakereleri yapıldı, bir yere geldi. Bizim şimdi uğraştığımız, bu 2 raporu üst üste getirip şablon olarak, tek bir rapor haline getirmek bunu bir defa daha gündeme getirip, ısrar etmek.

* Tabii seçim kanunu milletvekilleri değiştirmek istemezler. Bir örnek vereyim büyük şirketin biri müşavir firma tutmuş, 'gel benim firmamı düzelt' diye. Müşavir firma gelmiş bakmış, 'ilk değişecek sensin' demiş. Dolayısıyla bu kanunun başka şekilde halledilmesi lazım. Yanlış anlamayın, asker falan gelsin demiyorum. Yani kamuoyu ve medyanın tazyiki ile, arzusunun çok ağır basmasıyla bu kanunları değiştirmemiz lazım.

ÇATIR ÇATIR YAPTIRIYORLAR
* Bakın Türk Telekom'u da THY'yi de yapmayacaklardı, Bankalar Kanunu da çıkarmayacaklardı. Ama IMF dedi ki, 'Bunlar, bunlar çıkacaktır.' Derviş diye bir arkadaşı gönderdiler buraya ve isteselerde istemeseler de çatır çatır yasalar çıkıyor. Çünkü arkasında para var. O para olmadan da hiçbir şey olmuyor.

AVUÇ AÇTIK
* Bu memleketin düze çıkması için bir program lazım. O program ortaya konuldu. Adına Kemal beyin, Ahmet, Mehmet deyin, kim derseniz deyin. Bu memleketin salaha çıkması için bu programın geçmesi şart. Gerekli revizyonların, yasaların çıkması şart. Bu şartı biz daha evvelceden bin defa söyledik hükümete. Fakat dert anlatamadık. Ne zamanki para bitti, IMF'ye avuç açtık. IMF'de şartları dikte etti. Şimdi yapıyorlar. Başbakan ve yardımcıları da imza koydular.

'Biz bunun arkasında olacağız' dediler. İmza koyduktan sonra, programın şurasını, burasını köşelerini keserek gitmek mümkün değil.

BULGARİSTAN'I KISKANIYORUM!
Bulgaristan'ın Türkiye'den daha çabuk AB'ye gireceğini belirten ve şimdiden Schengen vizesi aldıklarına işaret eden Koç, şunları söyledi: "Doğrusu kıskanıyorum, Bulgarlar Avrupa'da serbest dolaşıyorlar. Muhakkak ki AB'de çifte standart var. Bulgaristan'ın Hristiyan olmaları ve vaktiyle Avrupa'nın bir parçaları olmaları dışında bizden fazla şeyleri yok. Türkiye'nin sanayisi ile burası kabili kıyas değil. Portekiz'e, İspanya'ya, 'içimize alalım, o zaman insan hakları ve demokrasiyi o zaman düzeltirsiniz' dediler. Bize gelince, 'bunu düzeltin, o zaman düşünürüz' diyor, 'alırız' da demiyor." Koç şeffaflık konusuna da değinerek "Şeffaflık dünyada bir trend. Türkiye de buna uyacak.Kriz ve sonrası soruşturmalar, tutuklamalar bu trendin bir parçası. Artık yanlış yapıp da elini kolunu sallayıp gezmek mümkün olmayacak" dedi.

İşadamları için siyaset çok zor
Rahmi Koç, İtalya'da işadamı Berlusconi Başbakan oldu. Biz de de böyle bir şey olur mu? sorusuna şu yanıtı verdi: "Türkiye henüz daha o seviyeye gelmedi. Bizim işadamlarının politika ile birkaç tecrübesi oldu. Fakat hiçbiri başarılı olamadı. Doğru söyleyeni 9 köyden kovdular. Hepsi dışlandı. Bu bir kültür meselesi. Bu durum ABD'de çok oluyor. Efendim o firmada çalışıyor da, o firmanın nüfuzunu kullanacak da, bundan para yapacak düşünmüyorlar

KESTİRİP ATTI
General Motors'un (GM) Başkanı Wilson diye bir adam vardı. Amerikan savunma bakanı oldu. GM onun döneminde 2 büyük mukavele aldı 'Ne oluyoruz?' diye sordular adama, adam; GM dünyanın en büyük şirketidir ve bu şirket için iyi olan Amerika için de iyidir. Burada torpil yoktur" dedi ve kestirip attı

IMF'den herkese aynı ceket
Koç IMF'yi de eleştirdi. Koç, IMF için " Aynı kazağı, aynı ceketi herkese giydirmeye başladılar. İçişlerine karıştılar. Yardımı zamanında vermedikleri için daha fazla para vermek zorunda kaldılar. Sizin anlayacağınız IMF de zemzemle yıkanmış değil" dedi.

DURGUNLUK
Rahmi Koç, piyasalardaki durgunluğun yavaş yavaş bir hareketliliğe dönüştüğünü söyledi. Koç: 10 gündür yurtdışındaydım. Ancak arkadaşlarımdan edindiğim bilgiye göre tüm sektörlerde yavaş yavaş talep başlamış. Tabii bu hiçbir zaman tam talep anlamına gelmez ama durgunluk yavaş yavaş bir hareketliliğe doğru dönüşüyor"

Piyasalardaki hareketliliğin para gelmesiyle ilgisi olmadığını belirten Koç " Tereddütler ortadan kalktıkça gelişmenin devam edeceğini umuyorum. Tabii faizlerin inmesi de çok mühim rol oynuyor. Muhterem politikacılarımız eğer bir politik kriz çıkarıp da başımıza iş açmazlarsa, hareket başlamıştır" dedi.

YAVUZ SEMERCİ

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır