kapat
19.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

ciceknet

Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
ALİ BAYRAMOĞLU(abayramoglu@sabah.com.tr )

Umut-suzluk

Son günlerdeki yazılarım üzerine bir "okur"um sormuş: "Kendi kendinize yapacak hiç bir şey kalmadığını itiraf mı ettiniz? Ümidinizin tükendiğini, artık 'ev yok' diye dövündüğünüzü fark ettiniz mi hiç?.."

Ve şöyle devam etmiş:

"ABD'nin iyi üniversitelerinden birinde doktoram bitmek üzere ama ben yapacağımı bilemiyorum hâlâ. Türkiye'ye dönmem gerek. Annem, babam, eşim, dostum ve de ruhum orada ama bana sürekli 'gelme buralara' diye bağıran çığlıklar var. Bir bardak Türk çayı bile beni heyecanlandırırken şimdi ülkemdeki dayanılmaz noktalara çıkmış baskılara, fakirliklere, vurdumduymazlıklara duyarsız kalmak korkusu beri korkutuyor..."

Açıkçası yazılarımın bu genç okurun umutsuzluğunu körüklemiş olması beni de ürküttü...

Siyasi ve düşünsel açıdan bir ölçüde "depresif" olduğum doğru. Ama ben hiç bir zaman "umutsuz" olmadım.

Şimdi sözüm o okura ve umutsuzlara...

Zaman zaman tahliller, tespitler, çıplak gerçekler umutsuzluk duygusu verebilirler. Ancak gerçeklerle yüzleşmeden, "tespit yapmadan, bugüne ve geleceğe ilişkin ışık üremez" ve üretilemez.

Bugün tespitlerin işaret ettiği durum ağır bir kriz halidir. Doğal olarak krizler umut vermezler. Ancak aynı krizler sıkıntı kadar değişime, değişimin sancılarına da işaret ederler. Bu sancılar değişim eğrisini zaman zaman aşağıya, zaman zaman yukarı çekerler. Şu anda bu eğri iyice aşağılarda. Yukarı çıkacağı anlar da gelecek; ancak bilmek gerekir eğrinin yukarı çıkması ancak "olan"ın farkına varmakla, bunu değiştirmeye çabalamakla; açıkçası, değişime katılmakla mümkündür.

Çünkü insan devreye girmeden talep, katılma, toplum ve toplumsal siyaset olmaz, bunlar olmadan değişim doğru hatta ilerlemez...

Aksi takdirde son günlerde olduğu gibi bolca ama sahte umut dağıtan, insanı, toplumu, siyaseti iyice unutan, tüm gücünü komplo teorilerinden, dış dinamikler gibi "bir bilinmeyen"den alan garip zihniyete esir olunur ve "değişim karşıtlarının bağımlı değişkeni" haline düşülür...

Biliyorum, eleştiri her zaman sevimli değildir; insan, okur olumluyu bekler, ışık ister. Ama eleştiri olumluya ulaşmanın, olumluyu söylemenin ön koşuludur. Bugünler de bana göre, bu önkoşulun günleri. Zira bugünler, değişim dalgasının devlet tarafından taşındığı ve devleti kuşattığı günler.

Toplum kendi içinde son derece anlamlı bir hareketlilik yaşıyor belki. Ama bu hareketlilik siyaset tarafından kuşatılamıyor. Nitekim bugün 80'lerin "kuralsız bireyciliği"nden, 90'ların "kimlik hareketleri"nden farklı olarak, "kimlikler içinde bireyleşme"nin, "bireyselleşme"nin alabildiğine hızlandığı günler. Başka bir deyişle; 90'ların kimlikler arası, toplumsal kesimler arası farklılaşmasından sonra şimdi "kesimler içi, kimlikler içi bir farklılaşma" yaşanıyor. Modernitenin yeni bir safhasıyla tanışılıyor.

Bunlar son derece anlamlı, önemli, olumlu, ancak şimdilik kendi köşelerinde kalan gelişmeler...

Ne var ki, yukarıda da söylediğim gibi bugün ülkenin "kuşatıcı ana şemsiyesiye"si "steril siyaset içine hapsedilmiş toplum ile devlet içine sıkıştırılmış steril siyaset denklemi"nden oluşmaktadır. Ve bugün asıl mesele bu denklemin değiştirilmesi meselesidir. Zira bu, eksiksiz bir özgürlükler rejiminin ve hukukun merkeze alınması, buradan hareketle toplumun ve toplumsal siyasetin sahneye çıkması demektir.

Eleştirel dozu yükseltmemize neden olan husus ise bu yönde bir değişme yerine, siyaset-toplum ilişkilerinin daha kopması, siyaset - devlet ilişkilerinde siyasetin iyice "sterilize" edilmesi istikametindeki ilerlemedir.

Bunu görmek ve buna itiraz etmek; değişimi görmek, istemek ve hazırlamaktır.

Hal böyleyken umutsuzluk hem bana hem beni okuyana haksızlık olur.

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır