kapat
19.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

ciceknet

Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
HINCAL ULUÇ(uluch@sabah.com.tr )

Herşeyi bilen adam.. ben!..

Bedii Faik Üstad bizim mesleğin duayenidir. Babam Dünya gazetesini Falih Rıfkı için alırdı.. O devirler, başyazarlar için gazete alınırdı.. Hüseyin Cahit için.. Ahmet Emin için..

Ama ben gazeteyi kaptım mı, Bedii Faik'i okurdum.. Minnacık bir yazıda, müthiş bir mizah.. Müthiş bir hiciv ve de Adnan Menderes'i gümbür gümbür sarsan bir muhalefet..

"Karanlığa girdik.. "

Dünya'nın ünlü Tahkikat Komisyonu yasasının kabulünü haber veren bu manşeti, 27 Mayıs'ın iki sloganından biri olmuştu, "Sizi ben de kurtaramam" diyen İsmet İnönü'nün deyişi ile birlikte..

Bu müthiş gazeteci, bu müthiş yazar, benim önce Mülkiye Öğrencisi, sonra gazeteci olarak idolüm son zamanlarda kayıptı..

Kısa fıkranın bu dünya çapındaki üstadından gazeteler niye yararlanmaz, diye merak eder dururdum.. Onun Bir Damlaları tiraj getirirdi emin olun.. Duydum ki İngiltere'de yaşarmış.. Kendini hem emekli, hem sürgün etmiş..

Necati Cumalı'nın da galiba, son zamanlarda o kadar cenaze uğurladık ki şaşırdım, bir cenazede uzakta onu görür gibi oldum.. "Herhalde benzetiyorum" dedim.. İngiltere'de ya.. Oymuş.. Bir ara baktım yanımda.. Nasıl heyecanlandım, inanmazsınız.. Hele elini uzatıp, benimle ilgili çok hoş duygularını ve kutlamalarını sıralayınca..

"Oradan izliyorum seni" deyince.. Elim ayağım tutuldu resmen..

Çok övgü aldım bugüne dek.. Ama Bedii Faik'ten geleni başka, bambaşka idi.. Yazı hayatımın en büyük ödülü idi..

Meğer alay edermiş.. Meğer ince ince alay eder, ciddiye alan benim heyecanımı coşkumu görünce, bıyık altından da gülermiş..

Tempo Dergisinde benim hakkımda söylediklerini okuyunca, kaz kafam, çok geç de olsa anladı gerçeği..

Bakın ne diyordu, Bedii Faik Üstad benim için:

"Bana 'Cam bardak nasıl yapılır?' diye sorsanız, cevap veremem. Ama bu adamda 'Bilmiyorum' demek yok. Hıncal Uluç'u güzellik, defile, spor, yazı müsabakalarına jüri yapıyorlar. Böyle bir adam hakkında ben konuşamam. Çünkü Tanrı konuşur, peygamberler konuşur. İnsanüstü bir adam. Niye polemik yapıyor ki! 'Ben dedim' desin olsun. Megoloman ile polemikçiyi karıştırmayın. Megolomani bir ruhi hastalıktır. Polemik meslekte ayrı bir iktisaptır. Ben yazar olsam, karşısında şapkamı çıkarırım. (Gülüyor) Çünkü herşeyi biliyor ve yazıyor."

Yani açık seçik benim için "Ruh hastası" diyor..

Ustamdır, üstadımdır der.. Demesi de ona sevgi ve saygımı asla azaltmaz..

Öyle diyorsa, öyle bildiği, öyle inandığı içindir..

Ben nasıl bildiklerimi, inandıklarımı, hal hatır dinlemeden yazıyorsam, o da söyleyecek ve yazacaktır..

Ama benim de yazacaklarım var..

***
Herşeyi bilmiyorum, Bedii Usta.. Ama çok şey biliyorum..

Üç sebebten..

Birincisi babam.. Bana okumayı, öğrenmeyi sevdirdi.. Hasan Ali Yücel'in tüm klasiklerini ilkokulda okudum.. Okuma ve öğrenme öyle bir hırstı ki, boş vakitlerimde ansiklopedi okurdum, madde madde..

İkincisi gazetecilikte ilk patronum, Cihat Baban..

"Bu meslekte 'Bilmiyorum' diye bir özür yoktur.. Sana bir görev verilirse, 'Bilmiyorum' diye asamazsın. Önce gider bilenlerden, kitaplardan öğrenir, sonra yazarsın" dedi, meslekte daha ilk günümde..

Üçüncüsü.. Çok gezdim Bedii Ağabey.. Gittiğim yerlerde alış veriş merkezlerini değil, kültür sanat yuvalarını, görülecek yerlerini gezme merakım olduğu için çok öğrendim..

40 gazeteci gitti, Avustralya'ya olimpiyatlarda.. Sor bakalım "Bu Dingo'nun ahırı ne mene şeymiş" diye merak edip, hayvanat bahçesine kaçı gitti?.. Avustralya nire, Türkiye nire, bu laf bize nerden geldi diye kim merak etti?..

Çünkü sırada değil, ama hepsinin başında ve içinde..

Merak..

Ben hep merak ettim.. Merak etmeyen gazeteci olmaz.. Olmamalı.. Ben çok merak ettim..

Ne tesadüf, verdiğin örnek Bedii Ağabey.. "Ben cam bardak nasıl yapılır bilmem, bu adamda 'Bilmiyorum' demek yok" diyorsun ya!.

Aynen öyle.. Ben cam bardak nasıl yapılır biliyorum..

Çünkü, o dünyaca ünlü Christoffle Türkiye'de dükkan açarken kokteyl verdiğinde, sanatçısı sosyetesi, herkes orda içkilerini yudumlayıp son dedikoduları yaptığında, ben bir köşeye konmuş monitörde, o müthiş camların nasıl yapıldığını anlatan belgeseli izliyordum.. Çıkarken günü organize den Ayşe Azizoğlu'na "Bu kalabalıkta dikkatle izleyemedim. Şu bandın bir kopyasını bana gönder" diyordum..

60 yaşında bir köşe yazarı, cam, kristal nasıl yapılır öğrense ne olacak değil mi?..

Değil.. Merak!..
Hani senin orda atalar sözüdür.. Merak kediyi öldürdü. Tatmin geri getirdi diye.. (Curiosity kill the cat.. But the satisfaction brought it back!..)

Ayşe yolladı.. İzledim.. Dahası.. Gittim, bir cam atelyesinde gözlerimle gördüm.. Hatta çubukla bizzat cam üfledim, şekil vermek için.. Dahası.. Ebru nasıl yapılır merak ettim. Buldum izledim..

Öğrenmenin sonu yok Bedii Ağabey.. Hiç sonu yok.. Yaşı da yok..

Ben hala öğrenmeye ve öğrendiklerimi aktarmaya devam ediyorum.. Bilmediğim bir konuda yazma durumunda kalırsam da, soruyorum, öğreniyorum..

Gazeteci bilmek zorunda.. Gazeteci öğrenmek zorunda..

Gazeteci bilmezse, halk nasıl öğrenir?.

***
Haa.. Fikre gelince.. Orada Bedii Ağabey de, herkes de dursun..

Herkesin her konuda fikri olma ve bu fikrini açıklama hakkı vardır. Fikir Özgürlüğü budur.. Bu özgürlüğü engellemek, kimsenin hakkı ve haddi değildir..

Herkes her konuda fikrini özgürce söyler.. Bu fikre verilecek değer, söyleyenin kişiliği ile ölçülür, doğal olarak.. Mesele budur..

"Bugün hava çok sıcak, bunalıyorum" demek için Meteoroloji uzmanı olmak gerekmez..

Üstelik beni bunaltan havada Kenyalı donuyorsa, beni donduran havada İzlandalı üzerindekileri atıp, kent meydanında güneşlenmeye soyunuyorsa, bu benim gerzek olduğum anlamına gelmez.. Sıcaklığın izafi olduğu anlamına gelir..

"Sıcaklık izafidir" demek için de, Einstein'in izafiyet nazariyesini hatmemiş olmanız gerekmez.. Beynimiz olması yeter.

Bir yandan "Fikir özgürlüğü.. İfade özgürlüğü" diye tüm yaşamını harcayacak, buna baş koyacak, Türk tarihinde ifade özgürlüğüne en büyük darbe yasalaşınca "Karanlığa girdik" diye manşet atacak, öte yanda, bildiklerini, izlediklerini, duygularını ve izlenimlerini ifade edenlere "Sen sus" diyeceksin.. Hangi konuda kimin konuşma hakkı var, nerdeyse ehliyet, lisans dağıtacaksın.. Onlar konuşacak, ötekiler susacak..

Hayır..

Bu çifte standarda, bu çelişkiye itiraz ediyorum..

Herkes konuşacak.. Ama herkes..

Konuşmaktan zarar gelmez..

Ama insanları "Senin haddin, Senin haddin" değil diye ikiye ayırır, "Sen ne anlarsın" diye alçaltır, hakaret ederek korkutur, susturursanız, toplumu konuşma özürlü yaparsınız.. Susan toplum yaparsınız.. Boyun eğen toplum, köle toplum yaparsınız..

En fecisi, düşünce tembeli toplum yaparsınız..

İnsanlara "Büyüklerimiz, uzmanlarımız bizim yerimize düşünür, bizim yerimize karar verirler nasılsa" dedirtir ve uyuşturursunuz..

Herkes konuşacak..

İnsan konuşan hayvansa eğer, insan eğer düşündüğü için varsa, herkes düşünecek, herkes konuşacaktır.

New York Filarmoniye gittim. Kurt Masur yönetiyordu.. İkinci balkonun en önündeydim. En tepede.. Heyecandan, coşkudan, kendimi aşağı atıyordum nerdeyse..

Berlin Filarmoni'ye gittim.. Müziğin dünyadaki en kutsal, en anlamlı mabedi Aya İrini'de.. Bitince içimden alkış bile gelmedi..

Eee.. Ben Klasik Müzik uzmanı değilim, klasik müzikten anlamam diye, duygularımı ifade etmek neden yasak olsun, söyler misiniz?..

Beethoven'i sevip Wagner'den hoşlanmamak, sadece uzmanların mı hakkıdır?.

Millet Evin'i de okur, Filiz'i ve Zeynep'i de.. Onlar uzman sıfatı ile yazarlar.. Ben halkın arasında sıradan bir seyirci olarak..

Halkın arasındaki "Sıradan" insanların ifade özgürlüğü yok mu?..

Niye büyük bir şirketin yönetim kuruluna bir "İşçi" seçildiğinde kıyamet kopar, medya bunun altında bir çapanoğlu arar?..

Konuşma hakkı, ifade hakkı bir ayrıcalık olamaz, seçilmiş kişilere verilemez..

Herkes, imkan bulduğu, fırsat yakaladığı her yerde konuşacaktır.

Konuşan susturulmayacak, örnek yapılacak, teşvik edilecektir.

Düşünce özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne, basın özgürlüğüne inanmak budur.

Aldırmazsınız.. Hakkınızdır.. Yanıtlarsınız.. Hakkınızdır..

Ama "Sen sus.. Bilen konuşsun" diyemezsiniz.. O zaman çifte standartçı, o zaman iki yüzlü olursunuz..

Yanaklarından öperim, Sevgili Bedii Ağabey..

Dövsen de, sövsen de ben seni çok seviyorum. Sevmeye devam edeceğim..

Ama "Seni seviyorum" diye susacağımı sanıyorsan, aldanıyorsun..

Ben sonuna kadar konuşacağım..

Sonuna kadar..

Herkese de örnek olacağım.. "Bakın ben nasıl konuşuyorum.. Siz de konuşun!.." diye..

Özgür Türkiye, asıl o zaman, asıl herkes konuştuğunda doğacaktır!.

Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar
Abuzittinciğim, Petrol Ofisi'nin, gazetelerdeki, kocaman kocaman reklamları herhalde dikkatini çekmiştir.

"Kafalar değişirse herşey değişir"

"Aman" dedim "Ne güzel.. Baktılar ki ne Ecevit, ne Derviş, ne kabinenin öteki üyeleri, ne de parlamentodakilerin kafalarının değişeceği yok, bari biz kafamızı değiştirelim diyip, kendi imkanlarıyla,benzini mozotu gazyağını, kendi istasyonlarında daha ucuza satmaya başladılar."

O umutla ilk Petrol Ofisi'ne girdim.. Ve ucuzluk bi yana, yeni KDV uygulamasıyla akaryakıt fiatlarına, yine zam yapıldığını öğrendim.

Bu son zamla, bir litre benzindeki vergilendirme, yaklaşık şöyle oldu. 425 bin lira ATV, 155 bin lira da KDV.. Etti mi 580 bin lira!

Benzinin rafineri fiyatı: 333 bin!

333 bin liralık benzine 580 bin lira vergi!.. Bu hortumlama filan değil vidanjörleme.. Vidanjörlerle götürüyorlar.

Bi de tuhafıma gider: Benzin rafine çıkış fiyatına, navlunlar, bayi karları eklenip üzerine Akaryakıt Tüketim Vergisi (ATV) konuyor.. Buraya kadar tamam.. Lakin tüm bunların üstüne de yüzde 18 KDV bindiriyorlar!. ATV'nin KDV'si olur mu?

Verginin vergisi yani.. Vergi tarihinde ilk.. Vergi hukuku derslerinde okutulmalı mutlak..

Petrol Ofisi'nin "Kafalar değişirse herşey değişir" lafı doğru.. Bu kafayı değiştirmek lazım.. Ben kendi kafamdan bahsediyorum. Çünkü üşütecem.. Emareler başladı.. Bu kadar hıyar yerine konup da bi şey yapamamak.. Sonunda insan üşütür. En iyisi diyeceksin ki "Büyüklerimiz herşeyi bilir ve en iyisini yapar!" Böylece kafayı değiştirip onlara paralel düşüneceksin.. Dolayısıyla da (şayet geç kalmadıysan) üşütmeyeceksin..

76 mı yoksa 79 mu yaşındaki milletvekilinin olayını gazetelerde okudun mu? Adam mutluluk çubuğu taktırmış.. Çubuğun parasını devlet ödüyor.. Yani vatandaşın vergisinden verilen para.. Bilirsin ister emekli ister değil, milletvekillerimizin sağlıkla ilgili her türlü harcamalarını bizler öderiz. Bu da bi çeşit vatan görevidir.

Tasarruf döneminde 2.5 milyar lira çubuk parası!

Ama milletvekili de haklı.. Sormuş gazeteciler:

"Mutluluk çubuğu taktırmışsınız!?"

"Evet," demiş adam "Taktırdım. Benim niyetim yoktu.. Seçmen vatandaşlar 'Bari çubuklusu olsun' diye ısrar edince ben de taktırdım"

Kafayı değiştireceksin Abuzittinciğim.. "En iyisini büyüklerimiz bilir en güzelini büyüklerimiz yapar.. "

Çubuklu, çubuksuz farketmez.. 333 bin liralık benzine 580 bin lira vergi!. Verginin vergisi dahil.. En çok da o koyuyor.. Hem de çubuklu..

Münasip yerlerinden öperim,

Kardeşin Güneş.

Gençler!..
Gençler!..

19 Mayıs gençlik ve Spor Bayramı, yediden yetmişe tüm gençlerimize kutlu olsun..

Gençler,

Bugünkü ana yazım aslında size, sadece size yazıldı..

Sizi susturmak isteyenlere boyun eğmeyin..

Konuşun..

BİZİM DUVAR
Türkiye sele teslim. Memleketin iyice suyu çıktı.

Hakan&Utku

TEBESSÜM
Özgen Acar göndermiş

Temel, New York'taki gökdelenlerden birinin 53. katında çalışırken aniden ayağı kaymış ve aşağı doğru uçmaya başlamış..52,51,50,49,48.. Katları yıldırım hızıyla geçen Temel, 8,7,6,5,4,3,2.. Ve 1'inci kata geldiğinde kafasından şimşek gibi şu düşünceler geçmiş:

"Sana çok şükür tanrım, buraya kadar sağ sağlim indik geldik.. Birinci kattan düşsem de nasıl olsa bişeycik olmaz."

SEVDİĞİM LAFLAR
Doğru yolda bile olsanız, oturursanız, üzerinizden geçerler.

Will Rogers (1879-1935)

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır