kapat
19.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

ciceknet

Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )

Gençlik nerede?

Bugün, Atatürk'ün cumhuriyeti emanet ettiği Türk Gençliği'nin bayramı. Gençlik var ama yazık ki bayram edecek bir ortam yok..

Atatürk, köhnemiş fikir ve yapılara karşı tek kurtuluşun gençlikte ve genç fikirlerde olduğunu görmüş, milli şuurla ve çağdaş kültür alarak yetişen kuşakları "Türk istiklâl ve cumhuriyeti"nin güvencesi saymıştı.

38 yaşında ulusal kurtuluş savaşını başlatan, 42 yaşında cumhuriyeti ilân eden, 44 yaşında kıyafet inkılâbını gerçekleştiren ve 48 yaşında Arap harfleri yerine Türk alfabesini koyan o büyük adam bugünleri görseydi acaba kahrından ölmez miydi?

Onun anlayışında gençlik kavramı, yaş sınırını aşarak fikri bir anlam da kazanıyordu.

"Benim nazarımda yirmi yaşında bir yobaz ihtiyar, yetmiş yaşında bir idealist ise zinde bir gençtir" demişti.

Çağdaş reformları gerçekleştirmekte sürekli geciken, fobilerine ve çıkarlarına tutsak olarak Türkiye'yi çağdaş uygarlıktan uzaklaştıran, üst üste ekonomik krizlerle milleti "harap ve bitap" hale düşüren siyasetçileri "genç" sayamayız.

Avrupa'nın en genç nüfusuna sahip Türkiye, biyolojik yaşı ilerlemiş, buna mukabil fikirleri iyice yaşlanmış bugünkü yönetici kadrolara müstahak değildir.

Toplum bu gerçeği görmeye, genç kadrolara, yeni fikirlere ve değişime olan talebini seslendirmeye başlamıştır.

Güveniyoruz ki önümüzdeki yılların 19 Mayıs'ları, bayramın ifade ettiği anlamı daha çok kazanacak ve kutlanmaya daha lâyık hale gelecektir.

Yeter ki Atatürk'ün tarifindeki değerlere sahip gençler, "vazifeye atılmak için" kararı kendileri, hemen versin..

Çünkü emaneti kimse kendi rızası ile devretmeye hiç niyetli değil!

Casa-tura acısı
Uçağın adı CASA.. "Kasa" diye okunuyor.. Ama artık kalbimize saplanmış kasaturanın acısını ifade ediyor.

Bu uçak, vatanın minnet duyguları ile taçlanmış kahramanların tabutu oldu. Teröre karşı savaşmış muzaffer askerlere kaderin lâyık görmemesi gereken bir sondu..

Malatya'da düşen uçakta kaybettiğimiz 34 kahramanı dün toprağa verdiğimiz saatlerde yeni bir kazanın şoku ile sarsıldık.

Ankara'da montajı yeni tamamlanmış bir CASA daha ilk uçuşunda düştü.

Uluslararası havacılık çevrelerinde "itibar sahibi güvenli bir model" olarak tanımlanan CASA'lar on yıldır uçuyor.

Bu sürede altı kaza yaptı.

Biri Şili'de, ikisi beş yıl ara ile Endonezya'da, son üçü dört ayda bizde..

Dün düşen, fabrikadan yeni çıkmış bir uçaktı ve İspanya'daki ana fabrikanın en tecrübeli test pilotları tarafından uçuruluyordu.

Yani pilotaj hatası söz konusu olamaz.

O zaman ordumuzun kullandığı 50 uçağın kazalar tam aydınlanmadan yerden kaldırılmaması büyük önem taşıyor.

Soruşturma sonucunun da "askeri sır" engeli ile karartılmadan açıklanması, milletin acısına saygının gereği oluyor.

Askerler böyle durumlarda "vatan sağolsun" derler.

Elbette vatan sağolsun..

Ama vatan evlâtları da böyle ölmesin!

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır