kapat
30.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

Kangurum

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Medyasoft
 
OKAY GÖNENSİN(ogonensin@sabah.com.tr )

Ecevit partisi

Demokrasi kültürünün neresindeyiz? DSP'nin dünkü kurultayına bakarak doğru cevabı verelim: Çok, ama çok gerisindeyiz.

Bülent Ecevit dışında bir adayın çıkmak "cesareti" göstermesine bile tahammül edemeyen, adayın konuşmasını "oybirliğiyle" yasaklayan bir siyaset anlayışının "demokrasi kültürü"nün yanına bile uğramadığını görmek ve söylemek zorundayız. Partinin adı "Demokratik Sol Parti"dir, lideri 1970'lerin umudu "Karaoğlan" Bülent Ecevit'tir. Bu parti 1999 seçimlerinde birinci olmuştur, genel başkanı, başbakandır. Bu partinin kurultayında da farklı bir söz söylemek ve aday olmak mümkün değildir.

Çünkü bu parti "Ecevit Partisi"dir.

DSP "demir eldiven"le yönetilir. İllerde üye sayısı dondurulmuştur, üyeler ve il-ilçe yönetimleri sık sık değişir. Bunların hepsi "merkez"in kararlarıyla yapılır, yani herkes atanır ve "atılır". Bu atanan ve atılanlara üyeler de dahildir.

Susmuş, dinleyen kurultay
Dün kurultay salonunda demokratik sol bir partinin üyeleri yoktu, binlerce "Ecevit hayranı" vardı. Bu "hayran" kitlesinin liderlerine gerçekten hayran oldukları da belliydi.

Ama ya salonun dışındaki 65 milyon insan? Ecevit konuşmasında "iki kez kriz oldu" dedi, sanki bu krizler başka "birilerinin" sorunuymuş gibi, atladı geçti. Salondaki 10 bin kişi de üzerinde durmadı. Ama "dışarda" izleyen 65 milyon insan da "atlayıp geçti" mi?

Son seçimde en yüksek oyu alarak iki yıldır ülkenin birinci "söz sahibi" olarak yönetimde bulunan partinin (demokratik ve sol bir partinin) kurultayına Türkiye'de yaşananlar hiçbir şekilde yansımadı. Ülke büyük bir kriz yaşıyor ve kurultay bunu konuşmuyor, sadece lideri dinliyor.

Geçen yıl Fazilet Partisi, en sıkıntılı döneminde kongre yaptı. Erbakan'cı yönetime başkaldıran "yenilikçi" grubun sözcüleri istedikleri gibi konuştular, eleştirdiler; diğerleri de konuştu, savundu. Kimse kimseye vurmadığı gibi, hiç kimse de söz hakkının kısıtlandığından şikâyetçi olmadı. Kongrenin sonuna doğru Erbakan "ağırlığı" hissettirildi ve seçimleri az bir farkla Kutan grubu kazandı.

Fazilet Partisi kongresinde "demokrasi olmadığını" söylemek büyük haksızlık olur. Ama dünkü DSP kongresinde "demokrasi olduğunu" söylemek de büyük yalan olur.

Ecevit emekli olunca...
Ecevit DSP ile ilk kez 1987 seçimlerine katıldı, yüzde 8.5 oy aldı. 1989 yerel seçimlerinde oy oranı yüzde 9 oldu. 1991'de beşinci parti olarak yüzde 10.8'lik oy oranıyla Meclis'e girdi, grup kuramadı, diğer milletvekilleri kaçtı, sadece Ecevit ve Özkan kaldı.

1991'de SHP-CHP savaşı ve bitmez tükenmez birleşme-ayrılma kargaşalıkları yaşanmaya başlandı. Ve 1995'te Ecevit'in DSP'si, yüzde 14.6'lık oyla CHP'nin önüne geçerek 4. parti oldu.

Bundan sonra yaşanan sürekli krizler, yolsuzluk savaşları ile yeni kuşak, "temiz lider" arayışında Ecevit'e yöneldi. Ve 1999 seçimleri Ecevit'i bir kez daha başbakan yaptı.

1999 seçimlerini, bir siyasinin deyişiyle "Ecevit'in kasketi kazandı." Temizliğin, dürüstlüğün sembolü, Ecevit'in kasketi olmuştu.

Dünkü kurultayın gösterdiği açıktır: Demokratik Sol Parti Ecevit'in partisidir ve öyle kalacaktır. Öyle kalınca da sonuç bellidir, Ecevit emekli olunca DSP de emekli olacaktır.

(DSP kurultayı nedeniyle "medya" konulu yazıyı, bu hafta erteledik. O. G.)

 
Türkiye bu krizden ne zaman çıkar?

3 Ay
6 Ay
12 Ay
1 Seneden fazla

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır