Siz uzaktan kumanda ile sesi açarken spiker şöyle devam edecek:

- "Topçu saldırısına Fenerliler de karşılık verince çatışma sabaha kadar sürdü.. Hükümet üçüncü orduya bağlı birlikleri çatışma bölgesine gönderdi.."

Bu yazdıklarım birer birer olacak.. Yaşarsak bunları hep birlikte göreceğiz..

Altı günümüz kaldı..

Bana kalırsa dananın kuyruğu bu hafta kopacak..

Önümüzdeki Pazar günü oynanacak olan Galatasaray-Fenerbahçe maçı Türkiye'nin akıbetini belli edecek..

Fenerlilerin psikolojisi iyice bozuk.. Bunu tanıdıklarımdan biliyorum.. Ayrıca gözlediğim şeyler var..

Geçen hafta Fener-Gaziantep maçı oynanıyor.. İlk yarı 3-0 Antep'in galibiyeti ile bitmiş.. Ben de gazeteye uğramıştım.. Odada işimi bitirip dışarı çıktım, bir yere yetişeceğim..

Arabayı park ettiğim yere yürüyorum.. Önümde bir adam, bir kadın, bir de çocuk yürüyor.. Daha doğrusu adam önden seyirtiyor.. Kadın, elini tuttuğu çocuğu çekiştire çekiştire arkasından yetişmeye çalışıyor..

Kadın önce "Ev sahibine çok ayıp oldu, o kadar da hazırlanmışlar.. Dünyanın yemeğini yapmışlar.." dedi..

Adam cevap vermedi.. Cıgarasını hırsla çekip, dumanını savurdu.. Kadın "Hem ailece maç seyrederiz dedin, hem de maçın sonunu bile beklemedin.." diye konuşup adamı bir kez daha didikledi..

Adam "Maçın seyredilecek tarafı mı kaldı?" diye homurdandı..

O sırada benim arabanın park edildiği yere gelmişiz lakin konuşmanın tadı yüksek, kaçıramam.. Yürüyerek Taksim'e gitseler peşlerinden ayrılmaya niyetim yok..

Fakat evdeki hesap çarşıya uymamış.. Antep'in ilk yarıda üç gol atması adamın sinirlerini bozmuş.. Evde kalsa elinden belki de bir kaza çıkacak.. Karısını ve çocuğunu almış, sokağa fırlamış..

Ben hem yakın takibi sürdürüyor hem dinliyorum.. Kadının "Çok ayıp ettin.." şeklindeki söylenmesi de devam ediyor:

- "Hem ne biliyorsun yenileceğinizi?" diye bir deneme daha yaptı.. Adamın cevabı sunturlu bir küfür oldu.. Kadın "İçime doğdu, bak göreceksin.. Fener 4-3 kazanacak.." dedi..

Millet dört ay maaş alamadı, sesleri çıkmadı.. Şimdi dokunsanız patlayacaklar.. Fenerli yazı müdürümüz Erdal Şafak ile Galatasaraylı dış politika yazarımız Sedat Sertoğlu birbirlerine bir bakıyorlar ki bu kadar olur..

Bu haftaki maçtan haberiniz olmasa aralarında "keçi otlatma" meselesinden ihtilaf çıktı zannedersiniz..

Galatasaraylı Korcan Karar, şimdiden Fenerlilerle selamı sabahı kesmiş, pantolonunda döner bıçağı gazete içinde öyle dolaşıyor.. Fenerli Doğan Kılıç ise ona uzaktan karate hareketleri çekiyor..

Hıncal Uluç'un sekreteri Yasemin Hanım bile havaya girmiş.. Sanki gazeteden bir Fenerli gelip, patronuna suikast yapacak.. Odaya biri yaklaştı mı yirmi metreden göz hapsine alıyor..

Gördüğüm kadarı ile gazetenin gidişatı da iyi değil..

Onca badire atlattık ama bu Fener-Galatasaray maçını kaldıramayabiliriz.. Üç beş yazar bizden üç beş de onlardan olmak üzere telefat verebiliriz..

Diyelim ki bu maçı kazasız belasız atlattık..

Bu işin gelecek senesi var.. Başka sezonları var.. Onları nasıl atlatacağız bilemem..

Eninde sonunda bu iş bir yerden patlak verecek.. Vatandaş birbirini çiğ çiğ yiyecek..