M.Alİ'ye "Bir gün evlenirsem düğünüme gelir misin?" diye sordum, bana "Saçmalama. O kadar da değil" dedi. Halbuki benim kimseyle alıp veremediğim yok...
23 yaşında Özlem Yıldız... Mehmet Ali Erbil ile olan ilk gençlik aşkını; o aşktaki mutluluğu, üzüntüyü, gözyaşlarını, ayrılığı ve ne birlikte ne de ayrı olamamalarını bir pembe dizi izler gibi izliyoruz... Mehmet Ali'nin hayat öyküsündeki 'esas kız' rolünü Nefise Karatay'a kaptıran ama Türkiye'nin çenesi en kuvvetli adamı Erbil karşısında da asla pes etmeyen Özlem Yıldız, bu röportaj boyunca da hiç susmadan konuştu... Herşeye verecek bir yanıtı vardı... İşte, belki de bu yüzden Mehmet Ali de ne onunla ne de onsuz yapabiliyor.
* Televizyona başlamadan önce çok utangaç ve içine kapanıkmışsın. Şimdi maşallah kimse seni susturamıyor. Hatta Mehmet Ali Erbil bile...
Evet, bu işe başlamadan önce kamera önü çok uzak gibi gelirdi bana. Çünkü konuşmayı beceremezdim. İnsanlarla kolay diyalog kuramazdım. Çok içine kapanık, sessiz sakin bir insandım. Sonra bir gün kameralarla bir tanıştım, 5 yıl geçti. Sunucuları çok sıkı izledim. Onları taklit ederdim. Sonra bende bir ışık gördüler. Deneme çekimini izlediğim anda ben bile inanamadım. Çünkü fena halde çenem açılmıştı. Kamera önünde hala ağzım iyi laf yapar ama eve gittiğim zaman yine o sessiz sakin kız olurum. Diyalogda olduğum insanlarla daha rahatım. Ama yabancı ortamlarda çok konuşmamayı tercih ederim. Hazır cevabım. Ve kiminle ne şekilde konuşabileceğimi de artık çok iyi biliyorum. Herkese göre farklı bir Özlem var.
* Verdiğin cevaplarla Mehmet Ali'yi şaşırtıyor musun?
Şaşırtıyorum ama o çok akıllı bir insan. Bazen öyle cevaplar veriyorum ki, bakıp kalıyor, konuşamıyor. Böyle olmak hoşuma gidiyor.
* Beraberliğiniz döneminde de Özlem böyle miydi?
İlişki içinde de böyleydim ama çok dırdır eden bir tip değildim. Ama konuşulması gereken yerde öyle bir şey söylerdim ki, üstüne söyleyecek bir şey bulamazdı. Ama bunun da bir handikapı var. Erkekler herşeyin çok fazla farkında olan kadınlardan hoşlanmıyorlar. Özellikle şöhretli erkeklerle beraber olduğunda herşeyi bilir tavrında olamayacaksın ama o da maalesef bende yok. Ama ben de çok değiştim. Okul yıllarımda öğretmenime cevap verirken gözlerim dolardı. Şimdi ise kimsenin kolay kolay laf yetiştiremeyeceği bir insana gerekli şeyleri söylüyorum. Pekçok olayı artık olgunlukla karşılıyorum. Artık sinirlenmiyorum.
* Eskiden çok ağlıyor muydun?
Eskiden çok ağlardım. Yine öyleyim ama şimdi herkesin ortasında ağlamamayı öğrendim. Mehmet Ali ile ilişkimiz çok problemli başlayıp, çok problemli bitmişti. O dönem çok gözyaşı döktüm. Ama onların da yaşanması gerekiyormuş. Bu olaylar şimdi de oluyor. Ama eskiden çok belli ederdim. Şimdi güler yüzlü olmayı öğrendim. Kızgın olsam da duygularımı saklamayı öğrendim.
* Niçin bu kadar didişiyorsunuz?
Ben çok hassasım. Karşımdaki hata yapsa da hep iyilikle cevap vermekten yanayım. Karşı taraftan da aynı anlayışı bekliyorum ama bir şey göremeyince de hemen kırılıyorum.
* Senin bu kadar kırılgan olduğunu bile bile neden üstüne geliyor?
O da onun kendi kişilik yapısı. Belki benim yerimde başka biri olsaydı, Mehmet Ali'yi hayatından silip atar, yüzüne bakmazdı. Ben şu anda çok büyük olgunluk gösteriyorum. Türkiye'de başka hiçbir kimse böyle şeyler yaşadığı bir insanla aynı çatı altında her gün birarada olmaz, olamaz. Ama ben bütün bu defterleri kapattım. Hiçbir ayrıntıyı unutmadım ama özel hayatımla ilgili defteri kapattım. Şu an bizim iş beraberliğimiz var ve ben artık bu işe profesyonelce bakmam gerektirdiğine şartlandırdım kendimi. Tabii yine kırıldığım noktalar oluyor ama bunu söylememin onu değiştirmeyeceğini biliyorum. Onu o haliyle kabul etmeye çalışıyorum.
Nefise'yle ortak konumuz yok
* Nefise Karatay ile bir gün yanyana gelemez misiniz?
Geliyoruz. Geçen gün kuaförde karşılaştık. Herkes bize baktı; ne olacak şimdi diye...
* Konuşmadınız mı?
Hayır konuşmadık. Konuşabilecek Mehmet Ali dışında hiçbir ortak konumuz yok çünkü. Ayrıca medyadan izlediğim kadarıyla -doğru olup olmadığını bilmiyorum-beni çok incitecek sözler söylediğini gördüm.
* Bir gün belki oturup konuşsanız, bütün problemleri ardınızda bırakacaksınız...
Bizim oturup konuşmamız açıkçası Mehmet Ali'nin pek işine gelmez. Farklı detaylar çıkar ortaya... O da hem beni hem Nefise'yi üzer... Çünkü böyle birkaç konuşma oldu, gerginlik yaşandı. Ortaya yalanlar çıktı ve olay büyüdü. O yüzden bazı şeylerin taraflarca bilinmemesi daha iyi bence. Benim bildiklerim bana özel kalsın. Benim içim neyse dışım da o... Bu saatten sonra gidip de yüzüne gülemem.
* Hiçbir kadın, sevdiği erkeğin hayatında önce ya da sonra var olan kadını kaldıramaz mı?
Mehmet Ali bana "Ben Nefise ile evlendim" dese ben onu alkışlarım. Bir gün ben ona "Eğer ben evlensem düğünüme gelir misin?" diye sordum, bana "Saçmalama. O kadar da değil" dedi. Halbuki benim hiç kimse ile alıp veremediğim yok... Nefise'nin biraz çekingenliği var. Mehmet Ali eski sevgilisiyle yani benimle aynı ortamda bulunduğu için ürküyor. Ayrıca çevresi de onu çok etkiliyor. Onun bana karşı bu haline belki biraz da Mehmet Ali çanak tutuyor. Ama gerçek olan şu ki, Mehmet Ali her durumda mutlu.