|
|
|
Gol atma sırası bizde
Bugün Turgutlu'da yapılan peynirlerin, Stilton'dan ya da Ementhaler'den geri kalır hiçbir tarafı yok. Hepimiz bu peynirin yaratıcısı Tomris Bey gibi yaratıcılıkla, sabırla gol atmalıyız
Nerede ise bir yıl oluyor. Sizlere nakletmiş idik. Turgutlu'ya dikkat diye! Hatırlarsınız. Çünkü en çok başvuru aldığımız yazı olmuştu. Yaklaşık bir ay süre ile aracılık yapmak, laf anlatmak icab etti.
KAFA AVCISI
İşte bu "Turgutlu Mevzuu" tekrar sahnede. Çok meşhur olduğunu bildiğim, fakat henüz yerini dahi bilmediğim bir otelin sahibi olan okuyucum var. Bodrum'da Queen Ada otelinden Umut Ülkümen. Öyle sanıyorum ki bu yaşadığımız krizi ben Ülkümen sayesinde daha hafif atlatacağım. Neden mi?
Kendisi Türkiye'nin gastronomi konusunda bence en kayda değer "kafa avcısı". Sağda, solda, hangi ücra köşede ne varsa bulur çıkarır. Neredeyse her ay bana ya zeytin, ya reçel ya zeytinyağı muhakkak bir şey yollar. Her seferinde şaşkınlıktan ağzım açık kalır: Türkiye'de neler yapılıyor? Nasıl haberimiz olmuyor diye. Geçtiğimiz ay bu esrarengiz okuyucumuzun yeni bir kargosu geldi. Merakla açtım, aman yarabbim, hemen tanıdım. Turgutlu'dan 7-8 çeşit peynir... Geçen seneki bebek büyümüş, serpilmiş. Tomris Eroğlu'nu aradım, kutlamak için. "Ben ne yaptım ki?" dedi...
Bakın Tomris Bey, birisi çıkıp da on yıldır, Turgutlu'da dağda, iki üç kişi ile birlikte artisanal bir keçi peyniri üretiminin peşine düşerse; sizinki kadar muvaffak olursa, onun artık mütevazı olmaya, bilinmeden o yamaçta yaşamaya hakkı yok demektir. Bizim toplumun, hele şimdi bu morale çok ihtiyacı var. Hadi malum deyişle söyleyelim, golü kimin attığını bilmek hakkımız. Bunu bilmeliyiz takdir etmeliyiz ki diğer isimsiz santraforların da hevesleri artsın: "Marifet iltifata tabidir." Geçenlerde atv haberde Murat Birsel Sakıp Sabancı'ya soruyor, siz Türkiye'nin en önde gelen santraforlarından birisiniz, nasıl gol atmalıyız?
Ben şuna inanıyorum. Artık sadece Rahmi Bey'den Sakıp Bey'den gol atmalarını beklememeliyiz. Hepimiz, her birimiz gol atmalıyız, nasıl mı, Tomris Bey gibi. Bir aşkla bağlandığımız işi, sabırla, dürüstlükle, yaratıcılıkla yaparak...
Emin olun bu iş bütün dünyada böyle yapılıyor. Bugün Turgutlu'da yapılan peynirlerin, artistik Stilton'dan Parmigiano'dan ya da Ementhaler'den geri kalır hiçbir tarafı yok. Uluslararası plana çıkarın çoğu food critic tarafından alkışlanacaktır. Örnek mi işte Muhtar Katırcıoğlu'nun Türkiye'yi temsil ettiği Slow Food Dünya Yarışması'nda Büyük Ödülü kazanan "Türk Balı"...
KIŞKIRTMAK GEREK
Şimdi ben Tomris Eroğlu'dan, onu bulup bize tanıştıran gastronomi meseni Umut Ülkümen'den bir şey istiyorum: Ne yapıp yapmalı, çevrenizdeki heveslileri kışkırtmalı ve eğitmelisiniz. Bir an önce, örneğin bir dizi "kopanisti" atölyesi oluşturmalısınız. Artık bu yok olmaya yüz tutmuş peyniri Ege sahilinden, Çeşme ile Karaburun arasından sıyırıp almalıyız.
Evlerde dahi yapılır hale getirmeliyiz. Sadece peynir mi, elbette hayır, zeytini var, zeytinyağı var, balsamik sirke kadar ilginç nar ekşisi var. Bir an önce bunlarda butik üretime geçmeliyiz. Her birimiz Turgutlulu gibi hücum futbolu oynamalıyız.
Ali Esad Göksel
|
|
|
|