Öksüz'ün dikkatine
Devletin kemer sıktığını söyleyenler yalan söylüyor... İsraf aynen devam ediyor... Hatta bazı kurumlar kendilerini hala Lale devrinde zannedip, bu milletin verdiği vergilerle günlerini gün etmekle kalmayıp, yandaşlarını da zengin ediyor...
Bunun son örneği Türk Telekom...
Türk Telekom Malzeme Dairesi Başkanlığı 4 No'lu Satınalma Müdürlüğü yaklaşık 100 milyar liralık bloknot ve kalem ihalesi açıyor... Hem öylesine bir ihale ki; kağıdı birinci hamur, kapağı mat selefon kaplı 300 gram kuşe veya bristol, üstelik 4 renkli ofset baskılı...
İstenen miktar, değişik ebat ve kalınlıkta 7 bin adetlik gruplar halinde 49 bin adet... Bunun yanında 7 bin tane de örneği 4 No'lu Satın Alma Müdürlüğü'nde görülebilecek son derece şık ve pahalı tükenmez kalem...
Böylesine pahalı bloknotların ve kalemlerin not tutmaları için personele dağıtılmayacağı kesin...
Peki; en az 100 milyara malolacak bu malzemeler kimlere gönderilecek? Kimlere hediye edilecek?
Türk Telekom'un hatırlı abonelerine mi? Milletvekillerine mi? Kurumların genel müdürlerine mi? Yoksa bu kurumu satmak için kapılarını aşındırdıkları yabancı sermayeye mi?
İnanıyorum ki; Ulaştırma Bakanı Sayın Enis Öksüz bu ihaleye el koyacak ve devlet kemer sıkarken har vurup harman savrulmasını durduracak...
DOĞRU SÖZ
Kabul edilmiş bir yanlışlık, kazanılmış bir zaferdir...
TÜKETİCİNİN SESİ
İSTANBUL'dan Şebnem Çelebi, Kadıköy'deki turistik Rıhtım ve Deniz adlı otellerin birkaç gün kalmak isteyen nişanlı çiftlerden evlilik cüzdanı istediğini...
* KADIKÖY'den Atilla Arduç, 1 ay önce Vestel'den siparişte bulunduğu 8000 Mhz. bilgisayar ve internet paketini, şirketin taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle almaktan vezgeçtiğini bildirdiğini, ancak peşinat olarak ödediği 110 doların kendisine ödenmediğini...
* KARTAL'dan Ayhan Kerimoğlu, SSK Kartal Hastanesi'nde ziyaretçilere ayakkabılarına geçirmek zorunda oldukları galoşların sabah 100 bin liradan, öğleden sonra ise 500 bin liradan satıldığını...
BİLDİREREK, İLGİLİ KİŞİ VE KURUMLARI KAMUOYUNA ŞİKAYET EDİYORLAR...
Bay Develi kokuttu!
İSTANBUL Alkent Tepecik Yolu'ndaki Bay Kebap'ın yerini alan Develi'den çevre sakinleri yaka silkiyor... Beni arayan çok sayıda ev hanımı, "Erdal Bey kebap kokusundan, dumandan kapı pencere açamıyoruz... İnanın havlularımız bile lahmacun kokuyor" diyor...
Medeni ülkelerde böyle tesislerin bacalarına filtre takılıyor... Ama 2008 Olimpiyatları'na adaylığa soyunan İstanbul'da çevre lahmacun kokarken kimse sesini çıkarmıyor... Vatandaş feryat ederken telefona çıkan belediye görevlileri "Bakarız" diyerek yan çiziyor...
Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu'ndan ricam; önce çevre sakinlerini ziyaret edip dinlemesi, ardından Develi'nin bacasını denetlettirmesi... Bunu hemen bu sabah yerine getirmesi...
BİLGİLENDİRME
Rektör'den açıklama
ESKİŞEHİR Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Engin Ataç telefonla arayıp, "Üniversite kapısında bir dini derginin propoganda amaçlı gül dağıtması" konusundaki şikayetler için, "Güller kapıda değil, yolun karşı kaldırımında dağıtılmış... Biz laiklikten ödün vermeyen bir üniversiteyiz" dedi... Öğrencilerle, velilerinin bilgisine...
HALKIN SÜTUNU
Utanmadan özür diliyorlar
* İSTANBUL'dan Tural Apaydın, "Bizim bu Çeçenler'den çektiğimiz nedir?" diye soruyor ve şu görüşlerini sıralıyor: "Önce vapura el koy, sonra uçak kaçır, uluslararası otelimizi işgal et... Ondan sonra da utanmadan özür dile. Sanki onlara zulmü yapan Ruslar değil de bizmişiz gibi. Onların bizlere verdiği zararı en büyük düşmanlarımız bile vermemiştir. Bu işgal eylemi bize en az 2-3 milyar dolara malolacaktır. Bizim yakamızı artık bıraksınlar. Bizim derdimiz bize yeter... Ve bir turizimci olarak bu eylemi nefretle kınıyorum."
TURAL BEY DOĞRULARI SÖYLÜYOR... ÇEÇENLER BU EYLEMLE TURİZME BÜYÜK DARBE VURDULAR... GÖRECEKSİNİZ İPTALLER ARKA ARKAYA GELECEK....
Çantamı alıp kaçtılar!
* MALTEPE'den Nefise Şen'in, 21 Nisan günü saat 20.00 sıralarında Küçükyalı İdealtepe Coşkun Sokak'ta kapkaççılar tarafından çantası alınıyor... Nefise Hanım gönderdiği faksta "Kaybım 35 milyon lira para, nüfus cüzdanım, sigorta kartım. Kaybım büyük değil ama, psikolojik olarak kendimi çok kötü hissediyorum. Güvenli olarak sokaklarda yürümek en büyük dileğim" diyor...
BU SÜLÜKLERLE POLİS BAŞEDEMİYOR.. ANCAK, NEFİSE HANIM'IN ÇANTASININ ALINDIĞI SOKAKTA BELEDİYE TARAFINDAN GEREKLİ ÇEVRE AYDINLATMASI YAPILACAK...
Parklar meyhane oldu
* BEŞİKTAŞ'tan Orhan Dayıoğlugil, Barbaros Bulvarı üzerinde bulunan Serencebey ve Yahya Kemal parklarının rezil bir halde olduğuna dikkati çekerek, bekçisi olmayan parkla ilgili tespitlerini şöyle sıralıyor; "Park lambaları yanmıyor. Çöp kovalarının çoğu parçalanmış durumda. Parkın içine geceleri içki sofraları kuruluyor. Park hafta sonları araç parkı haline geliyor. Ve çimenler gittikçe yok oluyor."
BEŞİKTAŞ BELEDİYE BAŞKANI YUSUF NAMOĞLU İLE BÜYÜKŞEHİR ÇEVRE KORUMA DAİRE BAŞKANI MUSTAFA ÖZTÜRK'ÜN DİKKATİNE...
Bizi aptal zannediyorlar!
* ANKARA'dan Y.Konmaz, gördüğü rezillikler, ilkellikler ve siyasilerin halkı aptal yerine koymaları nedeniyle bu ülkede yaşamaktan bıktığını belirttiği faksında şunları söylüyor: "Makam araçlarını kaldıracağız diyorlar kaldırmıyorlar... Lojmanları satacağız diyorlar satmıyorlar... Saltanatlarına para yetiştiremiyoruz... Allah'tan korkmuyorlar, kuldan utanmıyorlar... Kablolu TV ücretinin aylığını bile 2.5 milyon liradan 12 milyon 400 bin liraya çıkarıyorlar.. Ne söyleyeyim; Allah'larından bulsunlar!"
SAYIN KONMAZ'IN BU GÖRÜŞLERİNİ EN AZ 40-50 MİLYON KİŞİ PAYLAŞIYOR... AMA SANDIK ORTAYA KONULUNCAYA KADAR BEKLEMEK GEREKİYOR...
|