Krizin vergi gelirleri üzerindeki olumsuz etkisi görünmeye başladı. Kurumlar Vergisi'ndeki tahsilat yüzde 55 azaldı
Yaşanılan ekonomik kriz, tüm hesapları alt-üst etti. Krizin ardından faiz, enflasyon ve döviz kurunda ortaya çıkan tırmanışın, bütçeyi yüzde 25'in üzerinde şişireceği ve başlangıçta 48 katrilyon lira olarak öngörülen harcamaların 60 katrilyon lirayı aşacağı tahmin ediliyor.
Bu aşamada, 2001 yılı gelir hedefi olan 43 katrilyon liranın da, yüzde 6-7 civarında artırılıp, 46 katrilyon lira olarak revize edilmesi sözkonusu.
2001 yılı gelir hedeflerinin tutturulabilmesi, büyük ölçüde "vergi" gelirlerine bağlı. Nedenine gelince, toplam gelirlerin yüzde 75'i vergi gelirlerinden oluşuyor. 2001 yılı bütçesinde, vergi dışındaki önemli gelir kaynağı 3 katrilyon 661 trilyon liralık ile "özelleştirme" geliriydi. Kriz sonrası ortaya konan bu hedef 1 katrilyon lira olarak revize edildi.
Taşıt Alım Vergisi: 2000 yılında, sabit kur otomobil ithalatını cazip kıldı. Düşük faizler tüketici talebinde bir artış yarattı. Bu alanda alınan gelir hedefin üzerinde gerçekleşti. 2001'de hedef 610 trilyon lira olarak belirlendi. Ancak, ilk üç ayda tahsil edilen vergi 43 trilyon lirada kaldı. Bu alandaki hedefe ekonomideki daralma nedeniyle ulaşmak çok zor. Bu aşamada yapılabilecek en anlamlı düzenleme, başta ek vergiler ve KDV olmak üzere, taşıtlarla ilgili vergilerde indirim yoluna gitmek olmalı.
Kurumlar Vergisi: 2000 yılının ilk üç ayında, geçici vergi de dahil, tahsil olunan kurumlar vergisi 795 trilyon liraydı. Enflasyonu da gözönüne aldığımızda, 2001'in ilk üç ayında bu tutarın 1 katrilyon lirayı aşması gerekirdi. Oysa toplanan vergi 362 trilyon lira. Buna göre, 2001 yılının ilk üç ayında toplanan kurumlar vergisi, 2000 yılının aynı döneminde toplananın yüzde 55 gerisinde olmuş.
Gelir Vergisi: Gelir Vergisi'nin içinde, ücretlilerden alınan verginin yüzde 80 oranında payı var. Yılın ilk üç ayında hedefe ulaşılmış gibi görünüyor. Ancak kriz nedeniyle iyimser tahminle 1 milyona yakın işçinin işten çıkarıldığı düşünüldüğünde Devlet daha uzun süre içten çıkartılanların vergisinden yoksun kalacak.
Ayrıca işten çıkartılanların SSK primi işçi ve işveren hissesi de ödenmeyeceği için, SSK'nın da bundan kaynaklanan ve 500 trilyon lirayı bulacak olan bir prim kaybı olacak. İşsizlik sigortası priminden doğan kayıp ile bu tutar daha da artacak.
Katma Değer Vergisi: 2000 yılında ithalatın artması nedeniyle beklenen KDV'de önemli ölcüde bir artış söz konusu olmuştu.
Ekonomik daralma nedeniyle ithalde alınan KDV'deki yıllık hedefin tutması mümkün gözükmüyor. Piyasada yaşanan durgunluk nedeniyle, dahilde alınan KDV'de de Mart ayından itibaren ciddi bir gerileme bekleniyor.
Akaryakıt Tüketim Vergisi: Akaryakıta yapılan zamlar vergi gelirlerini artıracak gibi gözüküyor ama fiyat artışlarının, akaryakıta olan talep de bir gerilemeye neden olacağı da ayrı bir gerçek.
Vadesi Geçmiş Vergiler ve Primler: Getirilen 18 aylık ödeme kolaylığı nedeniyle, 18 aylık dönemde 1 katrilyon lira civarında gelir toplanması bekleniyor. Bu gelirin yaklaşık 500 trilyon liralık kısmı bu yıl toplanacak.