kapat
25.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

Kangurum

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Medyasoft
 
AHMET TAN(tana@sabah.com.tr )

RÖVANŞ!

Karadağ, "Soykırımı firarisi" Miloşeviç'in Sırbistanı ile birlikte, eski Yugoslavya'nın ismini hâlâ yaşatan iki cumhuriyetten biri. Pazar günü burada milletvekili seçimleri vardı.

16 ayrı parti ve ittifak, 78 sandalyelik parlamento çoğunluğunu ele geçirmek için yarıştı. Ama sonuç herkes için düş kırıklığı oldu. Fark, iki milletvekili ile sınırlı kaldı.

Erken seçimin nedeni siyasal belirsizliğe son vermekti. İki milletvekili farkı ile yeni bir belirsizlik dönemi başladı. Karadağ'ın bağımsız bir devlet kimliği kazanıp kazanamayacağı uzun süre tartışılacağa benziyor.

Türkiye'nin Bosna ya da Kosova gibi bu ülke ile doğrudan ve özel bir ilişkisi yok.

Ancak Karadağ'ın Sancak ilinde yerleşik Müslüman Boşnak nüfusun geleceği bakımından gelişmeler, Türkiye'yi birçok bakımdan etkileyebilecek.

***
Osmanlı'nın 500 yıllık Balkan macerasında Karadağ'ın kesintili bir yeri var. Bunda son derece dağlık ve sert kayalık arazisi ile çok savaşkan olan ahalisinin rolü olduğu söylenebilir.

Nüfusu 650 bin dolayında. Büyük çoğunluk Slav olduğu için, "kardeş cumhuriyet" Sırbistan ile aynı dili ve aynı dini paylaşıyor. Ama yine de farklı tarihsel kökten geldikleri iddiasıyla bağımsız devlet fikrinden vazgeçmiyorlar.

Bu seçimlerin ayrılığa gidecek yolu açacağı ve Anayasa'ya göre bir referandum yapılarak Sırbistan'dan kopulacağı bekleniyordu. Bu beklenti ertelendi. Ama bugünkü Cumhurbaşkanı Cukanoviç, bu hedeften vazgeçmeyeceğini yeniden ilan etti.

Karadağlılar nüfusu 20 milyonu aşan Belgrad merkezli Sırbistan'ın kendilerini tarih boyunca sömürdüğü, şimdi de federasyon ve demokrasi görüntüsü içinde bunu sürdümek istediğ inancında.

***
Karadağ'da nüfusun yüzde 60'ı Karadağlılar, yüzde 20'si Müslüman Boşnak ve Arnavutlar, yüzde 10'u ise Sırplardan oluşuyor.

Bizim Üsküdar'ın yarısından bile küçük olan Karadağ'ın bu bölünmüş, etnik, dinsel ve siyasal yapısı bağımsız devlet iddiasını zerre kadar engellemiyor.

Balkanlar için zaten bu ayrı devlet kurmak, adeta bir moda. Çarpık milliyetçi ve dinsel emellerin beslediği, insanlık dışı soykırımların öcünü almaya yönelik, bir tür tarihle rövanşı oynama modası.

Ama bu rövanşın galibi yine tarih olacak.

***
Bugünkü Belgrad Slav'lığın, Ortodoks'luğun ve Sırp'lığın kalbi sayılıyor. Bu kalbin orta yerinde en tepelik alanda yüzlerce yıllık Belgrad Kalesi var. Kalenin ortasında bizim Taksim Meydanı'ndan da geniş olan bir alan ve buranın tam ortasında da XVI. yüzyıldan kalma Damat Ali Paşa Türbesi var.

Türbenin çevresinden Tuna ve Sava nehirlerinin bizim Boğaziçi ile Marmara Denizi'nin kavuşmasını anımsatan kucaklaşması izleniyor. Buraya Sırplar "Kalemeydan" diyorlar.

Biraz aşağılarda kümbeti andıran evvel zaman yapıları var. Burası da "Barutana".

Burçaların birinin altında "Kafana" tabelası okunuyor. (Sırp kahvehaneyi böyle kısaltabilmiş. Keşke bizde Cafe uyuzluğu yerine Sırplar'ı örnek alabilseydik)

İçkili lokantaların camındaki sözcük de "mayana". Biz Eczahaneyi "Eczane"ye çevirdiğimize göre, "mayana"ya selam durmak gerek.

***
Kaymak, yatak, döşek, börek, tencere, mahalle, çubuk, efendi, paşa, derviş, divan, hamam, şerbet gibi yüzlerce sözcük Osmanlı'nın camileri, medreseleri yıkılsa da Sırplar'ın yaşamında varlığını sürdürüyor.

Osmanlı varlığı, (Belgrad Büyükelçisi Ahmet Acet'in kısıtlı olanaklarla onartıp yenilediği) Damat Ali Paşa Türbesi'nin parmaklıklarına Sırpların her gün yenilerini bağladıkları adak çaputlarında sürüp gidiyor. Hem de Boşnaklar'la ve Karadağlı Arnavutlar'la paylaştıkları yüzlerce Türkçe sözcükle birlikte.

Tarihle rövanşı oynamak mümkün değil.

 
Gündemi en çok nereden takip ediyorsunuz?

İnternet Haber Portalları
Günlük Gazete
Televizyon
Radyo

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır