kapat
25.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

Kangurum

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Medyasoft
 
SEDAT SERTOĞLU(ssertoglu@sabah.com.tr )

ABD ve Irak

Bugün, ABD'nin Irak'a yönelik politikasına bakmak istedik.. Resim yavaş yavaş şekilleniyor demek için belki erken.. Çünkü gerek baba Bush, gerekse Clinton döneminde, Washington'un Irak politikası öylesine zigzaglar çizmişti ki, işin doğrudan içindekiler dahil, konu ile ilgilenen herkes, hayretler içinde kalmıştı. Bakın neler yapmışlar...

Şu anda ABD Dışişleri Bakanlığı, "Yeni akıllı yasaklar" diyerek, yeni yaptırımların uygulanması yolu ile Saddam'ın sıkıştırılmasını istiyor.

Buna karşılık Pentagon, Irak Ulusal Kongresi'nin "IUK" kullanılarak Saddam'ın devrilmesini savunuyor.

Şimdi biraz geri gidelim ve IUK ile ABD yönetiminin ilişkilerine bir bakalım. Baba Bush'un döneminde, ABD, Saddam'ın "Bir saray darbesi ile devrilmesini" bekliyordu. Bunun olamayacağı anlaşılınca da, "halk ayaklanması" yöntemini kullanmak istedi.

Clinton ise, 1993-96 arasında, Irak konusunda daha alçak profilli bir politika ile çıktı karşımıza.

Bu arada çok tuhaf gelişmeler de yaşanıyordu o yıllarda.. Suudi Arabistan ile CIA'nın koordinasyonu sayesinde Irak Ulusal Anlaşması "IUA" adlı bir grup kuruldu.. Bu grup eski Baasçılar, Saddam rejiminden kopmuş isimlerden oluşuyordu. IUA, Saddam'ı, kuzeni ve Irak Helikopterler Birliği Başkanı Hakem el Tıkriti'nin devirmesini bekliyordu. Bu nedenle de Körfez Savaşı sonrası yapılan anlaşmamada, Irak helikopterlerinin uçuşu, uçakların aksine, serbest bırakılmıştı.. Tabii bunun tam tersi oldu.. Helikopterler, savaş sonrası ayaklanmaya kalkan Iraklılar'ı ezdi..

Bundan sonra IUK devreye girmeye başladı. ABD yönetimi, Londra'da yaşayan Iraklı Ahmed Çelebi'yi buldu.. Yönetim Çelebi'ye, "Tek bir cephede birleşip ortak hareket etme" şartı ile destek verdi. Ve IUK, Kuzey Irak'ta ilk toplantısını yaptı. Derken Bush seçimi kaybetti ve Clinton dönemi başladı.

IUK'un yaptığı ilk plan "Üç Şehir Planı" adını taşıyordu. Bu plana göre, Musul, Kerkük ve Basra, saldırılarak ele geçirilecekti. Clinton yönetimi, buna sıcak bakmadı. IUK'ya parayı veriyorlardı ama, silah almalarını yasaklamışlardı. Çelebi cebinden 8 milyon dolar harcadı silah alımı için..

Derken devreye George Tenet girdi. Tenet, Clinton'un Ulusal Güvenlik Konseyi üyesiydi. Tenet, Ulusal Güvenlik Danışmanı Lake ile birlikte tekrar, "saray darbesine" döndü. Yanlarında CIA'nın Amman bölge başkanı Richter de vardı.

1994 yılında ilginç bir gelişme oldu. Irak Askeri Haberalma Dairesi Başkanı General Vefik Samarra, INC'ye sığındı ve Samarra kentinin de alınarak "Dört Şehir Planı" yapıldı. Washington, 1995 yılı başında birden tutum değiştirdi ve IUK'ya, harekete geçmelerini söyledi. Barzani bu konuda hassastı. Çünkü 1975 yılında ABD'ye güvenerek ayaklanan babasını ABD yönetimi yarı yolda bırakmıştı. Barzani, Washington'a bir ekip gönderdi ve ABD desteğinin CIA'nın Kuzey Irak'a gelip kendilerine söylediğinin tam tersi hiç olmadığını anladı. Bunun üzerine harekete katılmadı ve, Talabani birliklerinin kontrolü altındaki Erbil'e saldırdı. Bunun üzerine Talabani, IUK'tan çekildi. Bu arada, Tenet-Lake ikilisinin desteklediği Saray darbesi savunucuları, Washington'a saldırıya yardım etmemelerini söyledi ve bu saldırının darbe ihtimalini zayıflattığını öne sürdü. Bunun üzerine ABD yönetimi bir daha döndü ve IUK'ya yardımı tamamen kesti.

Oysa hareket iyi başlamıştı. Irak güçleri direnmiyorlardı. Ama IUK fon yani para bulamıyordu savaşı sürdürmek için. Harekat ister istemez durdu.

Derken, Saddam'ın Özel Cumhuriyet Muhafızları birliklerinin komutanı Hüseyin Kamil, Ürdün'e iltica etti. Onun iltica ettiği gün, ABD Dışişleri Bakanlığı Kuzey Körfez İşleri Daire Başkanı Bob Deutsch, Barzani-Talabani savaşını sona erdirmek için İrlanda'da, Barzani ve Talabani temsilcileri ile IUK ve Türkiye'nin de bulunduğu bir toplantı yapıyordu. Ama sonradan, kendi yönetiminin Kuzey Irak'ta bir ateşkesi ciddi biçimde desteklediğinden şüpheye düştü. Çünkü ateşkesi denetleyecek birliğe, ABD para vermiyordu.

Çünkü Clinton yönetimi, Saddam'ın yakında saray darbesi ile devrileceğine inanmıştı..

Ne dış politika ama değil mi sayın okurlarımız? Cuma'ya devam edeceğiz..

 
Gündemi en çok nereden takip ediyorsunuz?

İnternet Haber Portalları
Günlük Gazete
Televizyon
Radyo

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır