  
Cesaretiniz var mı?
Toplumda siyasilere olan inanç o denli yok olmuş ki; yapılan kamuoyu araştırmalarına göre yalnız iktidarı oluşturan DSP, MHP ve ANAP oy kanamasına uğramıyor, böyle dönemlerde prim yapması gereken muhafelet de (Fazilet ve DYP) eriyor... Toplum sadece Kemal Derviş'e güveniyor.. Yöntem Araştırma Danışmanlık Şirketi'nin 11 ilde 1200 kişiyle yaptığı araştırmaya göre Derviş'in yüzde 51 olan halk desteği, üst gelir gruplarında yüzde 65'e tırmanıyor...
Yine aynı araştırmanın sonuçlarına göre, çalışanların yüzde 29'u işsiz kalma endişesi duyuyor... Bu oran düşük gelir gruplarına doğru yüzde 46'yı buluyor... Bir başka deyişle çalışan her iki kişiden biri işten çıkarılma korkusunu yaşıyor...
Asıl endişe veren veriler ise; krizin ne zaman aşılacağı yolundaki beklentiler... Toplumun yüzde 15'i iyimser; krizin 3-6 ay içinde aşılacağını umuyor... Yüzde 25'i birbuçuk yıllık bir süre veriyor... "Bu kriz en az 3 yıl sürer" diyenler ise toplumun yüzde 43'ünü oluşturuyor...
Bütün bu rakamlar; ilkesiz, hedefsiz, vizyonsuz politikacılar yüzünden toplumun inancını, moralini yitirdiğini gözler önüne seriyor...
İşte; boğulmakta olan bir kişinin son çırpınışları gibi her gün Türkiye'nin dört bir yanında sokaklara çıkıp "Hükümet istifa" diye slogan atan esnafa, para etmeyen ürününü yollara döken çiftçiye, işini kaybeden işçiye merhem olması gereken siyasiler, ne yazık ki basın mensuplarının önüne geçip ahkam kesiyor:
"Sokaktan medet umanlar var!"
Peki; bu kitleler ne yapsın? İşini, eşini, aşını kaybederken sizlere alkış mı tutsun? "Bir canım kaldı onu da alın" diye boynunu mu uzatsın?
***
SON SÖZ: Hükümetteki bakanlara, Meclis'te oturan milletvekillerine önerim; eğer yüreğiniz varsa korumasız, kollamasız çarşıları gezmeye çıkın... Esnafın kapısını çalın...
HATIRLATMA
"Yeterli zamanım yok" deme... Pasteur'ün, Albert Einstein'ın da günleri 24 saatti...
Tantan'ın yazısı!..
Depremde yıkılan binaların sorumluları olarak görülen Belediye eski Başkanı Turgay Kurt ile şimdiki Belediye Başkanı Ahmet Yaşar Binici hakkında dava açılmasına izin veren İçişleri Bakanı Saadettin Tantan'ın yazısını kim veya kimler sümen altı etti?
4 Mayıs 2000 tarihinde Tantan'ın imzası ile Yalova Valiliği'ne gönderilen yazıda, bu kişilerin "depremde yıkılan binaları yapım aşamasında denetlememek suretiyle projesine aykırı inşaalarını sağladıkları" belirtilerek, yargılanmaları için soruşturma açılmasına izin veriliyor..
Yalova Valiliği, aradan yaklaşık 6 ay geçtikten sonra (13 Kasım 2000) ilgili kişilere gönderdiği B054VLK4770700.Mah.İd.845 sayılı yazı ile İçişleri Bakanlığı'nın soruşturma izninin Yalova Cumhuriyet Savcılığı'na tebliğ edildiğini bildiriyor...
Ama gelin görün ki; Cumhuriyet Savcılığı'na böyle bir tebligat gitmiyor.. Hatta Yalova Cumhuriyet Savcısı Mehmet Özdemir, 12 Aralık 2000 tarihinde Yalova Valiliği'ne bir yazı ile bavurarak, "Çınarcık Belediye Başkanı ve İmar görevlileri hakkında görevi kötüye kullanmak suçundan soruşturma açılmasına izin verilip verilmediğini" soruyor...
Özetle Tantan'ın soruşturma açılması ile ilgili yazısı Valilik'le Savcılık arasında kayboluyor...
Sayın İçişleri Bakanı'ndan ricam; altını imzaladığı yazısına sahip çıkması, gereğini yaptırması... Çünkü Çınarcıklılar kendisine güveniyor... Evlerinin yıkılmasına, yakınlarının toprak altında kalmasına zemin hazırlayanların yargılanmasını istiyor...
GÜNÜN ŞİİRİ
Sessiz lira
Artık, bono almak günü gelmişse Hazine'den
Meçhule giden bir lira çıkar cebimizden...
Hiç kuru yokmuş gibi sessizce dalgalanır durur,
Liraya güvenenler ise oldukları yerde kudurur!
Liradan kalanlar dalgalanmadan elemli,
Günlerce kurlara bakarlar gözleri nemli!
Biçare gönüller! Yapılan ne son devalüasyondur bu,
Hicranlı ülkemizin ne de son soygunudur bu!
Güzel ülkemde liracılar nafile bekler,
Bilmezler ki çıkan kurlar bir daha inmeyecekler.
Bir çok döviz kurunun her biri memnun ki yerinden,
Bir çok günler geçti düşen yok içlerinden!
YAHYA KEMAL KURABATTI
İĞNE
Bu çağda "Kızını dövmeyen dizini döver" sözünün doğruluğunu savunuyorsak...
BİZ ADAM OLMAYIZ
SERBEST KÜRSÜ
Yabancı işçiler!
Kriz sonrasında özellikle reel kesim çalışanları işlerinden olup olmayacaklarını düşünürken, hatta binlerce vatandaşımız işinden olmuşken, ucuz olduğu düşünülen Romen, Moldova ve eski Sovyet ülkesi yurttaşları hemen her sektörde kaçak olarak çalıştırılmaktadırlar. Bu druruma karşı önlem alması gereken merciler ise hem denetlemelerini doğru yapmamakta, hem bu insanların kaçak olarak çalışmasına göz yummakta, hem de SSK primlerini artırarak kaçak işçi çalıştırılmasını pompalamaktadırlar.. Süleyman SabancıÖNERİ
Olgun bir insanı dost edinmek istiyorsanız tenkit edin... Basit bir insanı dost edinmek istiyorsanız methedin...
Tüketici şikayetleri
* KÜTAHYA'dan Bahar Karatay, Vestel kampanyasından çıkmasına rağmen, ödediği paranın bugüne kadar iade edilmediğini...
* BURSA'dan Zeynel Abidin Gül, Zafer Plaza'daki Casio bayiinden aldığı arızalı saatin değiştirilmediğini ileri sürüyor...
|
Magazin
