Çıktılar, bağırıyorlar. Bir yanda birkaç bin kişi birden toplanıyor, diğer yanda birkaç yüz kişi. Muhalefet sokaktadır. Sokak muhalefettir.
Ortak ses, bir tek slogan olarak bütün ülkede yankılanıp durmaktadır: "Hükümet istifa!" Ülkenin her köşesinden, 45 gündür yükselen homurdanmaların bu tek sese dönüşmesi ihtimalini görenler uyardılar.
Türkiye bekledi. 45 gün Ankara'yı bekledi. Sonunda tek bir ses halinde sokağa çıktı. Tepkinin yöneldiği bir tek nokta vardır: Ankara.
Başbakan Ecevit'e dün, gösterilerdeki "Hükümet istifa" sloganı sorulduğunda verdiği cevap ise Ankara'nın havlu attığının kanıtıdır. Ecevit dedi ki: "Hükümetin istifa etmesini isteyenler alternatif göstersinler."
Alternatif göstermek halkın görevi değildir. Alternatifi gösterecek ve halkın "onayı"na sunacak olanlar kendilerine siyasi denilen insanlar, adlarına siyasi parti denilen örgütlerdir.
Herkes biliyor ve görüyor, bugünkü Meclis yapısının içinden çıkabilecek "alternatif" hükümet yapıları yine bugünkünün benzerleridir. Sokakta "hükümet istifa" diye bağıranlar da bunu biliyor.
Seçim mi, ara rejim mi?
Çiller'in DYP'si 1994 ekonomik krizinin ve 1997 siyasi krizinin mimarı olarak inandırıcılıktan uzaktır. Fazilet Partisi, yine kapanma tehlikesi altında, iki parçalı ve son hükümet deneyinde bu ağırlığı taşıyamayacağını kanıtlamış bir parti olarak halkın ilgisinden düşmüş durumdadır.
Bu koalisyon da, çok partili siyasi tarihimizde en geniş halk desteğine sahip olduğu halde gemiyi fena halde karaya oturtmuştur. Ve hükümet; kendi görevini yapamadığını, başarısızlığını kabul ederek Amerika'dan bakan getirtmek zorunda kalmıştır.
Alternatif ara rejim midir? Silahlı Kuvvetler'in duruma müdahale ederek, bir dönem için siyasileri ve partileri evlerine gönderip, olağanüstü hal ilan ederek bir "teknokrat hükümeti" kurması ve krizden demokrasi dışı bir yönetimle çıkılması girişimine sıcak bakanlar vardır. Ama bütün ara rejimlerin getirdikleri ve götürdüklerine bakıldığında "ara rejim" istemek mantık işi olamaz. Alternatif seçim midir? Hiçbir siyasi parti seçim istemediği gibi, toplum da bir seçimden alternatif çıkabileceğine inanmamaktadır. Bu kriz ortamında, seçim geriliminin sadece krize tuz biber ekeceği kanısı çok yaygındır.
Bugünkü alternatif belli
Alternatif Cumhurbaşkanı mıdır? Hükümetten ümidi kesenler son günlerde, Anayasa'nın 119'uncu maddesi uyarınca Cumhurbaşkanı'nın Bakanlar Kurulu'nun başına geçerek, "ekonomik olağanüstü hal" yönetimi ilan etmesini öneriyorlar. Bu alternatif de fiili ve "sivil" bir ara rejimdir. Cumhurbaşkanı'nın anayasal yetkilerinin sınırlı olması dolayısıyla da hem başka çatışmalara hem de yetki kargaşalarına yol açacak, siyasi kaosu körükleyecektir.
Başbakan Ecevit, "alternatif söylesinler" diyor. Bugünkü alternatif bellidir:
Kamuoyu nezdinde tartışmalı hale gelmiş bütün bakanlar ve sadece koalisyon dengeleri nedeniyle bakan olmuş herkes evine döner. 18-22 kişilik ve halka güven verecek isimlerden oluşacak yeni bir Bakanlar Kurulu ilan edilir. Yeni bir başlangıç yapıldığı gösterilir. Ve bu Bakanlar Kurulu her gün, ardı ardına, beklenen kararları açıklar, uygular.
Bugünkü alternatif, olayları seyretmek yerine, durumu kavramış ve hızlı karar alabilen bir hükümettir. Ama asıl alternatif her zaman sandıktır.
Magazin
