Barut fıçısı
Koray Aydın... Bayındırlık ve İskan Bakanı... MHP, eski Genel Sekreteri... Kabinenin, en çok gezen üyelerinden.
Dün uzun uzun konuştuk.
Ve dedik ki:
- Koray Bey, halk şikâyetçi.
Aldığımız tepki:
- Sadece halk mı?.. Biz de şikâyetçiyiz.
- Koray Bey, yeni ekonomik program geçikmedi mi?
- Evet gecikti... Hem de çok gecikti... Türkiye, bir kişiye endekslendi... Hani, nerede program?.. Neden gecikiyor?.. Uzay yeniden mi keşfediliyor?.. Açıkçası... Toplum rahatsız... Ben de rahatsızım.
***
Koray Aydın "rahatsızlığı" Bakanlar Kurulu'nda da dile getirenlerden...
Kemal Derviş'in de bulunduğu toplantıda "niye gecikiliyor" diye soranlardan...
Ve Derviş "15 gün daha lazım" yanıtını verince...
"İkinci kez söz alıp", tepki gösterenlerden:
- 15 gün daha beklemeye tahammülümüz yok... Hızlanalım... Ne yapacaksak yapalım...
***
Koray Bey:
- İki milyon memur var... Eşi, çocukları, hısım akrabaları ile birlikte büyük bir nüfus eder... Memura hemen zam yapalım... Ne vereceğimizi bugünden söyleyelim... Bunu söylemek bile toplumu sakinleştirir... Esnafı rahatlatır... Yangını söndürür... Çalışan kesimde para olacak ki, esnaf malını satabilsin.
***
Sohbet sırasında dedik ki:
- Halk, siyasetçiye çok kızgın... Bu nedenle olsa gerek, milletvekillerinin çoğu "milletvekili rozeti" takmıyor.
Koray Aydın "saatli bomba" gibiydi.
İşte söyledikleri:
* Siyasetin ve siyasetçinin bu kadar tartışıldığı başka bir ülke var mı?
* Kimse, kendine düşen sorumlulukla meşgul değil... Varsa yoksa siyasetçi.
* Tabii siyasetin de kusuru var... Türkiye, son bir ayı lafla geçirdi.
* Toplumun ateşini düşürmek için acele birşeyler yapalım.
* Mesela, memura sendikal haklarını hemen verelim.
* Kolay aşılabilecek bir krizi, kördüğüm haline getirdik... Kriz bu kadar uzamamalıydı.
* Kasım krizini çabuk atlattık... Oturup sabahlara kadar çalıştık... Bu krizde ise... Siyaset kurumu aradan çekildi... Türkiye bir kişiye endekslendi.
***
- Koray Bey... Mart başında "uzun bayram tatiline" girildi... Herkes sanıyordu ki... Bu tatilde program hazırlanacak... Ve tatilden sonraki ilk gün... 12 Mart Pazartesi, herşey yerli, yerine oturacak.
Bayındırlık Bakanı:
- Doğru... Genel Başkanımız ve yetkili organlarımız bayramda çalıştı... Bir program hazırladı... Sayın Bahçeli, 12 Mart'ta, programı liderler zirvesine getirdi... "İşte programımız" dedi... Ve Derviş Bey'e döndü... "Sizin programınız da hazırsa, hemen müzakereye geçelim."
- Sonra?
- Derviş Bey "Hazır değil... Çalışacağım... Sonra size takdim ederim" cevabını verdi... Aradan neredeyse bir ay geçti.
- Sizin program nerede?
- Sayın Bahçeli "Derviş'e saygısızlık olmasın" diye açıklamıyor.
***
Koray Aydın'la konuştuktan sonra Meclis'e gittik.
Ve gördük ki...
Meclis'in de "sokaktan farkı yok."
Milletvekilleri "barut fıçısı gibi."
İçlerinden biri "haydi yürüyelim" dese...
Esnaf misali "Meclis de yürüyecek."
Yıllar yılı pek çok kriz görmüştük ama...
"Böylesine" ilk kez tanık oluyoruz.
|