kapat
07.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner

Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 

Bankalar, 40 milyar dolar fatura çıkaracak


JP Morgan raporunda, sektörün yeniden yapılanması için şimdiye kadar 20.8 milyar dolar kaynak aktarıldığı, 18.7 milyar dolara daha ihtiyaç olduğu belirtildi
ABD'li yatırım bankası JP Morgan, Kasım ve Şubat krizinin baş kahramanı olarak gösterilen Türk bankacılık sektörünü masaya yatırdı. Bankanın raporunda otoritelerin yıllarca bankaların aşırı risk almasına seyirci kaldığı, enflasyon muhasebesi olmadığı için karlılığın çok yüksekmiş gibi göründüğü, mevduata yüzde 100 güvence sisteminin haksız rekabet yaratarak sistemi zedelediği belirtildi. "Türk Bankacılığı, Şafaktan Önceki Karanlık" başlığı ile sunulan raporda bozuk bir denge üzerine kurulan bankacılık sisteminin yeniden yapılandırılması için gereken toplam kaynağın 40 milyar dolara ulaşabileceği belirtildi.

Raporda bankacılık sektörünün yeniden yapılanması için şimdiye kadar yaklaşık 20.8 milyar dolar kaynak aktardığı belirtilerek, "Ancak 18.7 milyar dolarlık bir fona daha ihtiyaç görünüyor" denildi. Rapor, 40 milyar dolara yani GSMH'nin yüzde 20'sine ulaşan krizin bankacılık sistemine maliyetini şöyle çıkardı:

Hükümet, Fon'a devredilen bankalardan ilk 11 tanesi için yaklaşık 14 milyar dolar harcadı. Bunun 8.1 milyar doları Fon kaynaklarından karşılandı. Kalanı ise tahvil olarak ihraç edildi. Kamu bankaları için de 6.8 milyar dolarlık tahvil ihracı yapıldı. Sistemin ihtiyacı tam olarak netleşmese de yaklaşık 18.7 milyar dolarlık bir gereksinim daha gözüküyor.

Ziraat Bankası ve Halkbank'ın görev zararları için 13.2 milyar dolar; kamuların batık kredileri için yaklaşık 2,4 milyar dolar; zayıf ancak ayakta kalabilecek özel bankalar için de 3.1 milyar dolar sermaye enjeksiyonu gerekiyor.

Krizden sonra evlenecekler
* Raporda, kriz sonrası olası gelişmeler şöyle özetlendi:

* Ülke üretimi önce keskin bir düşüş gösterir. Ama kısa sürede krizden önceki seviyesine gelir.

* Krediler yavaşlar, ama hacim daralmaz.

* Mevduat sahipleri sistem dışına kaçmaz.

* Gelişmekte olan ülkelerde enflasyon yükselir.

* Bankacılık sistemine aktarılan çok büyük miktarlı kaynaklar büyümeyi olumsuz etkiler.

* Bankacılık sektöründe, birleşme ve satın almalar yoluyla konsolidasyon gerçekleşir.

Yabancılar şimdilik bekler
Sistemde iki önemli yapısal sorun olduğu belirtilen rapora göre bunlardan ilki "kamu bankaları ile kapatılması gerektiği halde faal olan bankalardan gelen haksız rekabet." İkinci sorun olarak "sektörel dağınıklık" öne çıkarıldı. BIS verilerine göre Türkiye'de sektörün en büyük 4-5 bankasının pazardan aldığı pay yüzde 43. Sanayileşmiş ülkelerde ise oran yüzde 70 civarında bulunuyor.

Rapora göre yabancı sermaye bir ülkeye girerken en önce o pazardaki yoğunlaşma oranına bakıp ve kararını daha çok bu kritere göre veriyor. Yoğunlaşmadaki düşüklük yeni müşteri edinme ve mevcut olanları muhafaza etme maliyetlerini yükselterek karlılıklarını önemli ölçüde azaltıyor.

 
İstanbul 2008 Olimpiyat Oyunlarına seçilebilicek mi?

Kesinlikle Evet. En güçlü aday İstanbul ve bu sefer seçilecek.
Hayır. Rakip ülkeler daha üstün özelliklere sahip İstanbul yine yenilecek.
İstanbul başarılı olabilir ama Uluslararası Olimpiyat Komitesi İstanbul'u seçmeyecek.

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır