kapat
07.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner

Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Garildi
 

RÜZGARA ALFABE


İnternetin "kirli" siteleri
Bilgisayar dergileri, kitaplar, bilim ansiklopedileri interneti "tüm dünyaya yayılmış olan iletişim hatlarıyla birbirlerine bağlanan bilgisayarlardan oluşan, halka açık veri aktarım ağına verilen isim" olarak tanımlıyor. Biraz daha ayrıntısına inilecek olursa bu iletişim ağı üzerinde elektronik-posta ve web gibi pek çok hizmet kullanıcılara sunulmakta... Bu ağ öncelikle içinde bulunduğumuz çağda büyük önem ve değer kazanan bilginin hızlı ve serbest bir biçimde aktarılabilmesine yaramaktadır ki, bu "hızlı" ve "serbest" sözcüklerine bir de "doğru"yu eklemekte yarar var. Bu bilgiler süratle aktarılırken, içinde "doğru"luğu ve "gerçek"liği de barındırabiliyor mu?Bilgi, doğru değilse neye yarar? Her ne kadar "genç"liğime toz kondurmasam da oğlumun yaşındaki gençler kadar "internet" meraklısı değilim. Fakat bir duruma dikkat çekmek istiyorum. Aziz Nesin deyişi ile ülkemizde her üç kişiden dördü "şair"... Şiir okunan, merak edilen, gençlerin hem kendi yazdıklarıyla hem okumalarıyla ilgi alanlarını içeren bir sanat dalı... Peki, internette yayımlanan şiirler ne kadar doğru? Merak ettim, kendi şiirlerime baktım. Özellikle "şiir"e önem veren, kimilerinde bine yakın şairin, binlerce ifade edilebilecek "edebiyat" sitelerinde, yalnızca benim yirmi beşe yakın şiirim yayımlanmakta... Ve inanılamayacak gibi değil ama hemen hepsi yanlış, eksik, kimilerinin de içerikler boşaltılmış durumda...

Kimi site yirmi mısralık bir şiirden aklına estiğince dört-beş mısra almış, kimi örneğin "Beyaz Kehribar" şiirimde olduğu gibi "işçi", "devrim", "alınteri" benzeri sözcükleri şiirden atmış, kimi işine geldiğince mısraların yerini, hatta sözcükleri dahi değiştirmiş...

Bu siteleri hazırlayan arkadaşların bütün bunları yapmaya hakları var mı?

Olabilir mi? Nihayetinde yaptıkları bir "sanal şiir antolojisi"...

Bırakın şairinden izin alma külfetini, şiirini kendilerince yayımlama cesaretini nereden alıyorlar? Serbest ve hızlı dolaşması gereken halka açık bir bilginin kirletilmesine ne hakları olabilir? İnterneti kendi yanlışları ile kirletme cesaretini nereden alıyorlar?

Lütfen, şaire ve şiirine biraz saygı... Elbette internete de...

HAFTANIN KİTABI AZTEKLER
Eski bir Aztek şiiri şöyle diyor: "Bu dünyaya yaşamaya geldiğimiz / Doğru değil, doğru değil / Sadece uyumaya, rüya görmeye geldik biz." "Tenochtitlan", bir zamanlar bugün Meksika'nın başkenti olan Mexico City'nin bulunduğu yerde kurulu bir şehirdir. Bir başka deyişle "Tenochtitlan", kendilerini Meksikalı olarak adlandırılan "Aztek"lerin başkentidir. O Aztekler ki, Hititliler, Mısırlılar, Romalılar misali insanlık tarihine büyük bir uygarlık kazandıran bir halktılar. Ve bir gün, Hernan Cortes komutasındaki birkaç yüz silahlı adam, İspanya Kralı ve Katolik Kilisesi'nin de desteğiyle bu bâkir topraklara ayak basacak ve altın uğruna Aztek halkını yok edecektir. Avustralyalı macera kitapları yazarı Colin Falconer, İnkılâp Kitabevi tarafından yayımlanan "Aztekler" romanında işte bu uygarlığın istilacı İspanyollar tarafından nasıl ele geçirilip yağmalandığını, yerli halkın nasıl acımasız bir biçimde yok edildiğini anlatmakta... Üstelik, güzel Aztek prensesi Mali ile İspanyol komutan Hernan Cortes arasında başlayıp "Tenochtitlan" şehrinin yıkıntıları arasında sona eren büyük bir aşkın eşliğinde...

HAFTANIN VİTRİNİ
Cumbalı Konak: Avukat Celile Nezahat Çelikel'in kendi meslek hayatından da izler taşıyan duygu yüklü öyküleri... (Veli Yayınları)

O Günlerden Bu Günlere: Abdülkadir Günyaz'ın 1950'li yıllardan bu yana yaşamından ve anılarından kesitler... (Antik Sanat Galerisi Yayınları)

Sesin Peşinde: Mehmet Ömür (Pan Yayıncılık)

Giyotinli Labirent: Arif Kaptan (Stüdyo İmge Yayıncılık)

Kendini Arayan Dünya: Cüneyt Ülsever (Timaş Yayınları)

Refik Durbaş

rdurbas@mynet.com.tr

 
İstanbul 2008 Olimpiyat Oyunlarına seçilebilicek mi?

Kesinlikle Evet. En güçlü aday İstanbul ve bu sefer seçilecek.
Hayır. Rakip ülkeler daha üstün özelliklere sahip İstanbul yine yenilecek.
İstanbul başarılı olabilir ama Uluslararası Olimpiyat Komitesi İstanbul'u seçmeyecek.

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır