kapat
07.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner

Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Garildi
 

Acıların kadını Anastacia


Zenci sesli, gözlüklü pop diva'sı Anastacia, bu günlere kolay gelmemiş. Eziyet çekmiş, sebat etmiş, taviz vermemiş ve başarmış. Şimdi 'yeni Tina Turner' olarak biliniyor
Anastacia Newkirk bulunduğu yere birden gelmedi. Şeker gibi sesli şarkıcı, New York'tan Los Angeles'a kendine bir kariyer yapmaya geldiğinde, herkes gibi, aşağılandı, geri çevrildi ve binbir çeşit işte çalıştı. (Beverly Hills'de bir kuaför salonundan 'çok gürültücü' olduğu için atıldı...)

Ama iyimserliğini korudu Anastacia; kalan son cesaret kırıntısının yardımıyla MTV'nin 'The Cut' isimli yetenek yarışmasına katıldı. İlk başta orada da işler ters gidiyordu; hatta Anastacia sahneye çıktığında ses düzeni bozuldu, jüri tuhaf tuhaf suratına bakarken o da çıplak sesiyle söylemeye karar verdi şarkısını: "Not That Kind".

"Kocaman bir adam ayağa kalktı ve bana şöyle dedi", diye hatırlıyor o günleri şimdi; "Afedersin, ama Patti LaBelle onun sesine sahip olduğunu biliyor mu?" İşte o günden sonra Anastacia inandı; başarabilirdi.

SÜRPRİZLERİN KADINI
"Not That Kind" albümü şu anda İngiltere listelerinde 3 numarada. Albüm çıkalı çok oldu aslında ve ilk single "I'm Outta Love" bütün yaz bizi meşgul etti, ama Anastacia'nın asıl gurur duyduğu şey, albümdeki 12 parçadan dokuzunun söz ve müziğinin kendisine ait olması. O New York'lu özgürlüğünü, California tarzı mantıkla birleştirmiş biri yani...

Los Angeles'ta yaşayan diğer diva'lar gibi de gözükmüyor: Bir kere gözlük takıyor; çıkarttırmaya çalışmışlar, "Ne yani, sahneden düşmemi mi istiyorsunuz? Basbayağı körüm ben!" diye infial yaratmış. Sonra kimsenin Mariah Carey'nin ağzından "Lanet olsun!" lafını duyacağını da zannetmiyoruz... Hatta bir defasında Fransa'da kendisine ödül verilirken, Anastacia yanlış telaffuzunun kurbanı olmuş ve canlı bir TV programında "Sevişmeye bayılırım" derken bulmuş kendini.

Anastacia 28 yaşında. Annesi Broadway müzikallerinin yıldızı, babası ise Chicago'da kabare şarkıcısı. Anastacia üç yaşındayken ayrılmışlar, babasını 13 yaşından beri görmüyor. Ama onu suçladığı filan yok; "Ünümü duyunca ortaya çıkacaktır, önemli değil, onu silecek değilim" diyor.

Hikaye biraz melodram koksa da, doğru galiba; Anastacia küçükken cerrahın biri karnında tümör olduğuna karar veriyor ve kızcağızda izi geçmeyen derin bir yara bırakıyor. Anastacia hala diyetine dikkat etmek zorunda. Erkek kardeşi ise otistik; bir süpermarkette paket dolduruyor. Ama tüm bunlara rağmen Anastacia 18'inde okulu bırakıyor ve 'yıldızlaşma' serüvenine atılıyor.

HİÇ Mİ SİYAH DEĞİLSİN?!
Madonna gibi, star'lık kariyerine dans ederek başlıyor Anastacia. Salt'N'Pepa'yla tanıştıktan sonra büyük kulüplerde çalışıyor. En sonunda yan masada oturan prodüktörlerden biri dayanamayıp soruyor: "Şarkı da söyleyebiliyor musun?" Anastacia kendini stüdyoda buluyor tabii, ama onunla ne yapacaklarını uzun süre kimse bilemiyor! "Yani müthiş bir ses var karşılarında ama hala soruyorlar: Ya, emin misin, hiç mi zencilik yok kanında?"

Michael Jackson bile aramış Anastacia'yı; "Hissettiğin şarkıları söylemen lazım. Çok ünlü olabilirsin, sende cevher var" demiş. Anastacia'nın yanıtı net olmuş: "Hey güzelim, 10 yıl önce nerelerdeydin?" Ama Elton John'u kırmamış ve onunla düet yapmış geleceğin yaramaz Tina Turner'ı.

 
İstanbul 2008 Olimpiyat Oyunlarına seçilebilicek mi?

Kesinlikle Evet. En güçlü aday İstanbul ve bu sefer seçilecek.
Hayır. Rakip ülkeler daha üstün özelliklere sahip İstanbul yine yenilecek.
İstanbul başarılı olabilir ama Uluslararası Olimpiyat Komitesi İstanbul'u seçmeyecek.

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır