Eyyamcılar

Tokat, Mirkoviç'e kırmızı kartı gösteremedi. Durmuş, Galatasaraylı Fatih'in küfürünü duymadı! Cem Tosyalı, kendisine tüküren Bülent'i değil ama 40 metreden Arif'e yapılan penaltıyı gördü

Neymiş, Genel Kurmay Başkanı Fenerbahçeliymiş, Mesut Yılmaz Galatasaraylıymış, Devlet Bahçeli de Beşiktaşlı... Özellikle futbolun içinde olmayanlar ve bu işle uzaktan yakından ilgilenmeyenler ahkam kesiyorlar. Bunların hiçbirisi sahaya tesir etmez. Ne zaman eder; kişiliksiz, şahsiyetsiz, kendine güvenmeyen bir hakem grubu yakalarsanız onları etkileyebilirsiniz. Ama işte bu futbolun dışında olan ve yarım yamalak bilgilerle donanan bazıları, yazarak çizerek ve konuşarak zaten zayıf olan bu hakem camiasını şaşırtıyorlar

Hakem cesaretli olmalı
Ülkemiz ekonomik olarak çökmüş. Neredeyse eski "Demir perde" ülkelerine dönmek üzereyiz. Bir işçi veya memur maaşı artık 100 dolar. Yani bir ay çalışıyorsun karşılığında 100 dolar alıyorsun. Ekonomik olarak çökersen, ahlak olarak da çökersin. Yuvarlak laflar ediyorlar, "Hakem de insandır." Tabii insandır. Bir deve kuşunun ya da filin hakemlik yapmasına zaten olanak yok. Yalnız, hakem olan bu insanların özellikle cesaretli olmaları gerekir

Tokat 'idare' ediyor
Eskiden, yani amigo yazarların daha çok olduğu dönemde işlerini götürüyorlardı. Ama şimdi televizyon denen bir gerçek var. Metin Tokat, Rize'de doğru bir kararla Abdullah'ı atıyor. Mirkoviç'in ilk yarıdaki hareketini görmemezlikten geliyor. Sonra, 67. dakikada yine Mirkoviç'in hareketinde düdüğü üflüyor, topun başına geliyor. Düşünüyor Allah düşünüyor, dokuz doğruyor. "Atsam mı" diyor, "Tutsam mı" diyor... "Şimdi bir atarsam, bu Fener'den ikinci kırmızı kart olacak" diyor. Büyüklerden arka arkaya iki kişi atılmaz diye bir kural mı var ! Sonunda da cebinden civciv çıkıyor, yani sarı. Senelerin hakemi Metin Tokat. Babadan kalma. Aklınca idare ediyor. Senelerce hep böyle yaptı. Türkiye'de yediriyor

Durmuş sağır, Tosyalı kör
İzmir'e gidiyoruz, Galatasaraylı Fatih yardımcı hakem Fahri Durmuş'a dönüyor, "Allah belanı versin" diyor. Mesafe en fazla 5 metre. O da duymuyor. Acilen kulak muayenesine gitmesi lazım. Yani tekrar bir heyet raporu gerekir. Kaptan Bülent gördüğü ilk sarı karttan sonra Tosyalı'ya tükürüyor. O da görmüyor. Tosyalı 10 metreden 9.15 ihlallerini de görmedi. Ama 40 metreden Metin'in Arif'e yaptığı o muazzam penaltıyı gördü. Demek ki bu çocuk hem miyop, hem hipermetrop

Yürekleri var mı acaba...
İstanbul'da Serdar Tatlı, 9.15'te Nouma'ya sarı kart gösteriyor. Seyirci de Tatlı'ya dümdüz küfür ediyor. Aslında bu küfürü o değil, 9.15'i uygulamayanlar hak ediyor. Geçen hafta Emre yardımcıya küfretmişti. Okan da "O...çoçuğu" diyen seyirciye orkestra şefliği yapmıştı. Beşiktaşlı seyirci 5 hafta evvel Nouma'ya, "Nouma takımı diskoyo götür" diye bağırıyorlardı. Bülent Yavuz, sen de hakemleri al, önce bir heyet raporundan geçir sonra da bir kalp elektrosu çektir. Merak ediyorum onların yürekleri var mı acaba ?...