kapat

20.03.2001
Anasayfa
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Limasollu
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Derviş bonosu geliyor
Hazine, kriz sonrası kilitlenen döviz ve faiz piyasalarını açmak için harekete geçti.

1994 yılında yaşanan devalüasyon sonrası "süper bono" ile piyasaları çalıştırmayı başaran Hazine, bugün de "Derviş bonolarını" satışa sunuyor. Tarihinin en kritik ihalelerinden birine hazırlanan Hazine, tedirginlik nedeniyle gecelik vadeye yığılan paranın vadesini 98 güne uzatmayı deneyecek.

Hazine, bu ihale ile 2.5 katrilyon lira ile 3.5 katrilyon aralığında borçlanmayı hedeflediğini açıkladı. Bu ihale ile toplanan paralarla Çarşamba günü 3.2 katrilyonluk iç borç geri ödemesi yapılacak.

Fon yöneticileri, faizin yüzde 120 ile 150 aralığında çıkmasını bekliyor. Bu durumda 98 günlük bononun dönemsel getirisi yüzde 32 ile 40 aralığında oluşacak.

Ancak ihaleye katılım faizini bireylerden gelecek talepler şekillendirecek. Piyasada konuşulan faiz, 1994 yılında sistemi açmak için satılan yüzde 50 net faizli 3 aylık bonoların bir hayli altında. Ama bankacılara göre Hazine, bireysel yatırımcının iştahını doyuracak bir getiri veriyor. Bireylerden de ilk sinyal olarak olumlu tepki geldiği belirtiliyor.

HEDEF DÖVİZ
"Derviş bonolarıyla" amaç, önce döviz piyasasını sakinleştirmek. Devalüasyon sonrası alım satım fiyatlarının arasının açılması, işlem hacminin iyice daralması, döviz piyasasındaki tedirginliğin devam ettiğini gösteriyor. Bürokratlar, dövizde sakinlik sağlanmadan, faizde dengenin oturmayacağını düşünüyor.

Bu nedenle amaç, öncelikle dövize kaçan bireylerin bir kısmını yeniden TL'ye çekmek. Yani cazip bir Türk Lirası yatırım aracı sunarak bireylerdeki döviz tedirginliği ortadan kaldırmak.

VERGİYE DİKKAT
Ancak bu bonoların en büyük dezavantajı vergi. Repo veya mevduat gibi yatırım araçlarında faiz geliri üzerinden stopaj kesintisi yapılıyor. Bonolarda ise stopaj yok. Mevzuatta yıl sonuna kadar bir değişiklik yapılmadığı taktirde, bireyler belli bir miktarı aşan faiz gelirleri için 2002 yılında beyanname doldurup, vergi ödemek durumunda kalabilecek.

Hazine bankacılardaki tedirginliği azaltmak için ihale sistemini değiştirdi. Bugünkü ihalede "tekli fiyat sistemi" kullanılacak. Yani her banka bonoyu satın almayı düşündüğü fiyatı Hazine'ye bildirecek. Hazine satmak istediği miktarı belirleyecek. En yüksek faiz nerede oluşursa, tüm bonolar bu orandan satılacak. Daha önceki sistemde her banka teklif verdiği faizden bonoyu satın alıyor ve ihalede bir faiz yelpazesi oluşuyordu.

Halka arz B planında
Hazİne, mart ayı borçlanma programını revize çalışmalarında, vade ve şok faiz seçeneğini tartıştı. Şok faizle işe başlamak yerine, piyasanın kendi faiz bandını bulmasını ilke olarak benimsediklerini belirten Hazine yetkilileri, gelecek teklifin yetersiz kalması durumunda ise şok faiz alternatifli halka arz modelini "B planı" olarak belirledi.

RAHAT OLSUNLAR
İhalede, teklif sahibi bankaların rahat olmalarına özel önem verdiklerini bu nedenle tek fiyat kuralının getirildiğini hatırlatan yetkililer, "Bizim belirlediğimiz fiyat, tüm bankalara uygulanacak. Bu nedenle, teklifim düşük kalabilir, yüksek fiyat vereyim, baskısının önüne geçilecek" dediler. Hazine kurmaylarının görüşleri şöyle:

PİYASA OTURSUN
"Önemli olan piyasanın kriz sonrası yeniden oluşması, teklif hacminin yeterli düzeye ulaşması. İkinci yarıda geri ödemelerde hafifleme var. Bu nedenle krizin baskısını, borç yükünün azaldığı dönemlere taşımayı, IMF ile varılacak anlaşmaya paralel faiz bandını kademeli olarak aşağı çekmeyi öngörüyoruz."

Hazine'nin, 98 gün için net yüzde 30 civarında faiz verebileceği belirtiliyor. Bu durumda 2001 için faiz ödeneği 16.8 katrilyondan en az 21 katrilyona yükseltilecek.

Stern: Programa destek çok güçlü
Dünya Bankası Başkan Yardımcısı ve baş ekonomisti Nicholas Stern, Türkiye'nin açıkladığı yeni programı ve IMF ile varılan çerçeve anlaşmasını desteklediklerini söyledi.

"Güçlü programa destek çok güçlü" diyen Stern, programın krizin sona ermesi, Türkiye ekonomisinin iyileşmesi ve bundan toplumun tüm kesimlerinin fayda sağlamasını ümit ettiğini de sözlerine ekledi. Stern, şöyle devam etti:

"Bunun, gelecek için iyi bir temel oluşturacağını düşünüyorum. Devlet Bakanı Kemal Derviş'in, çerçeve anlaşmasının oluşması için, Türk toplumunun çeşitli kesimleri ile gelecek günlerde görüşmelerde bulunacağını düşünüyorum. Derviş, uluslararası destek için, iyi bir temel oluşturuyor. Bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması çok önemli ve öncelikli bir konu. Bu hafta içerisinde bankacılık reformunun da yapılması için adımlar atılacağını düşünüyorum."

Okan MÜDERRİSOĞLU


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır