kapat

04.03.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Komşuda kriz ne alemde?
Tek kriz geçiren ülke biz miyiz sandınız? Asya krizi, Güney Amerika krizi; dünyada kriz bol. Peki onlarda ne oldu, nasıl oldu ve bu konuda ne yaptılar...

BREZİLYA'DA ORTA SINIF GÖÇTÜ
Brezilya 1994-1998 yıllarında nominal döviz çıpasına benzer bir politika uygulamıştı ve enflasyon düşmüştü. Çökme tehlikesi geçiren bankacılık sistemi yeniden yapılandı, yabancı ortakları oldu, sermaye enjeksiyonu yapıldı, bankalar ayağa kaldırıldı. Ve devalüasyon oldu. Bu nedenle bankacılık ayakta kaldı. Hatta kâr etti. Devalüasyondan sonra sıkı mali politika uygulandı. 1998 Ekim'de piyasalar karıştı, Kasım'da IMF geldi, 40 milyar dolar para verdi. Sıkı para politikası nedeniyle daralma olması tahmin ediliyordu, ama 1999'da yüzde 0.9 büyüme kaydedildi.

Sonuç: Enflasyon düşüyor, bankacılık sistemi yeniden yapılanıyor. Sıradan insanlar bedelini ağır ödüyor. Orta sınıf 2000 yılında 1994'ten daha kötü durumda.

MEKSİKA'DA ZAPATİSTA ETKİSİ
Dış ticaretinin çok büyük bölümünü ABD ile yapıyor. Bu nedenle ABD'nin çökmesine izin vermeyeceği bir ülke. Meksika enflasyonu döviz kuruna sabitleyerek aşmaya çalışıyordu. Büyük bir kamu borçlanması vardı. Olası bir devalüasyondan yabancı yatırımcılar da devlet de çok büyük zarar görecekti. Gerginlikler sürerken 1994 Mart'ta en iddialı devlet başkan adayı Colosio'nun öldürülmesi piyasaları tetikleyen unsurlardan oldu. Bu arada Zapatist ayaklanma başladı. Kriz de öyle... ABD Başkanı Clinton özel fonundan 5 milyar dolar ayırdı, Japonya ve Suudi Arabistan'dan da 40 milyar dolarlık kaynak sağlandı. Geçici bir dönem için istikrar sağlandı; sonra devalüasyon yapıldı.

Sonuç: Kriz sırasında büyük ölçüde işsizlik, büyümede gerileme yaşanıyor. Şu an kişi başına gelir 1980 düzeyine ulaşmış değil. ABD'de talep arttıkça Meksika daha fazla ihracat yapıyor.

ARJANTİN'DE PEZO DOLARLA SABİT
Yirminci yüzyıl başlarında Avrupa standartında bir yaşamı vardı. 20. yüzyılda en fazla gerileyen ülke. Arjantin "para kurulu" sistemini uyguluyor. Yani döviz geldiği zaman para çıkarıyor ve döviz gittiği zaman piyasadan para çekiyor. Pezo dolara birebir sabitlenmiş durumda. Bu, devalüasyon yapılmayacak anlamına geliyor. Bu durumda enflasyon düşüyor. Ancak o da Brezilya krizinden etkilendi. Faizler yükseldi.

Sonuç: Arjantin sistemi çökmedi. Krizlere rağmen para kurulu sistemini devam ettiriyor. Enflasyon düşük ancak büyüme de geriliyor, bu nedenle istihdam düşüyor. 1994'ten bu yana orta sınıf çöküyor. Ülke kalp krizi geçirmedi ama sürekli eriyen bir hasta durumunda.

RUSYA'YI PETROL KURTARDI
Serbest piyasaya hızlı geçişte kamu gelirleri düştü. Vergi toplanamadı. Kayıt dışı ekonomi çok yükseldi. 1997 Asya krizi başlayınca petrol ve doğalgaz fiyatları düştü. Rusya iç borçlarını ödeyemeyeceğini ilan etti. Malezya gibi çöktü, derken petrol fiyatları arttı, kamu gelirleri de arttı ve ekonomi ayağa kalktı.

TAYLAND'I OFF-SHORE BATIRDI
Hızlı liberalleşme sonucunda büyük miktar para girişi oldu. İş merkezleri arttı. Yabancı fonlarla tüketici kredisi, gayrımenkul fiyatları arttı. Cari dış açık büyüdü. Açıklar kısa vadeli dış borçla finanse edildi. Ödemeden sıkıntı çekilince kriz çıktı. Bankalar döviz cinsinden mevduat kabul edip off-shore usulü bankacılık yaptı. İlk önce bu bankalar battı. Temmuz 97'de para birimi Baht devalüe edilince, kriz birbiri ardına Asya'ya sıçradı.

G. KORE'DE TAYLAND DEPREMİ
Piyasalar liberal değildi. Serbestleşmenin çok hızlı olması krize neden oldu. 1996'da OECD'ye girdi. Sermaye akışlarını serbest bıraktı. G.Kore krizi özel sektörün kriziydi. Yurtdışından borçlanmışlar ve iç piyasaya yatırım yapmışlardı. Cari açık artınca rekabet güçleri azaldı. Tayland krizi Kore'ye sıçradı.

Sonuç: Kriz sırasında Hyundai, Daewoo, Samsung gibi dev gruplar sarsıntı geçirdi. Bankacılık sistemi çöktü. Onbinlerce işçi işten çıkartıldı. Amerikan şirketleri, Güney Kore'nin dev şirketlerini, bankalarını ucuza satın aldılar.

MALEZYA 'YAHUDİ KURBANI'
Malezya Devlet Başkanı Mahattir Bin Muhammed, Asya krizinin sorumlusu olarak spekülator George Soros'u gösterdi. "Yahudi parmağı var" dedi. IMF ile anlaşma imzalamadı. Sermaye kontrolü getirdi. Liberal ekonomiciler Malezya'nın yalnız kalacağını, çökeceğini iddia etti ama bu olmadı.

Sonuç: Malezya ekonomisi daha hızlı ayağa kalktı. Kamulaştırma uygulanmadı, para girişine sınır konmadı; ama yatırım yaparken izin alınması istendi. Yabancı sermaye akışı kesilmedi.

Mutlu Tönbekici


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır