|
|
Eğlence Taksim'e kaydı
Etiler'deki 'Bilmemneli Meyhaneler' popülaritesini yitirmeye başladı. Eğlence hayatı artık Taksim'de fokurduyor. Tabii bir farkla, Taksim'deki mekanlar "cool" takılıyor
Bu hayatı geceleri yaşayanlar var. Onlar kendi deyimleriyle gece alemine 'akıyorlar'. Biz ise o alemden habersiziz. Ta ki gece mekanlarında ne var ne yok diye dışarı çıkana kadar. Bugüne kadar gece deyince, eğlence deyince ve hatta göbek atmak deyince, biraz da mesleğimiz gereği kendimizi Beyoğlu'na attığımızdan gece turlarımıza da Nevizade'den başladık. Amaç biraz karın doyurmak biraz da ortama alışmaktı.
NEVİZADE BİLDİĞİNİZ GİBİ...
Nevizade bildiğiniz gibi. Renkli camlı gözlüklü trendy çıtırlar, turistler, sıkınca vıraklayan ördek satan seyyar satıcılar, sevgililer, iş arkadaşları, bankacılar, çingeneler...Herkes orada. Nevizadecileri genellikle çingeneler eğlendiriyor. Hep bir ağızdan "Kavuşmamız yar ne zaman, yer ne zamaaan" şarkısı söylenirken çingeneler de insanlardan "Yapıştııır" diyerek para koparıyor. Burada cuma-cumartesi boş yer bulmak imkansız. Bunun için erken gitmek gerekiyor. Bir kişinin hesabı ortalama 12 milyon lira. Bu arada bir soru: Neden Nevizade'deki erkeklerin çoğu rakı ile birayı birlikte içiyor?
SAFRANLI GECELER BAŞLADI
Sonraki durağımız yine Beyoğlu'nda, Mudurnu'nun üst katındaki Safran. Anladık ki tüm yaz kapalı olan Safran'ı herkes çok özlemiş. İçerisi tıklım tıklım. Bodyguard'lara laf anlatıp, içeri girip, boncuklu perdeyi araladığınız anda kendinizi hiç Beyoğlu'nda gibi hissetmediğiniz bir mekan Safran. Bir kere içerisi artık yemek kokmuyor. Duvarlar ve bar bölümünde bordo ve kadife perdeler var. Safran iki bölümden oluşuyor: Restoran ve bar. Gelenlerin hepsi çok hoş giyimli. Salaş birine rastlamak mümkün değil. Kapıdakilerden öğrendiğimize göre Safran'da bir kişi ortalama 50 milyona çıkıyor. Ama üç kişi 500 milyon ödeyip giden de var. Rezervasyonsuz yemek yemek imkansız. 02:00 civarında kapanıyor. Devam etmek isteyenler Galatasaray'ı geçip, işkembecinin karşı sokağından dalıyorlar. Eski Magma, şimdiki Milk Club'ta müzik sabaha kadar sürüyor.
Tel: (0212) 243 40 37
DULÇİ'NİN SARIŞIN DJ'İ
Dulcinea'dan içeri girer girmez barda en sağ köşede sarışın bir DJ göze çarpıyor. Öyle bilindik DJ'lere benzemiyor. Bu kız Burberry etek giyiyor. Dulcinea, barda bir kadının tek başına oturabildiği nadir mekanlardan. Gece 23.00'den sonra bar bölümü bir hayli kalabalık. Müzik tarzı acid jazz, funk, neo-funk, trip-hop, drum'n bass, techno, jungle ve underground. Dans etmek serbest. Tel: (0212) 245 10 49
BABYLON'A ULAŞMAK GÜÇ
Dulcinea'dan çıktıktan sonra her gün başka bir grubun program yaptığı Babylon'a yöneliyoruz. Tünel'e doğru giderken rehber diye yanımıza aldığımız kişi hangi ara sokaktan gireceğimizi şaşırınca olanlar oldu. Önümüzden yürüyen çiftlerin arkasına takılmayı denedik. Fakat onları birer birer civar otellerde yitirince, vazgeçtik. Bir bilene sorduk. Meğerse Richmond Otel'in tam karşısındaki sokaktan girecekmişiz. Babylon'un kapısından girdiğinizde önünüze kırmızı perdeler çıkıyor. Perdeleri araladığınızda ise düzinelerce 'sırt'la karşılaşıyoruz, içerisi genelde tıklım tıklım oluyor. Geç geldiyseniz sahneyi görme ihtimaliniz çok az. Biletsiz geldiyseniz kapıda bilet bulma ihtimaliniz ise imkansız. İlgililer için söyleyelim; Babylon'da 8 Kasım Çarşamba gecesi Laço Tayfa sahne alacak. 9 Kasım Perşembe günü ise Focan Pera Trio var. Babylon'da masa 7 milyon, ayakta geçirilen bir gece 6 milyon, öğrenci ise 4 milyon lira.
Tel: (0212) 292 73 69
SONER MİĞFER'DE
Babylon'daki kalabalığın verdiği sarhoşlukla tekrar Taksim'e doğru yürümeye başladık. Alman Kültür Merkezi'ni biraz geçince Miğfer'e uğradık. Miğfer, Taksim'de Türkçe canlı müzik yapılan nadir yerlerden. Hafta sonları Soner Arıca sahne alıyor. Ancak gideceklere şimdiden söyleyelim program 00:30'dan önce başlamıyor. Burada eski gazinolar gibi fiks menü uygulaması var. Bir kişi tüm yerli içkiler ve meze dahil 17 milyon 500 bin lira. Eğer "Yok ben yemek de yerim" derseniz, o zaman ödenecek tutar 25 milyon lira.
Tel: (0212) 292 73 90
GODET VE CANTİNA
Aksanat'ın sokağındaki Cantina'nın kendine özgü prensipleri var. Bir kere kesinlikle içeride fotoğraf çekimine izin verilmiyor. İkincisi bütün koltuklar yatak gibi olmak zorunda. Fakat kimsenin oturduğu var mı? Yok, herkes dans ediyor. Bu kadar hareketli insanı başka bir yerde bulmanız güç.
Tel: (0212) 252 48 04
Cantina'dan sonra komşusu Godet'ye uğradık. Burası elektronik müzik ağırlıklı, loş ve hoş bir ortam. Mekanın kendine özgü bir derinliği var. Kapıdan girip ilerledikçe etraf kararıyor. Beyoğlu'nun en uçukları ve hatta Etiler gençliği buraya akıyor... Tel: (0212) 244 38 97
İZEL VE TEOMAN
Bu kadar elektronik müzik bize pek iyi gelmedi, hadi dedik Spica'ya yani eski Andromeda'ya gidelim. İzel sahnedeydi. İzel, İzel'in göğüs dekoltesi, izleyiciler, içkilerle birlikte servis edilen Barilla makarnaları kısacası her şey yerli yerindeydi. İzel'i izlemenin bedeli masada 20, ayakta ise 15 milyon lira. Bu fiyata limitsiz yerli içki de dahil. Spica'nın alt katında ise bazı akşamlar Aslı bazı akşamlar Teoman çıkıyor. Orada fiyatlar biraz daha farklı. Üç yerli içki, limitsiz makarna 10 milyon lira.
Tel: (0212) 231 11 16
KEMANCI KEMANCI BULUNMAZ EŞİN
Spica'dan sonraki durak, eğlencenin yıllardır değişmeyen ismi Kemancı. Burası üç bölümden oluşuyor. Alt Kemancı'nın müzik tarzı daha ağır. Herkesin kaldıracağı türden değil. Orta Kemancı'da kültürel faaliyetler sergiler, tiyatrolar, stand-up'lar yer alıyor. Üst Kemancı ise herkese hitap ediyor. İlginç tipleri incelemekten, komik dans edenlere gülmekten, sarhoş olduğunuzun farkedilmemesinden hoşlanıyorsanız siz yine Kemancı'ya gidin.
Tel: (0212) 251 27 23
SİBEL ARNA
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|