kapat

08.11.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
banner
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
ÇETİN ALTAN(caltan@sabah.com.tr )


Oktay Rifat'tan 3 şiir...

Bu hafta her gün, 20. Yüzyıl Türk ozanlarından bazı şiirler yayınlamakla yetineceğim...

Biliyorsunuz, uluslararası kuruluşlar, "ulusal gelir dağılımındaki adaletsizlik" açısından Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, Tanzania'nın bile altında bulunduğunu saptamış durumdalar...

Bunun da nedeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, biten yüzyılda da çok kötü ve çok dandikçe yönetilmiş olması...

Sanıyorum yerel tarih bu dönemi ilerde "Soyguncular dönemi" olarak adlandıracak...

Geçen yüzyıl ozanları, çok kötü ve çok dandikçe yönetildiğimizi daha o zaman anlamışlar ve bunu şiirlerinde de yansıtmışlardı...

İşte Oktay Rifat'tan 50 yıl önce yazılmış 3 şiir...

Hürriyet

Hadi ordan

Hain-i vatan

Sümüklü cenabet

Hürriyet var bu memlekette hürriyet

Yenişehir'de hürriyet

Kavaklıdere'de hürriyet

İçerde hürriyet dışarda hürriyet

Gelsin hürriyet gitsin hürriyet

Mis Sokağı'nda çakır gözlü Hürriyet

Karpuzu yar göbeğinden

Hürriyet çıkar içinden

Dişle Gümüşhane elmasını

Dilinde hürriyet

Burnunda hürriyet

Kulakların hür değil mi kulakların

Kulaklarda hürriyet

Kuşlarda tavuklarda sineklerde hürriyet

Bu memleketin sinekleri

Bu memleketin sinekleri hür

Bu memleketin aydınları

Bu memleketin aydınları hür

Bak Ali Bey'e

Girer dilediği berbere

Bir güzel traş olur

Kimin karışmak haddine

Hür çünkü herifçioğlu

Hür oğlu hür

Gelgelelim bizim Kara Memiş'in

Hiç açma kara Memiş'ten

O köftehor da hür

Hür işte baksana

Bitleriyle hür

Sıtmasıyla hür

Koştu muydu körpe gelini sabana

Çatlak toprağın üstünde hür

Hür mavi göğün altında

Canım ciğerim mavi gök

Bu hürriyet bize çok

Sen bize rahmetinle birlikte

Sıtmasız bitsiz

Ağanın öküzleri gibi semiz

Gelinin memeleri gibi dolgun

Bize yaraşır

Bize uygun

Bir hürriyet gönder

Mehmet Bey

Mehmet Bey gözüne gözlük takar

Baston alır eline

Dolaşır caddelerde sevgilim

Salına salına

Herif küpünü doldurmuş

Belli usulle bilirsin

Bir dostu var ki vallahi

Yanında sen çirkin kalırsın

Öylesine kurum öylesine çalım

Sanki küçük dağları yaratmış

Ama bir parmak üstünün yanında

Kerata süklüm püklüm

Kurumuna bakarsan büyük yurtsever

Bir o bilir dünyada olanı biteni

İnanma güzelim inanma

Çiftlikleriyle karıştırıyor vatanı

Dövmeli bu herifi sevgilim

Sokak ortasında akşam üstü

Sonra bir temiz rakı içmeli

Çağırıp eve eşi dostu

Ahmet

Ağlama Ahmet ağlama

Davranma kuşağına ikide bir

Anam avradım olsun

Bu kara günlerin sonu gelir

Büyük balık küçük balığı yutar demişler

Bok yemişler

Onu sardalyeler düşünsün

Sen balık değilsin ki Ahmet

Mek parmak mek parmak daha

Sonu selamet

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır