Bu hafta her gün, 20. Yüzyıl Türk ozanlarından bazı şiirler yayınlamakla yetineceğim...
Biliyorsunuz, uluslararası kuruluşlar, "ulusal gelir dağılımındaki adaletsizlik" açısından Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, Tanzania'nın bile altında bulunduğunu saptamış durumdalar...
Bunun da nedeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, biten yüzyılda da çok kötü ve çok dandikçe yönetilmiş olması...
Sanıyorum yerel tarih bu dönemi ilerde "Soyguncular dönemi" olarak adlandıracak...
Geçen yüzyıl ozanları, çok kötü ve çok dandikçe yönetildiğimizi daha o zaman anlamışlar ve bunu şiirlerinde de yansıtmışlardı...
İşte Oktay Rifat'tan 50 yıl önce yazılmış 3 şiir...
Hürriyet
Hadi ordan
Hain-i vatan
Sümüklü cenabet
Hürriyet var bu memlekette hürriyet
Yenişehir'de hürriyet
Kavaklıdere'de hürriyet
İçerde hürriyet dışarda hürriyet
Gelsin hürriyet gitsin hürriyet
Mis Sokağı'nda çakır gözlü Hürriyet
Karpuzu yar göbeğinden
Hürriyet çıkar içinden
Dişle Gümüşhane elmasını
Dilinde hürriyet
Burnunda hürriyet
Kulakların hür değil mi kulakların
Kulaklarda hürriyet
Kuşlarda tavuklarda sineklerde hürriyet
Bu memleketin sinekleri
Bu memleketin sinekleri hür
Bu memleketin aydınları
Bu memleketin aydınları hür
Bak Ali Bey'e
Girer dilediği berbere
Bir güzel traş olur
Kimin karışmak haddine
Hür çünkü herifçioğlu
Hür oğlu hür
Gelgelelim bizim Kara Memiş'in
Hiç açma kara Memiş'ten
O köftehor da hür
Hür işte baksana
Bitleriyle hür
Sıtmasıyla hür
Koştu muydu körpe gelini sabana
Çatlak toprağın üstünde hür
Hür mavi göğün altında
Canım ciğerim mavi gök
Bu hürriyet bize çok
Sen bize rahmetinle birlikte
Sıtmasız bitsiz
Ağanın öküzleri gibi semiz
Gelinin memeleri gibi dolgun
Bize yaraşır
Bize uygun
Bir hürriyet gönder
Mehmet Bey
Mehmet Bey gözüne gözlük takar
Baston alır eline
Dolaşır caddelerde sevgilim
Salına salına
Herif küpünü doldurmuş
Belli usulle bilirsin
Bir dostu var ki vallahi
Yanında sen çirkin kalırsın
Öylesine kurum öylesine çalım
Sanki küçük dağları yaratmış
Ama bir parmak üstünün yanında
Kerata süklüm püklüm
Kurumuna bakarsan büyük yurtsever
Bir o bilir dünyada olanı biteni
İnanma güzelim inanma
Çiftlikleriyle karıştırıyor vatanı
Dövmeli bu herifi sevgilim
Sokak ortasında akşam üstü
Sonra bir temiz rakı içmeli
Çağırıp eve eşi dostu
Ahmet
Ağlama Ahmet ağlama
Davranma kuşağına ikide bir
Anam avradım olsun
Bu kara günlerin sonu gelir
Büyük balık küçük balığı yutar demişler
Bok yemişler
Onu sardalyeler düşünsün
Sen balık değilsin ki Ahmet
Mek parmak mek parmak daha
Sonu selamet