kapat

01.11.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
banner
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
İLKER SARIER(isarier@sabah.com.tr )


Nasıl temizlenir?

Gün günden daha etkili bir biçimde ülkenin gündemine giren yolsuzluklar meselesinin, devletin bakanları tarafından da alenen dile getirilmesinin önemi tartışma götürmez.

İçişleri Bakanı Tantan'ın dünkü yazımızda da kısaca değindiğimiz konuşması, bu açıdan sanki bir sınır çizmekte...

Tantan, herhalde bilerek "tarih düşmekte"dir.

Tantan:

"Her tarafımızı sarmış bulunan Yolsuzluk Ekonomisi artık bertaraf edilmelidir, bunun için de halkın iradesine ihtiyaç vardır." diyor.

Öyleyse, bu tarih, bir çağın başlangıcı olacaktır!.

Peki ama olabilecek midir?

Mesleği icabı daima her türlü yolsuzluğa işaret etmiş ve yolsuzlukların önlenmesi talebini dile getirmiş bizlerin aklımıza kaçınılmaz şu soru gelip yerleşiyor:

Yolsuzluk ekonomisini bertaraf etmek için neler yapılacak ve nasıl yapılacak?

Evet, bir bakanın yolsuzlukları dile getirmesi büyük yeniliktir...

Ve bütün vatandaşların içinde taşıdığı Temiz Türkiye özlemini güçlendirmektedir.

Fakat yolsuzlukların artık asla yapılamayacağı bir ortamın yaratılması, biliyoruz ki kişisel çabaları aşacak bir işbirliğini ve reformu gerektirmektedir.

Yalnızca bu sütunda, şimdiye kadar sayısız defa yazılmıştır ki...

Yolsuzlukların ve çetelerin ortadan kaldırılması sorunu, siyasal otorite ile halkın ortaya koyacağı bir "kosensüs" ile mümkündür.

Yani daha basit bir ifadeyle, Ankara ile Türkiye arasındaki kesin bir işbirliğine ve anlaşmaya bağlıdır.

Türkiye bunu becerebilecek insan kalitesine ve birikimine sahiptir ama gerekli olan tek şey "irade"dir.

Yalnız o irade, Ankara'dan beklenmektedir. Eğer, toplumun da bu iradeye ortak olacağı biliniyorsa, Ankara'ya bir tek şey düşmektedir:

Düğmeyen basmak!

Temizlik düğmesine sonuna kadar basmak!..

Ama düğmeye basılarak çalışmaya başlatılacak temizlik makinasına, herşeyden önce devlet kurumlarının bütün parasal ilişkilerinin de atılması gereği tartışılmayacak bir zorunluluktur.

Önce devletin organları bembeyaz olmayı kabul etmedikçe, gerçek temiz toplum yaratılamaz.

Bizim yine yıllardır söylediğimiz gibi, önce devlet, ellerini finans ve ekonomi dünyasından çekmedikçe, temizlik beklemek ham bir hayaldir!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır