kapat

01.11.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
banner
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Telsim
Asla siyasete girmem
0003 plakalı makam aracının sahibi Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin..."Kimseden daha akıllı değilim" diyor Bumin ve ekliyor: "Eğlence bilmem, futboldan anlamam, asla siyasete girmem"

Göreve geldiğinden bu yana kamuoyunun karşısına kapsamlı bir röportajla çıkmayan Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, özel hayatını ve meslek yaşamını tüm samimiyetiyle SABAH'a anlattı. İşte Bumin'e yönelttiğimiz sorular ve yanıtları:

* 4 yıl sonra emekli olacaksınız. Siyaseti düşünüyor musunuz?

* Asla. Şimdi birinci sıradan kontenjandan milletvekilliği teklif edilse kabul etmem. Siyaset bana göre değil. Her mesleği yaparım, siyaseti asla. Bana çok uzak. Ciddi bir soğukluk duyuyorum.

SEZER'İN DESTEKÇİSİ
* Demokrasinin gereği ama...

* Sayın Cumhurbaşkanı da söyledi. Parti içi demokrasi olmadan, demokrasi olamaz. Siyasi parti yasasını değiştirmek gerekir. Hemen ilk fırsatta.

* Yani siyasi partilerde demokrasi yok mu?

* Olan ortada. Demokrasi geçiş sürecini tam anlamıyla tamamlamalıyız. Avrupa 1215 yılında bu işe başlamış. Bizde ise son Osmanlı Padişahına kadar ağızdan çıkan buyruk olmuş. Ne yapıldıysa şu 77 yılda yapıldı, ama yetmez.

* Hangi partiye oy verirsiniz?

* Radikal gördüğüm partilerin dışındaki her partiye oy verdiğim olmuştur. Genel ve yerel seçimlerde adayları teker teker incelerim. Baraj altında kalma ihtimali olan partiye oy vermem. Bu işi ciddiye alırım.

* Sayın Sezer'i nasıl değerlendiriyorsunuz? İyi bir siyasetçi olur mu?

* Değerlendirmek bana düşmez. Ama 5 ay içinde çok iyi mesafe aldı. Alıştığımız siyasetçi tipi olamaz. Olması gerekeni, beklediğimizi, umduğumuzu görüyoruz. Özü, sözü doğru. İnanılır ve güvenilir bir çizgi içinde yaşadı Sayın Sezer. Aynı çizgisini sürdürüyor.

ÜÇ ÖZELLİĞİ VAR
* Hep arayış, yenilik ve seçim içinde geçmiş iş yaşamınız.

* Benim kimseden farkım yok. Kimseden fazla akıllı değilim. Normal bir insanım.

* Ama bir özelliğiniz olmalı...

* Üç özelliğim var. Önce çalışkanım. Uyku ve özel zevklerden artıracağınız zaman size mesafe kazandırır. Sonra dağınık değilim. Düzgün yaşamayı severim. Her şeyi planlarım. Ararım. Gerçi çalışmadan bir şey olmaz ama çalışarak da her şey olmaz.

* Oysa vatandaş protokolün 3 numaralı şahsını tanımalı. Tanımayanlara nasıl tanıtırsınız kendinizi

* 1940'ta Mucur'da doğdum. Bir öğretmen çocuğuyum. O dönemin öğretmen çocuğu olmak farkı, üstünlüğü ve gururu içinde büyüdüm. Atatürk dönemini yaşamış, görmüş o görüş ile çocuklarını büyütmüş bir baba. Laik ve Atatürkçü olmamana imkan yok. İlk ve ortaokul Mucur'da geçti. Lise için Ankara'ya geldim. 1958'de Ankara Hukuk Fakültesi'ne başladım.

ÜÇ FUTBOLCU ADI SAYAMAM
* Yakınlarınız sizi nasıl yorumluyor?

* Başkalarına göre ben hayatı yaşamıyorum. Hayatın nimetlerinden yararlanmasını bilmiyorum.

* Sigara, içki de yok mu?

* Canım şimdi evde balık yapılmış, mis gibi kokuyor, yanında bir kadeh rakı içeriz yani.

Sigaraya gelince 29 yıl sonra Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyesi olunca bıraktım. Sigarayı bırakarak kurul üyeliğinin yıpratmasını yeğledim. Çifte kavrulmuş olmamak için. Sigara kadar tahrip edici bir görev idi.

* Özel zevklerinize gelelim..

* Pek çok insanın hoşlandıklarından ben hoşlanmam. Futboldan anlamam. Üç futbolcu ismi bilmem. Gazeteleri bu yüzden 8 sayfa eksik okurum. Kahveye gitmem.

Eğlenceyi bilmem. Disko ve gazinoya hayatımda gitmedim.

Gürültülü yerde asla duramam. Televizyonda insanları eğlenirken görüyorum, Allah Allah diyorum...

Bir ayda dağbaşını cennete çeviririm

Bir doğa aşığı Mustafa Bumin. Gölbaşı'nda yaptığı bahçede 12 ay boyunca yenilecek meyve yetiştiriyor

Bumİn, yeşilliğe ve doğaya hayran olduğunu şu sözleriyle anlatıyor:

Benim işim ağaç, doğa, bitki... Geçtiğim yer, kaldığım yer belli olur. Hemen orayı çevirir, yeşillik haline getiririm. Beni bir dağın tepesine koyun bir ayda orayı cennet yaparım.

Seferihisar'da 80 metrekarelik plastik bir yazlığımız var. Bağ damı gibi bir yazlık işte. Başkan olunca korumalar falan geldi. Karakol yaptılar. Yer yok. İnsan utanıyor.

Yazlığın bahçesinde ekecek yer kalmadı. Emekli Savcı Nusret Bey ile boş bir alan bulduk. Belediye'nin yeşil alanıymış. Belediye orayı 25 sene yeşillendiremez, biz yaptık, şimdi orası koruluk oldu. Nusret Bey koruluğu diye levha astım.

Gölbaşı'nda 3 bin metrekarelik bahçe aldım, üzerinde 12 ay yenecek meyva bulunur. Niğde'den elma,Yalvaç'dan kiraz, Ödemiş'ten üzüm fidesi getiririm. 100 fide ağacım var.

YARIN
* Neden Özalcı diye anıldı?

* Evdeki hakim kim?

* Anayasa Mahkemesi için planları nedir?

Taki DOĞAN


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır