kapat

03.10.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
pandora
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
YeniBinyil
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
Çankaya'nın dili değişti
Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer'in, Meclis'i açarken yaptığı konuşmada kullandığı kelimeler hemen dikkat çekti. 'Mücadele'nin yerini 'savaşım' 'refah'ın yerini 'gönenç' almıştı...

Arkasindaki duvarda "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diye yazıyordu. Kürsüde konuşan Sezer ise aynı cümleyi "Egemenlik kayıtsız koşulsuz ulusundur" diye okuyordu, elindeki metinden. Bu söz Atatürk'ten alıntıydı. Ama o, Atatürk'ün dile getirdiği bir ilkenin ifadesi olarak kullanıyor, cümlenin içindeki sözcükleri de kendi "yeğlediği" şekilde seçiyordu. Aslında daha ilk açıklamasını yaptığı gün dikkatlerden kaçmamıştı. Henüz cumhurbaşkanlığının üzerinde bütün partilerin uzlaştığı tek adayıydı.

Sonra seçildi, görevi devraldı ve az sayıda da olsa yaptığı konuşmalarda önemli günlerde yaptığı yazılı açıklamalarda dil tercihi açıkça ortaya konuyordu.

YENİDEN 'ÖZ TÜRKÇE'YE DÖNÜŞ
Önceki gün Meclis'in yeni yasama yılını açış konuşması, Sezer'in böylesine kapsamlı ilk konuşmasıydı. Bunun yanında tüm milletvekillerinin ve TV başındaki milyonlarca insana bir canlı yayında ilk kez böylesine uzun bir konuşma yapıyordu.

1970'li yıllarda "arı dili", "öz Türkçe"yi seven bir başbakanımız olmuştu. Atatürk'ten bu yana dil konusunda bu kadar duyarlı davranan ilk cumhurbaşkanı Sezer oldu.

Kenan Evren'in "netekim"i, Turgut Özal'ın "transformasyon"u, Süleyman Demirel'in "binaenaleyh"i ile yaşamaya alışmış toplum, bu kez "öz Türkçe" sözcüklerle bezenmiş konuşmalar dinlemeye alışmaya çalışmalıydı. 20 yıl öncesinde kalmış "öz Türkçe" tartışması yeniden gündeme gelirken, topu topu 300 kelime ile yaşamayı başaran bir toplum için galiba dil bakımından zorlu bir dönem başlıyordu...

KONUŞMANIN YANKILARI
Savunma Bakanı Sebahattin Çakmakoğlu: "Yanımızda lügat olmadığı için Hüsamettin Özkan ile birlikte bazı kelimeleri yardımlaşarak anlamaya çalıştık. Ardıl, erim gibi kelimeler Meclis literatüründe nasıl kullanılıyor; anlamadık."

FP İstanbul Milletvekili Nazlı Ilıcak: "Çok fazla öz Türkçe. Bu kelimeler bana yabancı. Biz yaşayan Türkçe'yi savunuyoruz. Sezer çok yaygın olmayan bir Türkçe'yi kulanıyor. Ama bu, onun söylediklerinin muhtevasını beğenmemek için sebep değil. Ecevit de Sezer ile aynı dili kullanıyor ama muhtevasına katılmıyor. İrticayı 'Devletin temel nizamını dini esaslara dayandırmak üzere faaliyet göstermek' diye tanımladı ki biz de buna katılıyoruz."

Devlet Bakanı Faruk Bal: "Cumhurbaşkanı anlaşılmaz bir lisan konuşuyor. 'Rus ardılı' ne demek? Türk Cumhuriyetleri dese olmaz mı?"

DSP Ankara Milletvekili Uluç Gürkan: "Hükümete meydan okuma iddiası ve yersiz sözcüklerin elenmesiyle sayfa sayısı yarıya indirilebilirdi."

SÖZLÜĞÜNDE MİLLET YOKTU!
KonuŞmasInIn daha ilk cümlelerinde "Egemenlik kayıtsız, koşulsuz ulusundur" diyen Sezer, 80 sayfalık kitapçığa sığdırdığı konuşması boyunca bir tek kez "ulus" yerine "millet" demedi. "Mücadele" kelimesi yerine "savaşım" dedi. "Fert" yerine "birey" demeye özen gösterdi.

Seçtiği sözcüklerin kimi, topluma mal olmuştu. Artık pek çok kişi "samimi" yerine "içten" diyordu.

Ama daha az kullanılmasına ve "amaç" anlamına geldiğini bilenler hala çoğunluğu oluşturmasa da, "erek" sözcüğünü kullanan Sezer, yine de "yaşayan dil"den tümüyle kopmuyor, örneğin "ihlal" sözcüğünü, Arapça olmasına rağmen değiştirmiyordu.

KÖŞK'TE FARKLI FARKLI TÜRKÇELER KONUŞULUYOR

"SEZER'İN DİLİ ECEVİT'TEN İLERİ"
DİL uzmanı Emin Özdemir: "Yıllardan beri özlemini duyduğum bir konuşma örneği. Sezer dilde de Atatürkçü bir çizgide. Dilde Atatürkçülük'ün temel ölçütü Türkçe'leri varken yabancı sözcüklerden kaçınmak, Türkçe'yi yabancı sözcüklerin baskısından kurtarmaktır. Başbakan Ecevit, Türkçemiz'i güzel konuşan ender siyaset adamlarımızdan birisidir. Ben Cumhurbaşkanımızın bu konuşmasını onun da üstünde buldum. Demirel ile Sezer'i karşılaştırsak: İkisinin Türkçe'sini yan yana getirin, dilimizin sıcaklığını güzelliğini kimin iyi kullandığını kolayca anlarsınız, görürsünüz. Önceki cumhurbaşkanları Arapça, Farsça, Türkçe ya da Batı dillerinden gelmiş sözcükleri kullanır, konuşmalarını böyle karışık bir dille yaparlardı. Oysa Sezer, Türkçe'nin kendi öz değerlerine yaslanıyor. Kullandığı; amaç, yasama, yetki, yürütme, yargı, denetim gibi sözcükler büyük ölçüde dil devriminin getirdiği yeni söz değerleridir. Cumhurbaşkanımızı bu tutumundan dolayı yüceltmek gerekir."

9 İLE 10 ARASINDAKİ UÇURUM
Sezer'in 2 saat 15 dakika süren söylevinde 'Öz Türkçe' oldukça sık kullanıldı. Köşk'ün eski sahibi Süleyman Demirel aynı konuşmayı yapsaydı acaba hangi kelimeleri kullanırdı?

BABA NE DERDİ... SEZER NE DİYOR?
S.DEMİRELA.N. SEZER
Samimi İçten Milli Ulusal Saygınlık İtibar
MücadeleSavaşım
Medeni Uygar FertBirey Özgürlük Hürriyet
HürÖzgür
ProblemSorun
HassasiyetiDuyarlılığı
Prensip İlkeTabii Doğal
İddia edilemezSavlanamaz
İmkanOlanak
Kuvvetler ayrılığıGüçler ayrılığı
İstisnai AyrıkAcil-acele İvedi
MümkünOlanaklı
İhtiyaçGereksinme
MücadeleSavaşım
HayatiYaşamsal
TeşhisTanı
İdariYönetsel
Haberleşmeİletişim
Tedbir Önlem
Ahlaki çöküntüEtiksel çöküntü


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır