Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, birkaç gündür sürdürdüğüm "öğrenci affı" ile ilgili kamuoyu taleplerine, dün gönderilen bir yazı ile cevap verdi.
İlgili yazıyı okurların dikkatine sunuyorum.
Sayın Sarıer,
Köşenizde 8, 10, 11, 12 ve 13 Eylül'de yayınlanan "Sayın Bakan", "Öğretmen Kurulu", "Empati Gerek", "Geometri Felaketi" ve "Sorunlu çocuklar mı?" başlıklı yazılarınızı okudum.
Öncelikle, liselerde başarısız olan öğrencilerimiz konusunda duyarsız olmadığımı, konunun sizin yazılarınızdan çok önce ele alındığını ve gerekli kararların alınıp uygulamaya konulduğunu bilmenizi isterim.
Konuyla ilgili düşüncelerimi aktarmadan önce, sizi liselerimizdeki sınıf geçme sistemi konusunda bilgilendirmek istiyorum.
Liselerimizde uygulanan sınıf geçme sisteminde öğrencilerin yıl sonunda herhangi bir dersten başarılı sayılması için ikinci dönem notunun en az "geçer" (2.00), ancak birinci dönem notu etkisiz ise ikinci dönem notunun en az "orta"(3.00) olması gerekir. Öğrenciler ders yılı sonunda ya bütün derslerden başarılı olarak doğrudan sınıf geçebilmekte ya da başarısız derslerinin bulunması durumunda yıl sonu başarı ortalaması ile sınıf geçebilmektedirler. Ancak öğrenciler, Türk Dili ve Edebiyatı dersi ile her sınıfta okulların ders dağıtım çizelgelerinde belirtilen bir dersten başarılı olmadıkça, yıl sonu başarı ortalaması ile başarılı sayılamamaktadırlar.
Lise birinci sınıflarda başarılı olamayan öğrenciler sınıf tekrar etmek durumundadır. Lise ikinci sınıflarda başarısız dersleri bulunan öğrenciler, sorumlu olarak bir üst sınıfa devam edebilmektedir. Lise üçüncü sınıftaki öğrenciler ise başarısız derslerden ileriki yıllarda sorumluluk sınavlarına girebilmektedir.
Örneğin, toplam 13 ders bulunan lise birinci sınıfta Tarih, Matematik, Fizik, Kimya ve Yabancı Dil dersleri başarısız olan (2'den az not alan) ancak diğer derslerden 2 ve üzerinde not alan bir öğrenci, yıl sonu ağırlıklı notu 65 puan olması durumunda "yıl sonu başarı ortalamasıyla" sınıfı geçebilmektedir.
Diğer bir örnek, lise 1. sınıftaki bir öğrenci, Türk Dili ve Edebiyatı, Matematik, Yabancı Dil ve seçmeli derslerden 3, diğer 8 dersten 1 alması durumunda dahi yıl sonu başarılı ortalaması 66 puan olacağından yıl sonu başarı ortalaması ile sınıf geçebilecektir.
Bununla beraber bulundukları sınıflarda başarısız olan öğrencilere yıl sonunda istedikleri üç dersten ortalama yükseltme sınavlarına girme hakkı tanınmaktadır.
Hatırlayacağınız gibi bu yıl, üniversite giriş sınavlarını kazanmış olabileceklerini düşünerek lise son sınıflarda alt sınıflardan sorumlu dersleri bulunan öğrencilerin Şubat 2001'de yapılacak sorumluluk sınavlarını, 16 Ağustas 2000 tarihinde yayınladığımız genelge ile 8 Eylül'de tamamlanacak şekilde öne aldık. Böylece öğrencilerimize üniversitelerde kayıtların başlayacağı 14 Eylül tarihinden önce liseden mezun olabilme olanağı sağladık.
Yazılarınızda değindiğiniz öğrenciler, sağlanan bu olanaktan ve yönetmeliğin getirdiği diğer olanaklardan 8 Eylül tarihinden önce yararlanamamışlardır.
Liselerdeki başarısızlık durumuna ilişkin gerekli incelemeler yapılmış, bütün illerden rapor alınmıştır. Bakanlığımızın genel müdürlükleriinden ve ilgili birim başkanlarından oluşan Müdürler Kurulu, 1999-2000 öğretim yılına ilişkin öğrenci başarısını değerlendirdiği toplantısında, orta öğretim başarı oranının yüzde 90 olduğunu dikkate alarak, yüzde 10 başarısızlığın sınav sistemi ile ilgili olmadığı kararına varmıştır.
Öte yandan Bakanlığımız 2000-2001 öğretim yılından itibaren geçerli olmak üzere sınıf geçme yönetmeliğinde değişiklik yaparak ortaöğretim kurumlarındaki sınıf geçme notların okul türlerine göre yükselterek kaliteyi aramayı hedeflemiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı görevine başlarken, yasa, tüzük ve yönetmeliklere titizlikle uyacağımı söylemiştim. Yargı kararlarını gecikmeden, yasa ve yönetmelikleri de titizlikle uyguluyorum. Oysa, "kurul", "ek sınav" ya da "af" gibi taleplerle, benden yönetmelikleri uygulamamam ve yönetmeliklere uymamam istenmektedir.
Öğretmenlerimize, "yönetmelikleri uygulamayın", "öğrencilere sınıf geçirtin" deme hakkına sahip değilim. Her öğrenciyi başarısızlığı yönüyle değil, başarı ve yeteneği doğrultusunda değerlendirmelerini yönetmelikler gereği istiyorum. Bütün öğrenciler ve öğretmenler yönetmeliklere uymak zorundadır.
Yönetmeliklerde düzeltilecek bir husus varsa, onu da eğitimin kalitesi ve yararına her zaman yapmaya hazırım.
Geçmişte sık sık uygulanan "af", size ulaşan mektuplarda kazanılmış bir hak gibi yansıtılmaktadır. Oysa ben, öğrencilerimizin yönetmeliklerdeki haklarını en iyi şekilde kullanmalarını bekliyorum. 2000-20001 öğretim yılında da bütün öğrnecilerimizin "af" dilemeyecek şekilde çalışmalarını istiyorum. Bu bakımdan başarısız öğrnecilerimiz Bakanlığımızdan bir ek sınav, kurul ya da af beklentisi içinde olmamalıdır.
Eğitimle ilgili duyarlılığınıza teşekkür ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Metin Bostancıoglu
Milli Eğitim Bakanı
