kapat

14.09.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Troy
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Antik English
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Allah korumuş

Askeri darbelerin korkunçluğu konusunda hiç bir ders Kenan Evren'in itirafları kadar öğretici olamaz.

MHP'nin eski yöneticilerinden Rıza Müftüoğlu, 12 Eylül dönemini anlatan "Copların Askerleri" adlı bir kitap yazdı.

Kitapta MHP'lilerin darbe lideri Evren'i öldürmek için plan yaptıklarını iddia etti.

İddia, Ali Kırca'nın önceki akşam atv'de Evren'le yaptığı konuşma sayesinde tarihi bir gerçek niteliği kazandı.

Şu farkla:

Müftüoğlu'na göre suikast duyumunun ortaya çıkmasından sonra Devlet Başkanı sıfatını taşıyan Kenan Evren, Konsey'i oluşturan komutanlara şunu demişti:

"Cezaevindeki MHP'liler ve bu suikast girişimine katılan kim varsa öldürün, tasfiye edin, yok edin!"

Fakat Evren atv'de şu düzeltmeyi yaptı:

"Bize karşı suikast teşebbüsleri olduğu söyleniyordu. Konsey üyeleri ile konuşurken konu açıldı ve ben 'İçimizden birini, mesela beni öldürürlerse, o örgütün mensupları, hapishanede varsa hepsini öldürmek lâzım' dedim. Yoksa MHP ile ilgili söylediğim bir şey değildi bu."

Korksunlar diye..

Evren "aramızda geçen bir konuşmadır" diyor ama sonra bu konuşmanın paylaşılan bir sır olduğunu sözleriyle açığa vuruyor:

"Korksunlar diye söyledim.. Demek etkisi olmuş ki MHP'de bundan çekinerek bu işten vazgeçmişler.."

O dönemde yüzbaşı iken bu suikasti planladığı öne sürülen ve MHP davasının da sanıkları arasında yer alan Şakir Önem dün SABAH'a iddianın doğruluğunu kanıtlayan tamamlayıcı açıklamayı yaptı:

"İçerdeki arkadaşlarımız tehlikeye girmesin diye eylemden vazgeçtik.."

Bu olay, 12 Eylül döneminde ulusça ne tür badirelerden geçtiğimizi tüyler ürperten gerçeklerle bize gösteriyor.

Asayişi sağlamak ve yozlaşan rejimi sağlıklı biçimde yeniden kurmak niyetiyle yola çıkan bir darbe yönetiminin bile katliam kararları verebildiğini kanıtlıyor.

İyi darbe olmaz..

Olayın başka boyutları da var..

12 Eylül döneminde yaşanan olaylarda devletin elinin bulunduğu şüphelerini artık "deli saçması" diye kenara atamayız.

Açıklamalar, böyle dönemlerde hukukun nasıl yok sayıldığı gösterirken, bugün devleti tehdit eder boyutlara ulaşan çeteleri yaratan alışkanlığın kaynakları konusunda da ipuçları veriyor.

Darbe Türkiye'yi uçurumdan kurtardı.

Ama darbeye muhtaç olmanın hangi belâlı risklere bizi mahkum ettiğini de öğretiyor.

Devlet asla "öldürün" demez.

Yerine getirilmesine gerek doğmuş olmasa da 12 Eylül'de böyle bir emir verilmiş.

Türkiye'yi Allah korumuş..

"En kötü demokrasi bile en iyi diktatörlükten iyidir" gerçeğini hâlâ kavrayamamış maceracılar acaba nihayet uyanacak mı?

Bunlar, güvenliği ihmal eden bir demokrasi taraftarlığının demokrasiyi sabote ettiğini ve edeceğini nihayet anlayacak mı?

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır