Ağustos ayıyla ilgili enflasyon rakamları açıklandı ve Başbakan yine aynı hataya düşüp özel sektörü suçladı.
Gelinen noktada tablonun öncelikle olumlu tarafına bakmak lâzım değil miydi?
Geçen ayın toptan eşya fiyatları artışı yüzde 1'in altında (0.9) gerçekleşti. Fakat tüketici fiyatlarındaki artış yüzde 2.2 oldu.
"Demek ki özel sektör tüketiciyi kazıklamaya devam ediyor" suçlamasını getirmeden önce programın her şeye rağmen yürüdüğünü teslim etmek gerekmez mi?
Ağustos enflasyonu yüzde 0.9 ve 2.2 çıktı.
1999 Ağustos'unda yüzde 3.3 ve 4.2 idi.
Geçen yılın neredeyse yarısı.. Yani program çalışıyor ve enflasyon düşüyor.
Başbakan "Enflasyon düşüyor ama istediğimiz hızda düşmüyor. Eksiklerimiz var ve bunları tamamlayacağız" deseydi daha güven verici olurdu.
"Milli gelirin yüzde 11'i kadar bütçe açığı hedefleyerek enflasyonu yüzde 25'e çekemezsiniz!"
Uzmanlar haklı çıkıyorlar. Enflasyon emirle, tehditle ve insaf çağrıları ile düşmez, doğru kararları cesaretle almak gerekiyor.
Devletin gelirleri daha fazla artmayacak, bu belli.. Yılın ilk 8 ayında parasını yemeyip biriktirenler her yerde içeri girdiler. Demek ki enflasyonla mücadeleyi fakir fukara yanında halkın varlıklı kesimi de taşıyor.
Mücadelenin yüklediği özveri ve insaf borcunu sadece siyasetçisi ve bürokrasisi ile devlet ödemiyor. Lüks, israf ve kayırma, halâ bütün insafsızlığı ile sürüyor. ANAP milletvekili Kâmran İnan'ın bugünkü SABAH'ta yer alan "çığlık"ını mutlaka okuyun.
Siyasetçi kamu bankalarından elini çekmeden, 8 bankadan çalınan 8,3 milyar dolar sahiplerinden çatır çatır geri alınmadan, askeri harcamalar da dahil devletin tüm harcamaları masaya yatırılmadan, bu lojman ve makam otosu saltanatı çökertilmeden iktidarın halktan yeni bir şey istemeye ve başkalarını suçlamaya hakkı olamaz.
Enflasyonla mücadele bizce iyi yolda..
İktidara rağmen iyi yolda!
Cami duvarı..
"Eceli gelenler hep cami duvarına giderler.."
Devlete sızan rejim karşıtı eylemcileri temizlemeye kararlı iktidarı FP Milletvekili Lütfi Yalman böyle uyarmış..
Ama bu uyarının hiç bir değeri yok.
Çünkü aranan tedbir, cami duvarını kirletmeyi değil, tam tersine cami duvarını kirleten din ve siyaset bezirgânlarını oradan temizlemeyi hedef alıyor.
Camiyi temiz tutmanın şartı, dinden dünyevi menfaatler uman günahkârlardan kurtulmaktır.
Canavar!
Diyarbakır'da bir güvenlik görevlisi, dört çocuğunun annesi olan üçüncü eşini döve döve öldürdü.
İlk karısını da aynı şekilde öldürmüş.
İkincisi dayak yüzünden intihar etmiş..
Adalet ve güvenlik sistemimizin utanç verici ilkelliğini yüzümüze vuran bir ibret!.
Bu adam nasıl dışarda gezebiliyor?
Hangi körlük ona kız verebiliyor?
Ve nasıl güvenlik elemanı olabiliyor?
Bu canavar ortak eserimizdir!
