kapat

05.09.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Motivasyon
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İnan'dan şok eden değerlendirme
ANAP Bitlis Milletvekili Kamran İnan SABAH Gazetesi için Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun bir yorumunu yaptı

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ANAP Bitlis Milletvekili Kamran İnan devletin çeşitli kademelerinde geçirdiği uzun görev yıllarından sonra Türkiye'nin sosyal, politik ve ekonomik sorunlarına farklı bir objektiften bakarak SABAH için bir değerlendirme yaptı.

"Türkiye'de çarpıklık toplum hayatının bir parçası haline geldi, yadırganmıyor" saptamasını yapan İnan, bu olumsuz ve tehlikeli gelişmede, başta ekonomik, eğitim ve teknoloji olmak üzere, değişik faktörlerin etkisi olduğunu belirtti.

"Tehlike çanları ulaşacak kulak arıyor" diyen İnan, çektiği fotoğrafı şöyle tarif etti:

Mafyada birinciyiz
"Nobel coğrafyasında yokuz, buna mukabil Türk mafyası dünyada söz sahibi oldu. Toplumu temizleyecek güçte çamaşır makinası yapamadık, ancak her türlü kara parayı aklayan makine imalinde ön saftayız. Milletlerarası uyuşturucu pazarında iddialıyız.

Çetelerimiz içerde olduğu gibi dışarda da at koşturmaya başladı. Olimpiyatlarda yokuz, ancak köşeyi dönme maratonunda rekorlara doymuyoruz. Kanunlarımız ile kapılarımız para gücüne dayanamıyor.

Hazine prim veriyor, hırsızı marifetli görüyor, cahile koltuk uzatıyoruz; hain yetiştirmede rekor, hırsız üretmede şöhret, cehalet tedrisinde tecrübe sahibiyiz."

Kamran İnan'a göre eğitim alanındaki çarpıklıklar ise çok daha çarpıcı durumda.

"Bürokrasi diktatörlüğü geçerli"

Kamran İnan'ın yaptığı bazı ilginç tespitler şöyle:
* 10.000.000 luk basılmış parası bulunan tek memleketiz; Almanlar, İsviçre'liler 1.000 de kalmış, 100 doları ile Amerikalılar en sonda geliyor.

* Türk bürokrasisi 125 bin makam arabası, 162 bin resmi telefonu ile başka bir rekoru elinde tutmaktadır. Bürokrasimiz senede 152 gün çalışmıyor, yılda, ortalama 15 bin memur, sözde görev ile yurt dışı seyahate çıkarak 70 milyon dolar harcıyor; 3 bini aşkın memur, hiçbir ihtiyaç ve hizmet gereği olmadan, yabancı dil bilmeden, yabancı memleketlerde maaşlı turist olarak bulunuyor.

* Hükümetler "Devleti küçültmek"ten söz ederken uygulama tam tersine olmaktadır. Siyasi iktidarların gücü, bürokrasi diktatörlüğünü kontrola yetmiyor. Türk bürokrasisi henüz seçilmişlerin üstünlüğünü kabul etmiş değildir.

* 1980 öncesi, iki meclisli dönemde, TBMM'de 650 kişi çalışırdı; bugün tek mecliste 5.500 kişi çalışıyor; hizmetler daha mı iyi? Hayır, çok kötü; maliyeti ise çok yüksek. Meclisteki bir hademe, diğer kurumlardaki genel müdürden fazla maaş alır. Meclis bütçesi dünya parlamentoları arasında önde gelir; günde tam 200 milyar lira; Meclisin haftada üç gün günde dört saat çalıştığı dikkate alınırsa saati 50 milyar, yani 80 bin doları geçmektedir.

* Başbakanlık bir başka imtiyazlı cazibe merkezi; bin güvenlik görevlisi akşama kadar tükettikleri sigara ile Tekel'e büyük katkı sağlamaktadır. Akşam çıkış saatinde lüks minibüslerin devletin finanse ettiği kreşlerden getirdiği çocuklarla birleşen ailelerin yüzde yetmişi makam arabalıdır.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır