- Oldukça verimli bir ziyaret oldu. Ben Türkler'i kardeşlerim, dostlarım olarak görüyorum. Türkiye, bir Müslüman ülke. Türkiye'ye hakaret etmeyi ya da Türkler'i gücendirmeyi asla düşünemem. Aksine Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesi için yeterli bir ülke olduğuna inanıyorum. Türkiye'de demokrasi var, özgürlük var. Fakat insanların çoğu AB'ye katılamayacakları fikrinde.
* Siz bu fikre katılıyor musunuz?
- Saçma görmüyorum. Müslüman olduğunuzu bilenler pratikte ya da sadece ismen, kalplerinde ve kafalarında önyargılı davranıyorlar.
* Sanırım burada biraz daha açık olmanız gerekiyor...
- AB çok önemli. Aynı şekilde hem AB ülkeleri, hem de 56 İslam ülkesi için de Türkiye çok önemli. Bu yüzden kendinizi diğer İslam ülkelerinden ve İslam'dan ayırmayın.
* Türkiye'ye sizi kim davet etti?
Londra'da faaliyet gösteren Justice International isimli bir sivil örgüt tarafından davet edildim. Hiçbir politik kimliği olmayan bu örgüt, beni Türkiye'deki ceza yasalarının suistimaline bir gözatmam için davet etti.
* Bu anlamda neler tespit ettiniz?
- Türkiye'deki bazı yasama bölümleri AB'ye uyumlu değil. Anayasanın bazı bölümleri muhaliflere baskı kurmak üzere şekillendirilmiş. 1982 Anayasası'nda bunu doğrulayan bölümler var. Türkiye ilerde AB üyesi olacak, ekonomik durumu düzeliyor ve gittikçe daha demokratik bir ülke oluyor. Bu demektir ki daha fazla özgürlük veren yeni bir anayasaya ihtiyacınız var.
* Örnek olarak, neler değiştirilmeli?
- Mesela politik partileri yasaklayan saçmalığa son verilmeli. Kişinin türban giyip giymemesi gibi tartışmalar son bulmalı. Bunlar Batı'ya uygun değil.
* Türkiye'de Necmettin Erbakan'la ilgili açıklamalarınızla dikkat çektiniz...
- Kesinlikle şunu unutmayınız ki 31 yılda 10 bin konuşma yapan Erbakan, hiçbir yanlış şey söylemedi. İddia edilenler bir videoya dayalı. 1994'te yaptığı söylenen konuşmanın kasedi 1997 yılında ortaya çıkarıldı, 1998'de ise mahkemeye getirildi.
İddialara kanıt olarak getirilen kasetler orijinal değildi. Günümüz teknolojisinde görüntü ve sesler değiştirilebildiği için gerçek kanıt kabul edilmez. Bunların hepsi düzmece. Bu yüzden Erbakan, İnsan Hakları Mahkemesi'ne giderse inanıyorum ki Türkiye, en büyük yasal sorunuyla yüzyüze gelecektir.
* Erbakan ile tanışıyor muydunuz?
- Hayır ilk kez tanıştık. Ne kendisini ne de partisinden birini tanıyordum. Türkiye'ye ilk gittiğimde Fatih Üniversitesi'ni ve başka okulları ziyaret ettim. Yüksek standarttan çok etkilendim; Lordlar Kamarası'na davet ettim. Onlara sertifika verilmesini istedim.
Zafer ÖZTÜRK Londra'dan bildiriyor